13. Bölüm ~ 24 Saatlik Aşk Seansı

1.7K 73 16
                                    

Herkese Merhaba :D dün paylaştığım kesitten sonra hepinizin bu bölümü beklediğini umuyorum. Bu bölümü çok seveceksiniz diye düşünüyorum. O kadar yazdım artık okumadan geçmezsiniz. Vote ve yorum bekliyorum.

Bu arada @Esraozdl 'in hikayesi Kanatsız Melek fazla vote ve yorum almıyor. İlk başta hep böyle olur genelde. O burada yeni ve desteğinize ihtiyacı var. Okursanız çok sevinirim.

Ve ben gene multimedyaya bölüm şarkısını ekleyemedim. Bölüm şarkımız Nükleer Başlıklı Kız'ın Son Sözler adlı şarkısı. Hatta dizimizin geçen bölümünde baloda söylemişti. Ben çok beğendim sizinde beğeneceğinizi umuyorum.

İthaf istekleri, merak ettiğiniz sorular, hikaye ile ilgili istediklerinizi bana iletebilirsiniz :D Hepinizi çok seviyorum...

İyi okumalar :D

13. Bölüm

Göz kapaklarımı rahatsız eden sıcaklıkla açıyorum. Neredeyim ben? Burası neresi?
Hafif doğrulmamla belime kramp giriyor. Off her yerim tutulmuş!

Ayağa kalkıp etrafıma bakıyorum. Teknedeyim. En son hatırladığım eve doğru yaklaşıyordum. Frene bastım sonra her yer kararmıştı.

Son frene bastığımda galiba yapabilmiştim. Çünkü kaza olduğuna dair herhangi bir şey yok. Ev olduğu gibi ve tekne denizde.

Ağrıyan başımı tutup bir of çekiyorum. Bora! O ne yapmıştı acaba? En son denize atlayıp beni burada böylece bırakıp gitmişti. Beni seviyordu dimi o? Tabi ki seviyordu(!) sevmese yanımada kalırdı. Denize atlamazdı!

Midemde hissettiğim yoğun bulantıyla tuvalete koşuyorum. Dün yediğim sufle ve fondanlar şimdi çıkıyordu işte.

Kusmam bitince sifonu çekip elimi yüzümü yıkıyorum. Aynanın yanındaki havluyu alıp yüzümü siliyorum.

O sırada gözümün önüne düşmüş saçımın arkasındaki kırmızılığı fark ediyorum. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp kaşımın üstündeki büyük yaraya bakıyorum. Dün frene basınca düşerken oldu herhalde.

Elimi yaraya götürüp bakıyorum. Biraz kanamış ama silmediğim için o kan kurumuş. Off!

Tuvaletten çıkıp tekrar yukarı gidiyorum. Koltuğun üstünden çantamı alıp tekneyi terk ediyorum.

Yavaş yavaş ilerlerken bir yandan da taksi bakıyorum. Sonunda bir tane boşu çevirip gidiyorum. "Beşiktaş meydana gideceğiz."

"Peki efendim."

Çantamdan telefonumu çıkartıp saate bakıyorum. 12 olmuş. Bugün prova vardı ve ben 2 saat gecikmeli gidiyordum. Berna hoca kesecek beni of of!

Son bildirimlere baktığımda 30 cevapsız çağrı 18 mesaj görüyorum. Cevapsız çağrıların 16 tanesi Melis ve Yağmur'a ait. Gerisi de Kerem'e. Kim bilir ne kadar merak etmişlerdir beni.

Mesaj kutumu açıp gelen tüm mesajları okuyorum.

"Nerdesin? Bora vazgeçti şikayetinden. Kerem'i çıkardılar. Bizi eve bırakıyorlar şuan. Sende gel!" MELİS

Of of of! Neredeyim? Taksi...

İkinci mesajı açıyorum.

"Zeyno özür dilerim ben öyle demek istememiştim. Biraz fazla üstüne gittim sanırım. O anlık sinirle söyledim o şeyleri. Kusura bakma. Ne yaptın bilmiyorum ama Bora şikayetini geri çekti ve Kerem çıktı. Teşekkür ederim." CAN

Tebessümle okudum mesajı. Aynı şey benim başıma gelseydi bende tepki verirdim ama abartmamak şartıyla. Yaptığım fedakarlığa gelirsek aşık olduğum adam için yaptım bunu. Belki beraber olamayacağız ama o özgür olacak. Bu yeterli benim için.

Mutlu YollaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin