20. Bölüm ~ Mutlu Son

1.5K 70 17
                                    

Herkese merhaba, final bölümü ile buradayım. Son bölümü Sirine'ye ithaf ediyorum. Beğenmen dileği ile tatlım.

Çok teşekkür ederim hepinize. Desteğiniz olmasa bu kadar ilerleyemezdim. Son zamanlarda aklıma gelen binbir çeşit konu yazmamı engelledi. Yeni bir hikayeye başladım. Final yapmamın bir nedeni de bu.

Yeni hikayemi profilimde bulabilirsiniz. Mutlu Yollaradan daha güzel olduğunu düşüyorum. Umarım onuda beğenirsiniz :D

Lafı daha fazla uzatmak istemiyorum. İyi okunalar :D

•••

20. Bölüm

"Ve en iyi kadın oyuncu Zeynep Yılmaz!"

Adımın söylenmesi ile gülümsemeye başlıyorum. Yanımda oturan Kerem'e dönüyorum. Bana gülerek bakıyor.

Ayağa kalkıyorum. Elbisemin eteğini tutup sahneye doğru ilerliyorum. Sahneye çıkıyorum. Tüm insanların gözü bende. Gururla bakıyorlar.

Ünlü gazeteci Mehmet Kılıç elindeki kelebeği bana uzatıyor. Gülümseyerek alıyorum. Teşekkür ediyorum. Mikrafonun önüne gelip konuşmaya başlıyorum.

"Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu benim ilk altın kelebeğim. Bu benim hayalimdi, şimdi gerçeğim oldu. Tiyatro sahnesine adım attığım ilk günü dün gibi hatırlıyorum. Sizler olmasaydınız bende bugün burada olmazdım. Hepinize teşekkür ederim." diyorum gülümseyerek.

Koca bir alkış kopuyor salonda. Elimdeki kelebeği havaya kaldırıyorum.

"Sıra geldi en iyi erkek oyuncu ödülüne. En iyi kadın oyuncu olarak en iyi erkek oyuncuyu da Zeynep çağırsın." diyor sunucu gülümseyerek. Bende gülümseyip kafamı sallıyorum ve mikrafonun önündeki yerime tekrar geliyorum.

Altın kelebeğimi koyduktan sonra elime verdikleri zarfı açıyorum. Gülümseyerek konuklara dönüyorum. "En iyi erkek oyuncu ödülünü teslim almak için ödülün sahibi, sevgili eşim Kerem Sayer'i sahneye davet ediyorum."

Bir alkış tufanı ile beraber Kerem sahneye geliyor. Birbirimize sarılıyoruz. Ödülünü elimden alıp, boşta kalan eliyle elimi tutuyor. Mikrafonun önüne geliyoruz.

"Bende sahneye adım attığım ilk günü hatırlıyorum. O gün yine bu elleri tutarak bu kürsüde konuşma yapacağımı biliyordum. Burada olmamın en büyük payı yanımda duran ve her zaman beni gülüşüyle hayata bağlayan sevgili yol arkadaşım Zeynep Yılmaz Sayer'dir."

Konuşması bitince bana dönüp alnımdan öpüyor. Daha sonra alkışlar arasında sahneden iniyoruz.

•••

Ödül töreni bitince hızla annemlere gidiyoruz. Törene gitmeden önce Masal'ı annemlere bırakmıştık.

"Aşkım, seninle gurur duyuyorum." diyorum Kerem'in yanağına uzun bir öpücük kondurduktan sonra.

"Bende seninle gurur duyuyorum aşkım." diyor elime bir öpücük kondururken.

Gülümseyip kafamı arkaya yaslıyorum ve her şeyiyle bana ait olan adamı izlemeye başlıyorum.

Acaba gerçek miyiz? Eskiden sadece dizilerde zannederdim sonsuz aşkları ama gerçekte de var. Biz gerçeğiz. Kerem ve ben. Mutluyuz, önümüzde hiçbir engel yok. Ailelerimiz tarafından bir sıkıntımız yok, düşmanımız yok. Sorunsuz bir hayat yaşıyoruz.

Aşkımız ilk günkü gibi hala. İlk günden bu yana ne azaldık, ne çoğaldık. Birbirimize olan sevgimiz hergün biraz daha arttı. Tabi ki kavga da ettik ama uzun sürmedi.

Mutlu YollaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin