Zhera

Bölüm 1-3

Sezon 1: İmparatorluk - Geçmiş 

Bölüm 3: Usta Hera

Koridorda duyduğum topuklu ayakkabı sesleriyle kendimi herhangi bir tersliğe karşı hazırladım. Kapım tıklandığında istifimi bozmadan meditasyon yapmaya devam ettim.

İçeride olduğumu anlamış olacaklar ki 3 4 kişi içeriye girdi. Bu aurayla anlamamaları imkansız zaten!

Odadaki koltuklara oturdular ve hiç bir şey söylemeden birbirlerine baktılar. "Ne istiyorsunuz?" dediğimde bir kaç kıpırdanmadan sonra Myna konuştu.

"Nasıl bu kadar güçlüsün? Buraya geldiğinden beri fazla güçlü olmayanlar zor nefes alır hale geldi. Şifa odaları dolmaya başladı."

"Her zaman böyle olur. İlk acı çekerler zamanla alışıp güçlenirler."

"Her zaman derken?" bu sefer Barut konuşmuştu.

"Sizce imparatorluğa karşı isyan için hazırlananların sadece siz olduğunu mu düşündünüz?"

"Demek bizden başkaları da var"

"Sorumu cevaplamadın hala Zhera" diye lafa atıldı tekrar Myna.

"Size cevap vermem için gerekli bir sebebiniz var mı? Ben buraya nasıl güçlendiğimi anlatmaya gelmedim. Sizi güçlendirmeye geldim."

"Ha yani kabul ediyorsun?" dedi Pelagonu öldüren kız.

"Evet. Sizin böcekten farkınız olmadığını kabul ediyorum. Ah! Affedersiniz biraz kibirliyimdir de." dediğimde pelagonu öldüren kız bir anda üzerime saldırdı. Hareketleri sanki ağır çekimde gibi geliyordu o kadar güçsüzdü yani. Zorlanmadan savuşturup olduğum yerde durmaya devam ettim.

Bu halime daha da sinirlenerek tekrar saldırdı ama bu sefer bileğinden tutup iki elini de önünde birleştirip arkasından kilitledim. "Sen her savaştığında böyle misin? Eğer savaşırken sinirlerine hakim olamazsan" elimle boynunu işaret edip "İşte böyle güzel yüzün vücudundan ayrılır" onu bırakıp yatağıma otururken yutkunduğunu fark ettim. Bu kız baya bi aşık herhalde lan bana hahahaha.

"Umarım sizde böyle değilsinizdir."

"Bence o sadece sana karşı böyle, istersen antrenmanlarda gör onu" deyip gülmeye başladı Barut. O sırada Myna ve Pelagonu öldüren kız yumruğu yerleştirdiler Barut'un yüzüne.

5 saat sonra

Sağ elimde oluşturduğum büyüyü yere fırlatıp golemin oluşmasını bekledim ve ardından saldırmaya başladım. Uzun zaman önce temellerimi sağlam attığım için kendimden üst seviyelerde golem çağırabiliyordum. Bu da gelişmemde çok fazla fayda sağlıyordu tabi.

Artık 1 golem yetmediği için etrafımda 5 tane oluşturdum ve hepsine saldırmaları için emir verdim.

Bir anda üzerime atıldıklarından dolayı birine kılıcımı yatay savurup en hassas yerlerinden biri olan diz kapağının arkasından kesik atıp kenara çekildim. 2 saniye önce durduğum yeri başka bir golem paramparça etti.

Alnımdan terler akarken duvarın arkasından bir sürü kişinin izlediğini fark ettim. Onlara göz dağı vermek ve eğitimimi göstermek açısından buz ve ateş golemlerini de çağırdım. Toplam 7 golem olmuştu. Enerjim, 7 golemi aktif tutmanın verdiği dezavantaj ile azalmaya başlarken vücudumdaki panelleri açtım ve enerji akışını başlattım. Bu sayede savaşırken bile enerjim dolacaktı. Bunu sürekli aktif tutabilirdim ama henüz yeteri kadar güçlü olmadığım için fazla açık tutarsam enerji merkezim zarar görür ve gelişimim yavaşlardı.