Zilin çalmasıyla Loren'ın yanında bitmesi saniyeler almadı.
- Hadi Madii. Çok yavaşsın.
- Tamam sakin ol Loren. Acelemiz yok ya?
- Hayır var. Şu iğrenç ter kokulu sınıftan çıkmak prensiplerime uymuyo. Kural bir, sınıftan her zaman önce çık.
- Peki Loren. Peki.
Sınıftan çıkarken Alex'in göz kırpışından fazla etkilenmişti sanki Madi. Tüm soğukkanlılığını koruyarak sınıftan çıktı. Loren'ın havalı yürüyüşü yanında patates gibi kalmak Madi'yi biraz germişti. Ama aldırış etmeden dolabının kapağını açtı. Kapağı açar açmaz içindeki çikolataların yere düşmesi herkesi hayretler içinde bıraktı. Madi çok şaşkındı. Acaba yanlış dolabı mı açtım düşüncesiyle iki adım geri çekildi. Ama hayır. Bu onun dolabıydı. Madi çikolataları dolabına büyük bi telaşla geri koyarken o notu gördü. "Yenileri Severim." Madi şaşkındı. Masum bi gülümseme ile notu cüzdanına koydu. O sırada Loren geldi.
- Hayırdır Glikozum. Bunlar ney böyle?
- Hiç, hiç bişey. Küçük bi hayran diyelim.
- Kural iki. Asla anonim hayranların küçük iğrenç hediyelerini gözünde büyütme. Bayattır bunlar at gitsin.
Loren.. Gerçekten eğlenceli biriydi. Madi'yi güldürüyordu. Dolabı kilitleyip kantine doğru yürüdüler. Loren:
- Ahh Sebastian söyle. Ben neden bu kadar mükemmelim. Neden bu kadar harikayım. Neden bu kadar kendimle barışığım.
Kantine gelmişlerdi. İki kahve alıp dışarı çıktılar. Loren dolu bir banka gidip,
- Evet kızlar neyi bekliyosunuz? Kalksanıza. Karşınızda Loren Walk var.
- Ne olmuş yani? Kimsen kimsin. Hadi başka yere canım.
- Sen nasıl benimle böyle konuşursun. Kural üç, asla değersiz insanlar için törpülenmiş tırnaklarını incitme. Kalk şimdi.
Kızlar sinirli bir şekilde kalkıp gittiler. Loren Madi'ye bakarak,
- Ben olmasam ne yapardı Madi söyle ona Sebastian.
Madi sanki Loren'ı dinlemiyordu. Onun gözü başka yerdeydi. Alex.. Kızlarla konuşuyordu. Loren dinlenmediğini fark edince sinirlendi. Ama Madi'nin tamamen Alex'e yoğunlaştığını görünce sesini çıkarmadı. Alex gülerlen Madi'nin ona baktığını fark etti ve kızların yanından ayrıldı. Arkadaşı Mack'in yanına doğru yürüdü. Mack ile birlikte yukarı çıktılar ve okula girdiler. Madi Loren'a dönüp:
- Anladım.
- Neyi Anladın?
- Alex'i sevdiğimi.
Loren güldü
- Alex mi? Açıkcası senden pek beklemezdim be tuzlu kurabiyem.
- Bende kendimden beklemezdim.
- Neyse bu konuyu yarın konuşuruz akşam geliyorsun demi?
- Nereye?
- Nereye mi? Tabiki de partiye. Gelmiyorum diye bir şey kabul etmiyorum. Ne giyceksin? Bilmiyosun? Hadi alışverişe.
Sanki yolda yürürken birisi onları takip ediyordu. Madi çok huzursuz oldu. Ama aldırış etmedi. Ama hala birinin onu takip ettiğini hissediyordu. Fısıltıyla Loren'a :
- Sence de biri bizi takip etmiyor mu?
- Saçmalama gülüm. Kim Loren Walk'ı takip edip özel hayatını gizlice izlemek ister? İstese bile cesaret edemez yani sonuçta ben..
- Tamam Loren. Tamam.
Madi bu konuyu Loren ile paylaşmanın iyi bir fikir olmadığına karar verdi. Belki Loren'ı takip ediyorlardır diye Loren'ın yanından ayrılıp onu uzaktan izlemeye karar verdi.
- Loren sen devam et. Ben para çekip geliyorum.
Loren'ın yanından ayrılıp ara sokaktan yürüdü. Ama hala sanki biri onu takip ediyordu. Yürürken çıkmaz sokağa geldiğini fark etmesi uzun sürdü. Çok korktu çünkü biri onu takip ediyordu ve eğer yürümeye devam ederse kendisini sıkıştıracaktı. Yürürken kenarda duran bir demir parçası gördü. Onu eline aldı ve hızlıca arkasına döndü. Kimse yoktu. Ama birinin onu takip ettiğine emindi. Yavaş adımlarla geri döndü. İlerliyordu, ilerliyordu. Biri ordaydı. Hala birinin onu takip ettiğini biliyordu. Bağırarak:
- Hadi! Bekliyorum! Gelsene!
Tam arkasına dönecektii kii..
- Burada ne işin var ufaklık?
Madi rahatladı. Karşısındaki bir polisti. Polise:
- Kusura bakmayın yolumu kaybettim. Hemen gidiyorum burdan. Yolu tarif eder misiniz?
Polis yolu tarif ederken onu hiç dinlemedi. Zaten yolu biliyordu. Bu sadece bi bahaneydi. Ama onu takip eden kimdi?
Şuan tek düşünmesi gereken şey değildi yani en azından bunun farkındaydı. Loren neredeydi? Onu bulmalıydı ve olanları Loren'a anlatmalıydı. Telefonunda Loren'ın numarasını çevirerek:
- Soulmate'e gidiyorum neredeysen bütün planlarını iptal et orada ol.
- Bak şekerim Loren Walk asla ve asla söz verdiği bir programı iptal etmez ki bu annesi dahi olsa bir şey fark ettirmez. Ama şu var ki bir yere söz vermedim ve bir programım yok. 20 dakika sonra ordayım çünkü trafik var ve..
- Loren. Yeter. Gelince konuşuruz.
Dıııt dııt. Telefonu Loren'ın yüzüne kapatmıştı Madi. Konuşacak durumda değildi. Telefonunun çalmasıyla irkildi. Arayan Loren'dı. İstemsizce açtı telefonu.
- Çirkinleşmesen şekerim. Telefonu yüzümüze kapatmalar ne ha? Yeni huymudur bu nedir yani? Bi kere karşında Loren Walk var.
- Biliyor musun Loren bazen bir insanın tek değerli şeyi soyadıdır. Soyadığını çıkardığında geriye hiç bir şeyi kalmaz. Sende onlardansın.
Loren..Bu ağırdı. Loren'a gerçekten dokunmuştu. Titreyen bir sesle:
- Görüşürüz. Yani uzun bir süre görüşmememiz daha iyi olur bence. Neyse, bay.
