9.BÖLÜM

15 2 0
                                    


Uyuyosun belkide uyuyorum sanıyorsun .
Ruhum izin vermiyor çünkü. kalbim her attıģında gözlerimi her kapadığımda beni bu hâle getiren adam geliyor gözümün önüne .

Neden diye sormadan alıkoyamıyorum kendimi.

Madem babamdan intikam almak istiyosun neden beni tercih ediyosun ? Senin canınını ben mi acıttım , hayatını ben mi mahvettim ?

Sende haklısın genelde herkes birinden intikam almak için o insanın en değer verdiği insanı elde edip onun üzerinden intikam almak istemez mi zaten ?

İşte o dakikalardan sonra öğrendim ki kimsenin en değerlisi olup kimseye çok değer verip sevmeyeceksin. Ya değer verilen sen kaybedersin ya da değer verdiğin kaybeder . Ben bugün değer verilen bir insan olarak kaybettiysem ya yarın veya  öbür gün benim değer verdiğim biri kaybederse ...

Hayat işte kimi nerden vuracağı hiç belli olmayan üç günlük dünya .

Düşüncelerimden üşüdüğümü anlayınca kurtuldum , daha fazla düşünmeye devam edersem okyanusumun ortasında boģulup gidecektim .

Kolumu çağların belinden çekip kendi üstümde sıvazlamaya başladım . Gerçekten bu kadar kansız bir insan olmak zorundamıydım ya ?

Çağlar hareket edip uyandığımı farketmiş olucak ki tek gözünü açıp gülümseyerek baktı .
Ne gülüyorsun be çocuk vurucam şimdi bi tane o ağzına.

" ben hemen uyumuşmuyum ya " dedi oturur pozisyona gelerek .

" ya hemen uyumuşsun işe bak , bide bu arada horluyorsun " dedim ayağa kalkarak .

" hah güldürme ben mi ? ben ? yok artık " dedi kollarını iki yana açıp kendini göstererek .

Koçum az sakin dövmedim .

" Sende şu horladığına inanmayanlardansın demek neyse artık gitsek  evde kimse yokluğumuzu farketsin istemem " deyip arabaya doğru yöneldim .

Fazla gereksiz konuşmayı seven biri değilim yani aslında çok severim ama yakın olduğum insanlarla severim .

Çağlarla bu konuma geliyor olmamız bile komik zaten , henüz onu hiç tanıdığımı düşünmüyorum. Bana yardım edip gerçekleri öğrenmeme sebep olmuş olabilir ama bu demek değil ki çağları çok seviyorum .

Arabaya sessizce yerleşip çağların gelmesini bekledim hadi ama ya bu kadar uyuşuk olmak zorundamısın cidden ? .

Yarım saat civarı süren yolculuk sonunda nihayetinde eve varabilmiştik peki yarım saatin bana 3 saat gibi gelmiş olmasına ne demeli ?

Beyin her ne kadar yorgun ve yoğunsa hayattan o kadar da bir iletişimini kesmiş oluyorsun ve sanırım bende aynen şuan bu durumdayım .

Arabadan sessizce indik mâlum kimsenin bizi duymaması gerek...

Çağlar önden ben arkadan eve yavaş adımlarla ilerliyorduk , kapının önüne geldiğimizde Çağlar'ın elini zile uzatmasının bana verdiği şokla istemsizce bağırdım .

" dur napıyosun sen ya " dedim elini hızla tutarak .

Çağlar durumu nihayetinde anlamış olacak ki hızla önüne döndü . Ops! burnum! ne ara dibine girmiştim ben bunun bu kadar . Kafamı kaldırıp 'yavaş be hayvan dercesine' bir bakış attığıma eminim .

Elimi kendi eliyle kenetleyip ellerimizi aşşağı indirdi . Anın verdiği şokla ağzımı açıp bir şey diyemedim , hadi ama selenay sen bu değilsin.

" şöyle bakma öpesim geliyo " dedikten sonra kafasını hafif hafif bana doğru eğmeye başladı.

Ne demek oluyordu bu böyle ? Hiç tanımadığım altı üstü iki gündür muhabbetim olan insan beni öpmemek için kendini zor tutuyordu öyle mi ?

SÜRPRİZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin