Zor biliyorum(2.Bölüm)

591 35 2
                                    

Okul binasına girdim ve hemen dersim olan sınıfa gittim.Son sınıftı ve fazla sesli değillerdi.İçeri girip dersi anlatmaya başladım.Daha sonra bir iki çocuğa notlarını yükseltmesi için yazılı yaptım.

Sınıftan çıktmve öğretmenler odasına gittim.Masaya oturup kafamı ellerim arasına aldm.Mustafayı aklımdan çıkarmaya çalışıyordum am söyledikleri benim için fazlaydı.Sonra yüzü geldi gözlerimin önüne.Yaşlanmış gibiydi.Saçlarının bazı kısımları hafif ağarmış,yüzü daha pürüzleşmişti.Bu kadar zor olmamalıydı.Fazla sakindi o sanki hiç bir şey olmamış gibi.Yara açmamış gibi.Düşüncelerimden kapının sesiyle sıyrıldım.Kapıya baktığım da Tansel hoca'nın geldiğini gördüm.Benden bir kaç yaş büyük olardı.Gayet fit biriydi ve kendine dikkat ederdi.Aynı zaman da cana yakın ve centilmendi.Gülümseyip önüme döndüm."Nasılsın?"dedi ve masada yanıma oturdu."İyi.sen?"dedim gayet normal bir sesle.Oysa hiç iyi değildim,yorgun görünüyordum kesin."Öylesindir de biraz yorgun musun?"dedi doğru tahmin etmiştim."Eh işte gün ağır geçiyor desek olur"dedim."Tamam senin araban yoktu tamir de mi?"diyince aklıma araba geldi ve karakol bahçesin de kaldığını hatrladım."Ben onu unuttum.Tansel ya sen hatırlatmasan"dedim ayağa kalkarak ama sonra alsam iyi olacak diye yerime geri oturdum.Tansel bana garip garip bakarak"Noldu?"diyincs."Hiç bir arkadaşım alacaktı onu hatırladım"dedim ortaya yalan atarak."Ya zaten benim dersler boş eve gitsem iyi olacak"Dedim ve çantamı alıp askıdan da montumu aldım.Hoşçakalmasnı söyleyip ordan ayrıldım.Taksi çağırmadan eve yürüneye başladım.

Sokağa girdiğim de,arabayı evin önün de görünce hızla arabaya doğru gittim.Üstündeki notu görünce hemen aldım ve okumaya başladım.

"Her şey tamir olur...
             Komser Mustafa"

Gözümü nota dikmiş öylece bakıyordum.İsmimi duyunca kafamı kaldırdım."Asiye gel içeri yağmur başladı"yağmur mu? Farketmemiştim.Arkamı döndüm ve kapıda beni bekleyen abime baktım."Geldim"diyip hemen bahçeden geçip eve girdim.Abime sarıldım."Babam daha gelmedi mi ya?"dedim ayakkabımı çıkarırken."Hala dükkan da,biliyorsun canı sıkılıyor evde"dedi.Marangozluğu seven bir babam vardı ve günün çoğunu orda geçirirdi."Tamam abicim ben bi üstümü değişeyim falan sonra yemek yaparım akşama.Babam gelince otururuz"dedim.Abim alnımdan öptü ve salona geçti.Bende odama gitrim ve üstümü değiştim sonraysa ayağıma çoraplarımı giyip mutfağa gittim.Sebzeleri çıkardım ve doğramaya başladım.Sebze çorbası yapacaktım.Babam ve abim severlerdi o yüzden bende yapardımAteşi açtım ve abimin yanına salona geçtim.

"Al bakalım bu da sizin reis"dedim tabağı abimin önüne koyarak.Kendime de biraz kotdum ve yerome geçtim."Harun yarın şu Rüstemin yanına uğra da malzemeleri al"dedi babam abime.Bense onları dinlerken kaşık kaşık çorbamdan içiyordum.Masaya oturduğumuzdan beri pek konuşmamıştım."Kuzum sen niye suskunsun,Ankat nasıl geçti okuk falan"dedi babam bakışlarını bana yönelterek."Hiç babam bir küçük olay vardı.Çocuklarla ilgili karkola gittim ama hallettik.Sonra da derse gittim bu gün zaten bir dersim vardı sonra da eve geldim"dedim.Mustafadan bahsetmenin hiç yeri değildi,ikisi de o günden sonra o ismi duymak bile istemiyordu.Haklıydılar bende öyleydim,ama çok zordu.Sevip de sevmiyormuş gibisinden haraketler sergilemek.Sanki insanın üstüne kaynar sular dökülüyordu.Her seferinde oluyordu.Hemen çorbamı bitirdim ve ayağa kalktım.Bana ne oluyor dercesine bakınca"Bitirdim ya mutfağa götürüyorum.Siz bitirimce seslenin ben topların sofranı"dedim ve tabağımı alıp mutfağa gittim.Bulaşık makinesini açıp yerleştirdim ve camdan dışarıya baktım.Yağmur hala durmamıştı yağıyordu damla damla.O da benim gibi dolmuştu herhalde taklaşıp gökyüzüne baktım.Karanlık çok karanlık onun gibi duygusuz soğuk görünüyordu.Geri çekildim ve salona gittim.Babamın bitirdiğini görünce izniyle tabağını aldım ve mutfağa götürüp yerleştirdim.Abim 4abağını getirince onu da yerleştirip masayı topladım.Kahvelerini yapıp götürdüm."Ben yorgunum odamdayım,seslenirsiniz"

Yatağıma yattım ve duvara taraf döndüm.Gözlerimi kapattığım da aklıma eskiden bir hatıra geldi.

2015.Ağustos.12

"Ya sen nereye bakıyorsun"diye Asiye Mustafayı dürttü.Mustafa Asiye'ye döndü ve "Hatun'a"dedi.Asiye kaşlarını çattı ve koluna bir tanesini geçiştirdi."Bak bak hatunamuşmuş.Bana Bak Mustafa Öngör! ben o hatunu alır....Neyse sen anladın"dedi."Asiye hanım hani siz kıskanç değildiniz"dedi Mustafa sırıtarak."Evet ben kıskanmam.Sahip çıkarım"dedi."He sen şimdi beni sahiplendin"dedi Mustafa."Mustafa senin algı problemin falan ola bilir mi? Yani bir kaç kez mi spyleyelim?"dedi Asiye

Bunları düşünürken uykuya daldım

Sabah..

Kahvaltıyı topladım ve ayakkabılarımı giyip okula doğru sürdüm.Vardığım da öğretmenler odasına gittim çantamdan kitapları aldım ve sınıfa doğru hızlı ama sakinnadımlarla ilerlediç.

Sınıfa doğru giderken tanıdık bir yüz gördüm."Irmak?"dedim bana doğru gelen formalı kıza."Asiye abla?"dedi benle aynı tepkiyi vererek."Sen napıyorsun burda?"dedim sıcak bir tonla."Ya benim eski okul da yangın çıkardılar abim de bayadır düşünüyordu  lisemi değişmemi buraya aldırdı beni"dedi.Nasıl yani Mustafa bilerek mi Irmağı bu okula aldırmıştı."Ya ne güzel tamam sınıfını biliyor musun? Yardıma ihtiyacın var mı?"dedim elkmi koluna koyarak."Ha biliyorum zaten Abim de Müdürle son işlemleri yapıyordu."Mustafa okul da mıydı? "Sen hangi sınıftasın?"dedim. "Ben 10cdeyim" bir de 10 c ya offf.Ben bu sınıfa hafta da 3 kez ders veriyorum."Tamam güzelim zil çalavak hadi sen sınıfına bende derse"dedim ve yanından ayrıldım.Sağa dönünce birine çarpmamla elimdeki dosya,kitap ne varsa yere düştü.Yere eğildim ve toplamaya başladım.Kime çarptıysan o da eğildi ve yardım etmeye başladı.Elindeki küçük döğmeyi gördüğüm de buz kestim.Kafamı kaldırdığım da gpzlerini bana dikmiş ayırmıyordu."Yine mi ya?" Dedin şikayetlenerek."Bende memnun değilim sana çarpmaktan.Yürürken önüne baka bilirsin"dedi.Yüzsüz yüzsüz çemkiriyordu.Yerdeki son kağıdı da alıp ayağa kalktım."Her zaman ki Mustafa Öngör.Yüzsüz ve kibirli"dedim gayet ciddi ve küçümseyici bur tavırla."Asiye ileri gidiyorsun"diyince kahkaha attım.Öne doğru bir addım attım ve aramızda ki mesafeyi daha da kısatdım."Aynen ileri gidiyorum.İstediğim yere kadar gider,istediğim de dönerim"dedim.Yaptığım haraketten şaşırmış olacak ki şaşkın bakışlarla bana bakıyordu."Cesaretli"dedi bu mu? "En azımdan senin gibi korkak değilim değil mi? Kaçmıyorum,terketmiyorum,kırmıyorum,senin gibi küçülmüyorum"dedim.Dediklerim karşısın da bende şaşırmıştım.Yurkundu ensesini kaşıdı ve ellerini arkada birleştirdi.Bir adım daha attı ve aramızda olan mesafeyi tamamiyle kapattı."Cesaret mi? Tamam.Hodri meydan bakalım kimin cesareti nereye kadar"dedi.Bu sefer kaşlarımı çattım."Ha hatıeladığım iyi oldu.Kırılmış kalpler gamir edilemiyormuş......Malum kırık"dedim ve yanımdan ayrılıp başım dik bir şekilde sınıfa doğru gittim.

Eeee nasıl? Bence çoksel. Yazarken yazdıklarım karşısınde neeee diye şaşırıyom ama çok güzel değil mi ya😍

Dön ve SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin