Dön ve Sev

Aşk acısı gibi karadeniz(16.Bölüm)

Seni,sana,sen~

Gözlerimi araladığım da tüm dikkatim üstümdeki koca ayıya kaydı."Ölüyorum"dedim sızlanarak.Bir şekilde Mustafayı ittim ve telefonumun ekranını açıp sate baktım.Daha çok erkendi yataktan kalktım ve giysilerimi çantamdan alıp Mustafanın yanına gittim ve saçlarına buse kondurdum.Sonra da odadan çıkıp misafir odasına girdim ve giyinmeye başladım.

Mutfağa indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.Çayı demlesi için ocakta bıraktım ve sandelyeye oturup başımı elime yasladım.

Merdivenlerden ses gelince ayağa kalktım ve o yöne doğru döndüm.Nefes gözlerini ovarak merdivenlerden iniyordu.Bakışları bana dönünce yerin de zıpladı."Kız yavaş deşeceksin"dedim gelerek.Dengesini sağladı ve yanıma geldi."Hoşgeldin Asiye abla"dedi Nefes ve sarıldı."Hoşbuldum"dedim."Aaa sen kahvaltıyı hazılamışsın ya"dedi masayı göstererek."Evet çay da devmleniyor"dedim."Ben yapardım ne zahme"lafını kestim."Yaptım işte hadi sende git giyin.Kahvaltıdan sonra bana gidicez evi toplamamız lazım"dedim

"Mustafa kalkmadı mı?"dedim çayları dağıtırken."Yok görmedimben"dedi Irmak."Tamam ben uyandırayım onu"dedim ve yukarı çıktım.Kapıyı açmaya uzandığım da içerden sesler geliyordu."Tamam o zaman sendosayaya o şirketi ekle bakarız.Evet bence şu çalınan eşyalar orayla ilgili"dün ki olaylardan bahs ettiğini anladım ve kapıyı açtım.Telefonu kapattı ve cebine koydu."Sevgilim günaydın"dedi ve yanıma geldi."Günaydın telefonla mı konuşuyordun"dedim."Evet bir kaçgelişme var da"dedi ve uzanıp yanağıma sulu bir öpücük bıraktı."Yaaa peki ne mesela"dedim merakla."Bu çalınan malların bir şirkete bağlıyoruz.Çalındıktan sonra oraya satıldığından şüpheleniyoruz ama tabi bundan emin değiliz yani şirket sahibinin haberi bile olmaya bilir"dedi bende onayladım sonra da aşağıha indik.

"Nefes sen bibloları topla bende benim odamı eşyalarıfalan düzenliyeyim"dedim ve odama gittim.Yere dökülmüş giysileri kaldırdım yatağa koydum.askıda olanları birbir alıp astım.Yerdekiler boşaldıkça yürümeye yer açılıyordu.Hepsini yerleştirdim ve oh çektim sonra da dönüp yatağa baktım.Yatakta o gün Sefer beyin verdiği kart vardı.Kartı aldım ve üstünü okudum.Üstün de büyük harflerle "GÜNGÖRjewelers" yazıyordu.Aklıma Mustafanın dedikleri gelince aklımda bazı şeyler yerine oturmaya başladı.

Salonun ortasın da oraya buraya volta atıyordum ve Nefes kanepe de oturmuş beni izliyordum."Abla bir iki dakika otursan mı?"dedi kahvesini yudumlayarak."Kafam karma karışık oturamam"dedim volta atmaya devam ederek. "Ola bilir mi?"dedim kendi kendime.Kapının çalınmasıyla irkildim ve kapıya gittim.Kapıyı açtığım da dün ki ulaşım şirketiydi."Buyrun siz onları içeri götürün"dedim ve kapıyı sonuna kadar açtım.

"Yarın görüşürüz o zaman"dedi Nefes ve bana sarılıp evden çıktı.Bende mutfağa geçip kendime bir bardak kahve yaptım sonra da salona geçip bilgisayarımı açtım.Kendime bir film bulup izlemeye başladım.Aklım ise hala o dün ki olay ve şirket arasındaki bağlantıdaydı.En iyisi yarın Mustafayla konuşmaktı.

"Hoşgeldin"dedim Mustafının kolundan tutup içeri alarak."Hoşbulduk noldu rüyanız da falan mı gördünüz beni?"dedi kapıyı kapatıp beni kendine çekerek."Ola bilir aklımdan çıkmadığın için"dedim kollarımı boynuna sararak."Yaaaa öyle mi?"dedi."Öyle ama sana bir şey sorucam"dedim."Sor bakalım"dedi ve beni salona yönlendirdi.Kanepeye oturdum ve Mustafaya döndüm sonra da "Sizin şüphelendiğiniz şirketin ismi neydi?"dedim.Kaşlarını hafif çattı ve "Neden sordun?"dedi."Sen bir söyle"dedim."Güngör bir şeydi tam aklım da değil de neden?"dedi bende yanına kaydım."Şimdi ben sana bir şey anlatıcam ama sakin olacaksın tamam mı?"dedim sakallarıyla oynayarak."Tamam mı?"dedi. Bende o gün Sefer beyle karşılaşmamaızı anlattım ama adamın ismini söylemedim.

"İyi tamam şimdi ne yapacağız?"dedi ensesini kaşıyarak."Bilmiyorum ki?"dedim."Ben halletmeye çalışırım"dedi ve ayağa kalktı."Hadi kalk git giyin"ddedi bende ayağa kalkıp kaşlarımı çattım."Nereye?"diye sordum."Sürpriz ama etek elbise giyme rahat olman için"dedi bende onaylayıp odama gittim.Dolabı açtım ve siyah kotumu çıkardım üstüne de mavi kazağımı giydim ve saçlarımı salaştopuz yapıp Mustafanın yanına gittim."Hazırım"dedim önünde durarak."Buyrun önden"dedi ve bana önden yürümem için musade verdi.Bende gidip askıdan beyaz beremi ve beyaz kabanımı aldım ve üstüme giydim.

Mustafa arabayı liman da durdurdu ve bana döndü."İşin mi var?"dedim gülümseyerek."Yooo sevgilimi gemiyle karadeniz de gezdirmeyi düşünüyorum"dedi ve yanağımdan bir makas aldı."Yaaaa"dedim ellerimi bir birine vurarak."Hadi in"dedi ve arabadan indi.Peşinden bende indim ve yanına gittim.Gemiye doğru yürümeye başladık.

"Üşüdün mü?"dedi Mustafa."Yoo iyi böyle"dedim bakışlarımı manzaradan ayırmayarak."Çok güzel dimi"dedi kolunu omzuma atıp beni kendine çekerek."Garip biliyor musun nasıl? Sanki bir zamanlar buraya kocaman böyle büyük bir taş düşmüş sonra bu tabi canını yakmış karadenizin.O da inadına böyle hırçınlaşmış"dedim ve gözlerimi Mustafanınkilere çevirdim."Buralarda da şey derler.O kadar dert dinlemiş ki artık dolup taşmış.Sığamıyor yerine ondan böyle dalgalıymış"dedi."Aşk acısı gibi mi?"dedim.Kafasını sallayarak "Aşk acısı gibi"dedi."Üzüldüm"dedim ve başımı göğsüne yasladım.

Mustafaya sıkıca sarıldıktan sonra eve girdim.Tezgaha bıraktığım kasadeki kartı aldım ve numarayı çevirip diğer taraftan ses gelene kadar bekledim.

Öpüldünüz❤