Gözlerimi güneşin ışıklarıyla araladım.Yanım da kocaman ayıyı örünce gülümsedim ve ayaklarımı terliklerimesoktu.Duşagirdim ve sıcak bir duş alıp çıktım.Beyaz kalın bir elbise aldım ve giyindim.Saçlarımın da suyunu havluya çekip salona geçtim.Koltuğa baktığım da Mustafa yastığına sarılmış uyuyordu.Ses çıkarmadan mutfağa gittim ve çay demenmeye koydum.Kahvaltı için mnemen ypmaya başladım.Arada mustafaya bakyordum,hala mşıl mışıl uyuyordu.
Masayı kurduktan sora Mustafanın yanına gittim ve eğilip ir eimle nefes almasın ie burnunu sıktım.Dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim.5 saniye sonra gözleri fal taşı gibi aşıld.Biraz daha öyle durdum ve elimi burnundan çektim,ama dudaklarm haa yerindedir.iraz geri gittim ve gülümsedim."Günaydın"dedim."Boğuldum"dedim doğrularak."Biliyorum"dedm ve masay gidip oturdum."Hadi yüzün yıka gel kahvaltı yapalım bekliyorum"dedim.Başıyla nayladı ve paytak paytak banyoya gitti.
Mustafanın telefonu çalınca bardağını yerine koydu ve telefonu açtı."Ooo kardeşim"dedi sevinçle."İnsan haber verir ya"dedi."Bu akşan mı? Tabi geliriz.Tamam tamam hayde aslanım akşam görüşürüz"dedi ve gülümseyerek telefonu eski yerine bıraktım.Mustafaya soran göslerle bakmaya başladım.O da farkedince gülümsedi ve söze girdi."Bizim köyden biri.Yusuf,bu nişanlıydı.Bu gün düğünü varmış.Çağırıyor ailecek"dedi ve ekmeği tavaya bandırdı."Ya hepiniz mi gideceksiniz?"dedim merakla."Evet yanı ailecek gidicez"dedi."Hmmm tamam o zaman"dedim ve çayımdan yudum aldım."Sen alışveriş yapacak mısın?"dedi bakışlarını bana yönelterek."Ne için?"diye sordum."Düğün için elbise falan işte"dedi."Ee ailecek dedin"dedim kaşlarıml kaldırarak."Asiyem sen benim herşeyimsin biliyorsun değil mi?"dedi elimi tuttup öpücük kondurarak."Tamam o zaman kahvaltıdan sonra derse giricem.Ordan çarşıya inerim"dedim ve tabağıma geri döndüm.
İlk önem gelen mağazaya girdim ve bakınmaya başladım.Televizyonda haber kanalı açıktı.Duyduğum isimle pür dikkat oraya odaklandım."Ünlü iş adamlarından olan Sefer Güngör bu sabah kendi kuzenini ihbar etti.Aynı zamanda Sürmene de çalınan altınların da kaynağı bulunmuştur.Salih Güngör dolandırıcılıktan mahkum edilmiştir"dedi ve diğer habere geçti.Dikkatimi ordan ayırdım ve elbiselere verdim.Mustafa hava soğuk olduğu için salon düğünü olduğunu söyledi.
Elbisemi giydim ve aynanın önüne geçip makyaj çantamı çıkardım.Gözlerime kahverenginin açık tonların da bir makyaj yaptım.Yanaklarıma kırmızı allık sürdüm ve çantadan kırmızı rujumu bullup dikkatlice taşmamasına dikkat ederek dudaklarıma sürdüm.Dudaklarımı bir birine bastırdım ve aynada kendimi süzdüm.Saçlarımı hafif maşa yapmıştım ve şimdiye doğal halini almıştı.Saate baktığım da düğünün başlamasına az bir vakit kaldığını gördüm ve çantama gerekli eşyaları koyup evden çıktım.Yüzüme vuran soğukla şalımı evde unuttuğumu hatırladım ve geri dönüp şalımı aldım.Arabaya atladığım gibu Kaleli Konağa sürdüm.
Arabadan indiğim de Mustafayla Tahir bahçede sohbet ediyorlardı.Arabadan indim ve "Pişt yakışıklılar"dedim yanlarına giderek."Tahir cimcikle beni"dedi Mustafa beni boydan süzerek."Hemen"dedi Tahir Mustafanı cimcikleyerek.Bende bunun üstüne güldüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Asiye'nin Elbisesi
Asiye'nin ayakkabısı.
"Nefes nerde?"dedim kendimi toparlayarak."Geldik,Tahir yardım etsene bebek arabası için"dedi Nefes.Tahir de hemen yanlna gitti.Mustafa daha yakınıma gelerek "Fazla mı güzel olmuş?"dedi bir kaşınl kaldırarak."Ne güzel olmuş?"dedim tatlı tatlı."Sen"dedi gözlerimin içine bakarak."Ya şey benim arabam burda kalsa senle ben birlikte gitsek düğünden çıkıp buraya gelirim.Sonra da eve"dedim."Tamam güzelim sorun yok"dedi
Mustafa beni gelin ve damatla tanıştırdıktan sonra Nefes'le bizim masaya geçtik.Masalar uzun ve kalabalık olduğu için herkes bir biriyle sohbet ediyordu.Sohbetlerin sesini de çalan şarkılar bastırıyordu.İki sandalye ötede oturan teyze bana seslenince bakışlarımı ona çevirdim."Efendim?"dedim hafif sesimi yükselterek duyması için."Sen kimlerdensin seni hiç görmedim buralarda"dedi gülümseyerek."Teyze ben yeni taşındım buraya.Öğretmenim"dedim."Ya ya ne güzel"dedi nazıkçe.Karşl tarafta karşım da oturan benden bir kaç yaş herhalde 35-36sın da olan kadın bana yönlendirdi bakışlarını."Pek de güzelmişsin"dedi beni süzerek."Teşekkür ederim"dedim."Kimlerle geldin sen?"dedi."Ha ben Mustafa tanır mısınız?"dedim."Komser Mustafa mı?"dedi."Evet o"dedim gülümseyerek."Neyisin ki sen Mustafanın"dedi yanındaki teyze."Ha şey biz..ş"cemlemi bitirmeden Mustafa yanımdaki boş sandalyeyi çekip oturdu."Asiye'm"dedi elimi eline kenetleyerek.Bazı kızların bakışları bize dönünce rahatsız olmuştum,Hele ki karşımdaki kadının."Mustafa napıyorsun?"dedim kulağına eğilerek."Napıyorum Hatun?"dedi benim gibi kulağıma.Hatun demesiyle hafif yollu fal taşına dönmüştüm.Öksürerek geri çekildim ama elim hala elindeydi.Mustafa elellerimizi masanın üstüne koyduğu için herkes bize bakarak fısıldıyordu."Hanım kizumuz da pek güzelmiş Mıstafa"dedi az pnce soru yönelten teyze."Öyledir"dedi Mustafa yanağımı okşayarak."Mıstafaaa!"dedim az önce şive yapan teyze gibi."Hayde Asiyem hayde horona"dedi ve beni çekiştirerek meydana götürdü.
Tamı tamına 15 dakikadır horun tepiyordum ama bacaklarım şimdiden hafif sızlanmaya başlamıştı."M-mustafa"dedim nefes nefese."He Asiyem"dedi gülerek."Ben oturcam yoruldum"dedim ve horondan ayrılıp yerime geçtim."Abla abim teptirdi dimi seni?"dedi Irmak."Ayaklarım koptu ya"dedim sızlanarak."Aman zaten gelin gelince daha bol tepersiniz"dedi Irmak gülerek."Çok komik küçük hanım"dedim burnunu sıkarak.
Düğün bitmişti ve büyük bir kısım artık gitmişti.Bizde salondan çıktı ve büyük bahçeye çıktık.Birden silahlar patlayınca nerdeyse kalbime iniyordu.Durmadan ateş ettikleri için garipsemiştim.Karadenizlilerde bu adetin olduğunu biliyordum ama bu kadar da olmazdı ki.Birden sesler kesildi ve büyük bir erkek kitlesi bir yere toplandı.Yakınım da Mustafayl görünce aralarındadır diye düşündüm."Ambulans çağırın"diye biri bağırınca şaşkına dönmüştüm.Elimi yanımdaki Irmağın koluna kenetledim ve destek aldım.
