Dön ve Sev

Değişim(12.Bölüm)

Bu gün şarkı bulamadım artık önüçüzdeki bölüme canəmlar

Uyandığım da daha güneş yeni çıkıyordu.Ayaklandım ve yüzümü ovarak camın kenarına gittim.Dışarı baktığım da Mustafanın arabsından indiğini gördüm ve hemen aşağıya indim.Kapıya gittim ve hemen açtım.Şaşkın şaşkın bana bakıyordu."Mustafa?"dedim kaşlarımı kaldırarak."Asiye?"dedi beni taklit ederek.İçeri girmeye çalışınca kolunu kapıya koydum ve girmesine izin vermedim."Nerden böyle sabahın köründe"dedim."Ha şey ya namaza girmiştim"dedi ve yine girmeye çalıştı bense izin vermedim."Şimdi noldu?"dedi bende omzundan ittim ve bir dakika beklemesini sötledim.Montumu aldəm ve dışardan kapıyı kapattım."Gel biraz arka bahçede oturalım"dedim ve kolunu omzuma attım.O da memnun bir şekilde beni kendine çekti ve saçlarımı öptü.Arka bahçeye geldiğimiz de çimenlerin üstüne oturdum ve Mustafanın kolundan tutup aşağı çektim."Maviş komser"dedim bıyıklarıyla oynayarak."Ama öğretmen hanım siz böyle yaparsanız ben.."dedi ve burnunu burnuma sürttü."Fırsarçısın sen ha valla"dedim omzuna bir tane geçirerek."Ama bak burda anlaşalım bir adamın karşısın da böyle bir güzellik olursa her fırsatı kollsr"dedi."Ooo bu ne güzel iltihattır böyle"dedim gülerek."Asiye"dedi Mustafa."Efendim maviş?"dedim."3 yıl için de her hangi bir erkek sinek bile sana dokundu mu? Ya da yakınlık gösterdi mi?"dedi bende masum bir oyun oynasak ne olur diye söze girdim."Hıhı"dedim hemen kaşlarını çattı."Kim lan?"dedi."Ya şey bizim çocuklardan birinin velisi.İyi biridir ya.Tatlıdır da.Hatta bir kere"dedim dağlara bakarak ve ah çektim."Ne bir kere ne?"dedi Mustafa."Bir kereeee"dedim ve yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve dudağına soluksuz bir öpücük bıraktım ve ayrıldım."Amann neyse ya"dedim ve manzaraya geri döndüm."Kızım söylesene ne bir kere"bunu demesiyle gülmeye başlanıştım hatta bu gülmeler kahkahaya çevrilmişti.Mustafaya döndüm ve yanaklarını sıktım ve sakallarına öpücükler bıraktım.Sonra da "Saf mavişim benim"dedim."Sen benle dalha mı geçiyorsun"diyince yüzüne masum olduğumu düşündüğüm bakışlar atmaya başladım ve "Azcuk"dedi şive yaparak.Sen şimdi görürsün dalğa geçmeyi"dedikten sonra gıdıklamaya başladı bende elinden kurtulmaya çalışıyordum ama naafile."Tamam özür dilerim ya bir daha olmayacak"dedim."Öyle olsun"dedi ve dizlerime yattı."Sen söyle bakalım"dedim."Neyi?"dedi ."İşte bieiyle ilişkin oldu mu? Ama ben yalancıktan şey ettim diye öyle oldu falan deme ha senin gibi gıdıklamayla bitmez o iş"diye son olarak uyardım."Tamam doğru söylüyorum.2 kere oldu"diyince kıskanç hormonlar havalarda uçuyordu."Yaaaa öyle mi Mustafa bey?"dedim kaşlarımı çatarak."Eee ama niye bey oldum şimdi ben maviş de kalsaydık"dedi çocuk gibi."Sen söyle bana kimmiş bu iki kurbağa tipliler"dedim sinirle."Kurbağa hmmm ben kurbağalarla hiç iliş"demesine izin vermeden ağzına bir tane vurdum."Sus Mustafa elimin altındasın boğarım ha seni!"dedim atar yaparak."Asiyem ya güzel yüzlüm.Sen benim herşeyimsin tamam mı?"dedi yanaklarımı sıkarak."Eh bakacaz artık ama o ikisini bulursam"dedim ve ayağa kalktım.Ben kalkmamla Mustafanın başı toprağa düştü."Ahhh kafam"dedi ve elini kafasına götürdü."Kalk kalk"dedim ve eve girdim.

"Asiye abla gel hazırlanalım sonra da çıkarız"dedi Nefes."Tamam ablam"dedim ve yukarı odama çıktım.Valizimi açtım ve bir şeyler bakınmaya başladım.

Giyindim ve aşağıya indim."Eee hadi çıkalım"dedim Nefese.Kapıya gittik ve  ayakkabılarıma giyip kahve rengi elbisemin üstüne siyah kabanımı giydim.

İki saattir çarşı da yürüyorduk ve Mustafa işlerini halledip yanımız geleceğini söylemişti.Yol da dün gelen kadını gördük.O da bizi görünce sohbete tuttu.Nefes bana ben ona bəkmış bıkmış bakıyorduk.Nefesin telefonu çalınca hemen açtı ve biraz öte de konuşmaya başlafı.Telefonu kappattı ve yanımıza geldi."Asiye abla Tahir aradı akşama misafir varmış eve mi gitsek"diyince gözlerim ışıl ışıl oldu."Gidelim gidelim"dedim.

"Bak ablam bunları böyle yapman lazım"dedim Nefese."Tamam ablam"dedi ve işine düvam etti.Tencerenin kapağını kapattım ve kanepeye oturfum."Ya Nefes kimler geliyormuş"dedim merakla."Hani dün Tahir Mustafa abiye demişti ya işle ilgili.Onlar geliyormuş"dedi."Haaa hatırladım"dedim.

"Neyse ben üstüme değişip geliyorum"dedim ve yukarı çıktım.Valizden bebek mavisi bir elbise çıkardım ve aynada üstüme tuttum.Dizimden biraz aşağı.Omuzları deşük bir elbiseydi.Üstümü giydim ve saçlarımı tarayıp omuzlarıma bıraktım.Kapımın açılmasıyla Pınar içeri girdi."Kuzum yüzünü gören cennetlik"dedim ayaklanarak."Nazarlardaydık"dedi."Yaaa naptınız bakalım"dedim."İçte gezdik falan jafeye gittik"dedi.Sonra da"Ua Mustafa abilerini kötüledi ama kafa çocuklar"diye ekledi."Abilik taslıyor komser bey"dedim.Beni süzdü ve sırıttı"Halacım bu ne güzellik"dedi."Ya misafir gelecekmiş bende bir şey ler yaotım güzel mi?"dedim."Tehlike büyük ha.Mustafa abi bayıla bilir"dedi ve güldük."Hadi o zaman ben aşağıdayım inersiniz"dedim ve aşağıya indim.Nefes benden önce inmiş masayı kumuçdu.Üstün de beyaz yere kadar siyah kuşaklı bir elbise vardı.Hoş gözüküyordu.Bu kadar hazırlık yapmıştık ama içim de klasik bie huzursuzluk vardı.Dışardan araba sesi gelince kapıya çıktım.Mustafa ve misafirler ayrı arabalarla ardı ardına bahçeye park etmişlerdi.Misafirler geldiği arabadan 35 yaşların da Mustafadan biraz küçük bir adam yanında uzun siyah saçlı,zayıf ama güzel bir kadın vardı.Bize doğru geldiklerini gördüğüm de gülümsedim.Mustafaya doğru yürüdüm ve boynuna sarıldım."Hoşgeldin konser"dedim kulamğıma."Çok güzelsiniz öğretmen hanım"dedi bende kıkırdayıp geri çekildim ve misafirlere döndüm."Hoşgeldiniz"dedim."Hoşbulduk"dedi ve elini uzattı."Aras Sayar"dedi benden elini sıktım ve "Asiye"dedim.Kadına döndüğüm de elini uzattı ve"Şeyma Sayar"dedi ve ardından"Arasın kardeşi"diye ekledi."Memnun oldum"dedim ama bünyem hiç de memnun değildi."Sevgilim misafirler dışarıda kaldı geçelim mi?"dedi Mustafa."Tabi buyurun"dedim ve kapıya buyur ettim.

Yemeklerimizi yiyorduk Mustafayla Misafirler iş konuşuyordu benden Mustafayı dikkatle inceliyordum.Telefonumun çalmasıyla dikkatim dağıldı.Ekranına baktığım da abimin aradığını gördüm ve sandaltemi geri çektim."İzninizle geliyorum şimdi"dedim."Güzelim bir şey mi oldu?"diye sordu Mustafa bakışlarını üzerime yönelterek."Abim"dedim ve Bahçeye çıktım.

"Alo abim"dedim."Asiye"dedi sesin de endişe ve korku vardı."Abi noldu?"dedim."Aslı"dedi."Noldu Aslıya abi spyle hadi"dedim sesim titriyordu."Kaza yaptı ve....ve Asiye Aslıyı kaybettik"dedi.Olduğum yerde donup kalmıştım.Aslıyı kaybetmiştik."N-nasıl abi.Pınar"dedim."Asiye bak Pınara sen söyle ben ona annesinin öldüğünü söyleyemem"dedi.Asıl şimdi kaynar sular başımdan aşağı dökülmüştü."T-tamam biz yarın akşam uçağıyla geliyoruz"dedim ve telefonu kapattı.Kapıdan destek alarak gözlerimi sıktım.

İçeri girdiğim de Pınar bana bakıp gülümsedi.Bende gülümseyip yerime geçtim ve suyumdan bir yudum aldım.Nefes alamıyordum.Gözlerim Pınara kaydı Irmakla bir şeylere gülüyordu.Ben şimdi nasıl söyleyeceğim ona annesinin...öldüğünü.Ayağa kalktım ve"Ee kusura bakmayın"dedim ce hemen merdivenlerden çıkıp odaya girdim.Benim yüzümden annesiyle son günlerini geçirememişti.Benim yüzümden.

Araba sesinden misafirlerin gittiğini anlamıştım.Kapımın açılmasıyla nakışlarımı oraya çevirdim.Mustafa yavaşça içeri girdi ve kapıyı kapattı."İyi misin?"dedi.Birine söylemem lazımdı.Hayır anlqmında başımı salladım.Hemen önümde oturdum ve ellerini ellerimin üstüne koydu."Telefon geldikten sonra rengin falan değişti"dedi.Gözlerimden istemesem de yaşlar süzülümeye başlamıştı."Mustafa.."dedim."Söyle birtanem"dedi."Pınarın a-annesi ö-öl-ölmüş"dedim."Ne?"dedi şaşkınca."Abim benim söylememi istiyor ama onlar benim yüzümden son günlerini ayrı geçirdiler.Benim yüzümden yani eğer biz gelmeseydik belki de"dedim dudaklarım hatta tüm bedenim itiriyordu.Mustafa önümde diz çöktü ve göz yaşlarımı sildi "Şşş sakın.Sakın kendini suçlama.Senin suçun değil tamam mı? Olmalıymış kaderin işi tamam mı?"dedi."Öyle değil Mustafa.Pınar öğrendiği anda her çey değişicek.Ben biliyorum"dedim.

Evet şimdi siz bana söykeye bilirsiniz ki neler ola bilir.Ben size önümüzdeki bölüm öyle bir şey sunucam kiiiio.Şoktada kalacaksınız.Ben kaçtım.
Öpüldünüz.))))