Chapter 10

13 2 0
                                    

[Jungkook'un Bakış Açısı]

Dışarısı soğuyordu, beni mutlu eden şeylerden biri.

Yorgunca otobüs durağına doğru yürüyordum, soğuk rüzgar yaprakları alıyordu ve kaldırımdan çatırtı ve hışırtılarla havaya kaldırıyordu. Güneş ağaçların ve çatıların üzerinden uzakta doğduğunu görebildiğimde kendi kendime gülümsedim. Aniden Taehyung'un tam şu anda benimle burada yürümesini diledim, böylece gökyüzünün nasıl güzel göründüğüne bakabilirdik, birlikte.

Genellikle otobüste oturacak yer bulmak çok zordur. Otobüsümüzde her zaman çok fazla insan vardı ve kimse bunun hakkında ne yapılacağını umursamazdı, bu yüzden herkes temel olarak koltuk kavgası yapardı.

Ya erken gelirsin ya da durağa kadar otuz dakika boyunca kirli yerde otururdun.

Benim için daha da kötüydü çünkü otobüste hayatımı kolaylaştıracak bir arkadaşım yoktu. Herkes arkadaşları için yer tutuyordu. Ama ben geç kaldığımda kesinlikle bir yere oturmak benim için imkansız oluyordu, oturacak yer olsa bile, çünkü kimse benimle oturmak istemiyordu. Tamamen boş bir yer bulduğumda bu benim iyiliğime oluyordu, tamamen tek oturuyordum. çünkü tekrar; kimse benimle oturmak istemiyordu.

Bu heyecanlıydı.

Ama bugün son derece minnettar olduğum tamamen boş olan bir yere vardı.

Tek oturdum, müzik dinledim, ağaçların ve evlerin donuk renklerle gidişini izledim.

_

Kendimi tekrar sınıfın dışında buldum.

Son zamanlarda kendimi daha kötü hissediyordum. Sadece Yoongi ve onun salak arkadaşlarının benimle dövüşmeye çalışmasından değil, ama tekrar çünkü, Taehyung'la ne kadar şansımın olmadığını fark ediyordum.

Gerçi bunu nasıl umduğumu bile bilmiyordum. Gerçekten arkadaş olacağımızı düşündüm mü? Bir şey daha?

Onunla şahsen konuşamamak yeterince kötüydü. Ama sonunda bana muhtemelen sevdiği bir çocuktan bahsediyordu.

Beni rahatsız etmesine izin vermemeye çalışıyordum ama beni endişelendiren gece içimde olanlar; çok bağlı oluyordum.

Bana her zaman  bazen okulda 'gerçekten tatlı' bir çocuk gördüğünü ve kim olduğunu bilmediğini ama onunla çok kötü konuşmak istediğini söylüyordu. Gizliden bu cesareti olmadığına teşekkür mü etmeliydim? Belki...

Onu sınıfta ya da öğle arasında gördüğünü söylediğinde acıtıyordu. Gizliden beğendiği kişinin ben olmasını diliyordum. Onun benim dikkatimi çektiği gibi ben de onun dikkatini çekmek istiyordum.

Her ne zaman onu görsem yarım saniye bile olsa zaman durmuş gibi oluyordu. Odadaki tek kişi o gibiydi.

Onun da böyle hissetmesini diliyordum.

_

''Jungkookie uyan! Bugün yapacakların var, tembel olma!'' Bir kadın sesi panik içinde beni uyandırdı. Gözlerim odada dolandı. Bu benim her zamanki odam değildi... eskisi miydi?

Yemeğin kokusu havada yankılandı, karnımı guruldattı. Odanın dışındaki tava, tencere ve gümüş eşyaların şangırdama seslerini duyabiliyordum.

Internet Friends [vkook] (Tr)Where stories live. Discover now