Ben Ranto, Orta Dünya' yı daha yaşanabilir bir hale getirmek için bana katılan yoldaşlarımla birlikte savaşıyoruz. Savaşıyoruz... Tabi buna savaşmak denilirse. Sadece küçük Horan akıncı gruplarına pusu kurabiliyoruz ama o kadar da etkili olmuyor, genellikle pusu kurmamıza rağmen alt ettiğimiz asker kadar kaybımız da oluyor.
Bulutlu bir günün akşamüstü saatleriydi, yine bir Orta Dünya köyünün yağmalandığını anlamam için çığlıkları duymama gerek yoktu, dumana bakarak anlayabiliyordum. Tek başıma yapabileceğim pek bir şey olmasa da elimden geldiğince yardım etmek istiyordum. Köye doğru koşarken çorak bir düzlükte üç Horan akıncısının bir tavşan kızı taciz ettiğini gördüm, ona yardım etmek istiyordum fakat korkuyordum da.
Gördüğüm şey karşısında donakalmıştım. Tam kızın üzerindeki çuvaldan hallice kıyafeti yırtarlarken kızın bir anda ortaya çıkan alevden kanatları tüm Horanlıları yakmış, fakat kızı da bayıltmıştı. Tam o sırada içimi kaplayan umudu kelimelerle tarif etmem çok zor... Sonunda bir mücadele, hatta bir karşı saldırı şansı olabilirdi bu kız. Onu hemen alıp Orta Dünya' nın çölleşmiş ormanlarındaki gizli kampımıza getirdim ve yaralarını iyileştirdim, Horanlılara karşı olan öfkemizi paylaşıyor olacak ki bize katılmak için fazla düşünmesi gerekmedi. Onun insanlarımıza verdiği ilhamla kısa sürede milislerden oluşan bir orduya dönüşmüştük ve liderliği bizi ufak çaplı olsa da zaferlere taşıyordu, onun adı Alyss' di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmparator 1: Kralların Yükselişi ve Düşüşü
FantasyBiliyorum; bu dünyaya neden geldiğimi, görevimi biliyorum, zamanı geldiğinde kaderimin yazgısıyla nasıl yüzleşeceğimi biliyorum, dünyaları dize getirmem gerektiğini de... NOT: Lütfen yazım ve anlatımdaki tespit ettiğiniz hataları ve hikaye ile ilgi...