Bir Marauders Hikayesi - Andromeda

5. Bölüm : Noel Partisi

5.BÖLÜM

O hafta Hogwarts'ta tek bir muhabbet konusu vardı. Slug Kulübünün Noel Partisi. Okul, Acayip Kızkardeşlerin konser vereceği söylentisi ile çalkalanıyordu. Bir çok kız ise James, Sirius, Ryan gibi kişilerin peşinden koşarak onlardan birinin kendisini davet etmesini umuyordu. Ortak salonda Noel tatilinin yaklaşmasıyla bir çok kişi evlerine gitmek üzere hazırlanıyordu.

"Eee eve gitmeyecek misin Lily?"

"Açıkçası bu partiyi kaçırmak istemiyorum. Bu arada ee? Sen kiminle gideceğine karar vermedin mi?" Lily ona hınzır bakışlar atmaya başladı.

"Daha karar vermedim."

"Sirius'a ne dersin?"

"Lily , alay etme! Onu çağıracağıma Wallkicker'ı çağırırım daha iyi!"

"Pekiii tamamm*"

"Sence neden böyle yapıyor? Bir gün çok neredeyse iyiyken bir gün nefret edilesi."

"Bilmiyorum... Bi dakika ya Sirius... Sirius senden hoş-" Valentine gözleri büyüyerek Lily'ye baktı

"İmkansız! Çok saçma Lils öyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali benim Kehanet'i sevmem veya Göldeki dev Deniz Anasıyla samba yapmam kadar imkansız." Gözlerini kıstı "Ayrıca Black bir kızdan hoşlanacak ha? Onun aklındaki tek şey Potter'la birlikte mezun olana kadar olabildiğince insanı delirtmek!" Hoşnutsuzca yatağının yanındaki süsle oynayan Valentine'a bakarak kıkırdadı Lily "Eh haklı olabilirsin." Yatağından kalkıp sandığını açtı. "Çikolata?" Beraber çikolata yediler ve Mary Amanda Rose'un gidişiyle bomboş olan yatakhanede dolaştılar.

Lily birden ayağa fırladı.

"Nasıl da unuttum!"

"Ne ol-"

"Seni biriyle tanıştıracağım."

Hemen ortak salondan çıktılar. Büyük salondan geçip Hogwarts arazisine vardılar. "Haydi gel." İleride ahşap bir kulübe duruyordu. Kulübenin bacasından duman tütüyordu. Valentine neler döndüğünü, bu kulübenin kimin olduğunu anlayamamıştı. Lily öne çıkıp kapıyı çaldı. Ve kapı açıldı.

Kocaman - kocaman derken gerçekten kocaman- bir adam öne çıktı.

"Aaa sen miydin Lily? Hadi içeri gelsene. Bakıyorum da bir misafir getirmişsin."

"Evet, kendisi yakın arkadaşım olur."

"Eh hadi içerin girin bakalım dışarısı Kara Göl'ün derinliklerinden bile soğuk."

İçeri girdiklerinde kocaman bir adamın koltuğuna, yani üç kişinin rahat sığacağı yere beraber Lily'yle oturdular. Hagrid karşılarına geçti. "Bu Valentine Hagrid, Valentine bu Hagrid. Anahtarların bekçisidir." Hagridle el sıkıştılar. Daha doğrusu Hagrid çöp tenekesi kapağı kadar büyük eliyle Valentine'ın elini tutarak onu sarstı. Hagrid onlara taş kurabiyeler ve çay ikram etti. Valentine kurabiyelerden birini ısırmak üzereyken Lily'nin kaşlarını kaldırıp Valentine'ı uyarmasıyla tabağa geri bıraktı. Hagrid dev kürklü paltosu ve saçì sakalı birbirine karışmış altın kalpli safça biriydi. "Jamesler de ziyarete gelecekti..." diyerek saate baktı Hagrid. Valentine ve Lily şaşkınlıkla kaşlarını kaldırarak birbirlerine baktılar. "Çay için teşekkürler Hagrid biz kalkalım artık."

"Daha kurabiyelerimin tadına bile bakmamışsınız."

"Ehm, şey Valentine'nın çok önemli bi-bir şeyi ee parşömen ödevi vardı. Kurabiyeri sonra bitiririz, hoşçakal Hagrid!" Hagrid onlara veda ettikten sonra Valentine gitmek üzere kapıyı açtı. Aynı anda kapıda en az görmek istediği kişiyle burun buruna geldi. Sirius'la! Kaşlarını çattı ve "Haydi Lily..." dedi. Arkalarında dörtlüyü bırakarak şatoya doğru ilerlediler.