Bir Marauders Hikayesi - Andromeda

16.Bölüm: Hogwarts Ekspresi

2.SEZON 1.BÖLÜM – 16. BÖLÜM

YENİ SEZONLA SİZİNLE BİRLİKTE OLMAK ÇOK GÜZEL!!!  :D

  Valentine sandığını son kez kontrol etti. Olması gerekenden epey hafifti sandığı. Henüz kitapları yoktu çünkü.

1 Eylülden ve okulun başlamasından önceki son gün Lily'yle Çatlak Kazan'da kalmaya karar vermişlerdi. . Diagon yolundan kitapları ve diğer araç gereçleri bugün alacaktı. Diagon yolundaki dükkanları gezmek epey eğlenceli olacak gibiydi.

Hogwartsaki 5.yılına geçiyordu ve bu yıl S.B.D.ler olacaktı. Bu onu biraz korkutsa da hazırlıklıydı. Hogwarts mektubuna göz gezdirdi.

5.Sınıflar için Temel Büyüler

Biçim Değiştirmede 5. Adım 

Sihirsel Tarih

Tılsım Rehberi

1001 Çeşit İksir

Sihirli Yaratıklar: En iyi yol dostluktur

Aritmanside Ustalık

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Kılavuzu

Ne kadar çok kitap var diye düşünmeden edemedi. Muggle'ların girişini göremediği Çatlak Kazana onu babası bıraktı. Muggle’ların göremediği bu yerin girişindeki tabelada çatlak bir kazanı karıştıran cadı figürü duruyordu. İçeri sandığını peşinden sürükleyerek girdi. Barmen Tom onun geldiğini görür görmez elinde bir anahtarla yanına geldi.

“211. Oda Miss Jules”  Tom onun sandığını yukarı çıkarırken Valentine da anahtarla odanın kapısını açtı. Valentine’ını odasının penceresi sihirli dünya tarafında kalıyordu. Bu da pencereden Muggle caddesi yerine Diagon Yolu’nun gözükmesi demekti. O Diagon Yolu’na bakarken barmen Tom da

“Bir şeye ihtiyacınız olursa bana haber vermeniz yeterli” deyip odanın kapısını arkasından kapattı.

Valentine sandığını bir köşeye çekti. Altın Galleon, gümüş Sickle ve bronz Knut’larını almak için Gringotts’a uğramaya karar verdi.

Çatlak Kazan’ın zemin katına gitti ve Diagon Yolu’na ilerlerdi. Diagon yolu her zamanki gibi tıklım tıklım doluydu. Her yerde genç , yetişkin, yaşlı büyücüler ve cadılar vardı. Yolun en ilerisinde bembeyaz sütunlar ve mermerlerle döşenmiş Gringotts duruyordu. Gringotts’un devasa büyüklükteki kapısından içeri girdi. Her yerde cincüceler dolanıyordu. Sol tarafta Valentine’ın vezne olduğunu tahmin ettiği  uzun boylu masada cincüce’nin biri terazi kefelerinde zümrüt ve altın Galleon ölçüyordu. Öteki tarafta birkaç Lanet Kırıcı ellerinde şıngırdayan antika altın eşyalarla bir başka cincüce’yle konuşuyordu.

Valentine en sonunda bir görevliye doğru ilerledi. Uzun masanın ta tepesindeydi cincüce. Yarım ay biçimindeki gözlüklerinin üzerinden ona baktı.

“Valentine Scarlett Jules  652 numaralı kasa. Altınımı çekmeye geldim.”

“Anahtarınız yanınızda mı Miss Jules?”

“Ah ,tabi.”

Valentine cebinden ufak gümüş bir anahtar çıkardı. Anahtarın etrafında bir sprial vardı. Daha sonra Valentine saçından bir tel kopardı ve anahtarla cincüceye uzattı.

Cincüce sanki havaya karışacakmış gibi duran, parıldayıp dalgalanan saç telini anahtarın etrafına doladı. Anahtar aniden parıldayarak altın rengine döndü. Cincüce tatmin olmuş bir şekilde kafasını salladı. Anahtarı ve saç telini bir başka cincüceye uzattı.