3. Sabah Güneşi

2K 134 49
                                    

Gergindim. Eğer o da gerginse bunu çok iyi kamufle ediyordu. Oysaki duyguları kamufle etme konusunda kimse benimle yarışamazdı. Zaman her şeyi değiştirmişti işte.

" Nasılsın ? " dedi ortamdaki gergin bekleyişi bölerek.

- Sesi, sesi onu ele verdi işte. Gergin, hem de fazlasıyla. Belki biraz ya da daha fazla öfke? Hayalkırıklığı ?

" Ben... " başımı sağa sola salladım. " İyi değilim, uzun zamandır iyi olmaktan o kadar uzağımki. Her gün, her saniye daha da kötüleşiyor, bu ölümden daha kötü. Her saniye ölümü yaşıyorum. "

Başını sola çevirdi. Gözlerini kapattı, derin nefes alışlarını duyabiliyordum.

" Takılı kaldın Julie, arkanda bırakamadın. Kabullenmedin. Ve kimsenin sana yardım etmesine izin vermedin. Aylarca sana ulaşmaya çalıştık. Artık intihar ettiği düşünüyorduk ? "

" Denedim, ölmek güzel bir kurtuluş olurdu ha ?"

" Buraya bunları söylemek için mi geldin ? " dedi öne eğilerek.

" Açıkcası bi plan yapmadım. " dedim gülümseyip ve arkama yaslandım.

Sinirle arkasına yaslandı.

Bir süre ikimizde bir şey söylemdik.

" Sana sarılabilir miyim ? " dedim. Lanet sesim yine titremişti ve gözyaşlırımsa yuvalarında durmayarak hiç yardımcı olmuyordu doğrusu.

" Gel buraya " dedi yumuşak bir sesle. Ayağa kalkıp benide kaldırdı. Kollarını etrafıma dollayıp sıkıca sardı.

" Özür dilerim, her şey için. " dedim kollarımı etrafına dolarken.

🌿🌿🌿

" Juliet, iyi misin ? "

" Julie ? "

- Sana diyor.

Tabağımdakilerle oynamayı bırakıp anneme döndüm. Başka birine anne demek, acaba ne zaman alışacaktım.

" Şey, ben kalsam sorun olur mu ? Pek aç değilimde."

" Ama ---- "

" Nasıl istersen hayatım. Tabiki kalkarbilirsin " dedi babam annemin sözünü keserek.

" Size affiyet olsun." deyip kalktım ve ilk gecemi geçireceğim odama gittim.

Yatağın üstüne oturup etrafıma baktım; iki kapılı kahverengi bir dolap, ufak bi masa ve üzerinde oturduğum yatak, yanında bi komadin, kirli beyaz duvarlar ve arka bahçeye bakan bi pencere. Annem, benim istediğim gibi olmasını istediği için odayı düzenlemediğini istediğim zaman değiştirebileceğimizi söylemişti. açıkcası umrumda değildi. en azından şimdilik.

Gözlüklerimi çıkarıp komedinin üzerine koydum ve tavana bakarak uzandım.

tavan bile çok yabancıydı. derin bi nefes aldım ve gözlerimi sımsıkı yumdum. kolumu yastığın altına koyup sağa döndüm.

-kimse ilk gecenin kolay olcağını söylememişti. Ama...tavanda ayırmazsın be kızım. bu kadarıda biraz şov sanki.

gülmeye çalıştım. olmadı. komik değildi çünkü.

İkiz ( James Potter ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin