YENİ SAYFA, YENİ İNSANLAR

895 51 56
                                    

Biz birbirimize daha bakıyorduk. Mark ağzını açmış konuşacağı sırada biri konuştu.

"Artık anlaşmayı yapıp şirketleri birle-" babamın içeri girip bizi görmesiyle sözünü tamamlayamadı. Babam bize bakıyordu aslında odadaki herkes birbirine bakıyordu. Babam 'ın burada özellikle War ailesinin şirketlerinde ne işi vardı hiçbir fikrim yok.

Mark. "Clara , senin burada ne işin var oğlumun odasında?" sesi biraz sert çıkmıştı. Mark denen herif 'i uzun zamandır tanıyorum , ben babamla birlikte şirketi yönettiğim zamanlardı. Bizim şirket dünyada her zaman birinciliğe otururdu ikinci şirket ise War ailesinin şirketiydi. Bizimle öyle bir yarış içindeydi ki , resmen birinci olmak için bize çok kinliydi. Babam da şirketleri birleştirip düşmanlığı yok etmek istedi ama bu adam istemedi. Ve bize oğlu olduğunu hiç söylemedi kızımız var demişti. Şimdi anlıyorum ki oğulları James ve John'muş ve babam sözünü tamamlamadan önce anlaşma dedi yani birleşiyorlardı.

"Hey , senin oğlun mu var?" babam şaşkın ve bir o kadarda sinirli sesiyle konuştu. Haklıydı sonuçta kaç yıldır çocuklarını kız sanıyordu.

Mark. "Ah Richard , boşversene biz anlaşmaya bakalım bütün sorunları sonra hallederiz." bana bakarak konuşmuştu.

"Hayır , anlaşmanın canı cehenneme sizin burada ne işiniz var!?" yerimden sıçradım babam sinirliydi. Bende babam gibi bana yalan söylenmesini sevmiyorum. Elindeki kağıtları bir kenara fırlattı ve James'in üstüne yürümeye başladı.

Yakasından tutup onu kaldırdı ve kendine çekti.

"Senin burada ne işin var?!" James hiç tepki vermiyordu. Babam da daha sinirlendi ve yumruk attı , James arkaya savruldu. Burnu kanıyordu burnu kırılmış olmalı ama babam gücünü kullanmadı eğer kullansaydı sonu hiç güzel olmazdı.

Babam oradan uzaklaşıp tekrar Mark'ın yanına geldi.

"James senin oğlun değil mi?!" Mark sadece başını salladı karanlık kurt olabilir ama dünyanın en güçlü kişisinden korkmayacağı gerçeğini değiştirmiyor.

"Senin bir kızın yok muydu!?" yine başını salladı.

"Peki nerede?!" omuz silkti.

"Tanrım.. Şimdi bunları konuşmayacam lanet olası anlaşmayı yapıp buradan defolacam." Mark yerdeki anlaşmayı aldı ve John'un olduğu büyük masaya doğru gitmeye başladı.

John oradan kalktı ve Mark babam'a seslendi, "Richard, buraya otur lütfen." dedi nazikçe Mark. Babam John'un kalktığı yere oturdu , Mark da babamın önündeki sandalyeye oturdu.

Kağıtlar'ı alıp konuşmaya başladılar. Ben de eski oturduğumuz yere oturdum ardından Andy ve Jeremy de geldiler.

James'e bakmaya başladım ayağa kalkmıştı ve bana bakıyordu.

'Sevgilim... Sadece beni dinle haklı olduğumu göreceksin.' kurt iç sesi ile konuşuyordu onun sürüsünden çıkabilsem keşke ama bu imkansız.

'Sadece defol.' dedim , beni sinir ediyor yalan söylemese belki affederdim ama... Olmaz yalan 'a dayanamam.

'Lütfen beni dinle başka bir şey istemem.' ses çıkarmadım, babam anlaşmayı aldıktan sonra gidecez o da burada yeni sevgilisi ile kalsın.

Babam'lar ayağa kalktılar sonra el sıkıştılar. Ellerini çekip babam buraya gelmeye başladı.

Bizde ayağa kalktık. Babam yanımıza geldi.

"Gidelim." dedi , başımızla onayladık ve ayağa kalktık.

Kapıdan babam çıktı sonra Andy ve Jeremy, ben arkama son kez baktım.

'Gitme...' dedi güldüm sonra önüme döndüm ve buradan çıktım.

KURT VE MELEZ AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin