Saat gece yarısını geçiyordu ve ben önümde tuvalim, gelecek haftaya yapılacak sergi için beşinci resmimi bitirmek için uğraşıyordum. Her zaman dinlediğim rock müziklerinin aksine şu an Michael Jackson çalıyordu.
Telefonum ding sesiyle ötene kadar huzurluydum.
marklee: özür dilerim.
Görüldü.
00:34
Telefonu kilitleyip yerine koydum ve elime fırçamı geri alarak tuvalime döndüm. Fakat fırçamın boyalı ucu tuvale değemeden içimdeki aptal vicdanım sızladı. Oflayarak fırçayı bıraktım ve telefonu elime aldım.
parkseo: bir daha götlek gibi davranmazsan sevinirim.
marklee yazıyor...
marklee: pekâlâ. :)
parkseo: o gülüşü sevmedim.
marklee: :)
marklee: her neyse,
marklee: ve bir kişiyi bile sevmeyen derken haksızlık etmişsin.
parkseo: hadi ya? birini seviyorsun demek.
parkseo: kimi?
marklee yazıyor...
marklee yazıyor...
marklee yazıyor...
marklee: annem.
parkseo: iyi uykular Mork.
marklee: adım MARK, TANRI AŞKINA.
parkseo offline.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➱ INSTAGRAM SERIES ⋆ 1 marklee: gerçekten aptal eyfel kulesi kılıklıdan mı hoşlanıyorsun? yüzünü görebildiğine emin misin sen? marklee: yah, park seoneul. marklee: çocuk senin iki katın! parkseo yazıyor... parkseo: herkesin iki katı. parkseo: ve dos...