Gece sebepsiz yere uyanıp kimin olduğunu bilmediğim kalp atışı sesini dinliyordum.
Sakince ayağa kalkarak pencereyi açtım. Bu çok riskli olsa da yukarı çıkıp kalp seslerine doğru ilerledim.
Çatıya çıkıp birkaç adım attığımda karşımda Derek'i gördüm. Yanına gittim. Sırtı dönük olduğundan beni görmemesine rağmen derin bir nefes alıp arkasına döndü.
"Neden geldin?" "Yani neden geldin derken bi -"
"Anladım tamam sorun değil. Bi terslik var mı diye gelmiştim."
Birşey demeyip suratına baktım.
"Daha doğrusu kalbimin ağrımasından uyuyamadım. Endişeden. Korkudan uyuyamadım" dedi
Birşey diyemedim. Çünkü her bir kelimesi kalbimin sıkışmasına neden oluyordu. Her bir kelimesi aklımı başımdan alıyordu.
"Gel hadi içeri. Burada bekleme öyle " dedim elimi uzatarak.
Şaşkınca suratıma bakıp ardından elimi tuttu.
Önden ben arkadan kendisi penceremden odama girdik.
"Sana başka bir çarşaf vereyim" diyip çarşafa uzanırken elimden tuttup.
"O çarşafta senin kokun var diye uyuyabilieceğim"
"Kalsın o zaman" diyip doğruldum.
Ardından yedek anahtarı yanıma alıp
"Sen kapıyı arkadan kilitle." Dedim odadan çıkarken
Başını sallayarak "iyi geceler" dedi
"İyi geceler" diyip gülümseyerek odadan çıktım.
Stilesin yanına doğru gidip eski yerime yattım.
Saatler geçmesine rağmen hala uyuyamadığımdan yeniden yerimde doğruldum.
Gerçekten birşey olmasından korkuyordu. Korumak için elinden geleni de yapıyordu. Ne kadar inkar etsem de onu hala çok seviyordum.
Stiles'den yediğim tekmeler sonucu düşüncelerimden ayrılıp kendime geldim.
Uyurken ne yaptığını bilmediğinden beni yataktan düşürmüştü.
Ayağa sinirle kalkıp bahane ederek odama doğru gittim. Kapıyı sessizce açıp içeri girdim.
Derek yastığa yatmayıp sarılırken aniden yerinsen doğruldu.
"Benim Hazel."
Başını sallayıp ayağa kalktı.
"Odadan kovuldum." Dedim gülerek. "Burda uyuyabilir miyim."
"Burası senin odan geç. Ben koltukta uyurum" dedi.
Ardından ben yatağa biraz yer açarak oturdup elini tuttum.
"Yanımda kal. Koltukta yatmana gerek yok."
Önce tepkisizce suratıma bakıp yatağa uzandı. Yorganı Önce benim üstüme sonra kendi üstüne örttü. Ardından İkimiz de sırtüstü yatıp sessizce tavanı izledik.
Bir süre sonra Derek' e doğru dönerek kolumu karnına doğru uzatarak hafifçe sarıldım.
O da kolunu başımın altına koyarak beni hafifçe kendine doğru çekti.
Elleriyle nazikçe saçlarımı okşadı. Huzurla gözlerimi kapatarak uykuyla daldım.
Sabah olduğunda aynı durumda uyandım. Yerimden hafifçe doğrularak saate baktım.