"Shawn..."
Bu sefer o bana sorar gözlerle bakmaya başladı. "Seni bırakmak istemiyorum." dedim. "İyi de neden? Sana yaptığım tek şey acı çektirmek." Ona biraz yaklaştım "Shawn anlamıyor musun? Seni seviyorum." Yok artık! Cidden demiştim. Aslında üzerimden büyük bir yük kalktı. Bana mutlu olmuş gibi bakmaya başladı. Ona iyice yaklaştım ve öptüm. O da bana karşılık verdi ama yavaşça. Belimi de okşuyordu. Bu hali çok daha iyiydi. Benden ayrıldı ve "Seni evine bırakacağım-" araya girdim ve "Ama beni görmeye geleceksin, değil mi? dedim. Gülümsedi ve "Tam olarak onu diyecektim, güzelim." dedi, ben de gülümsedim.
Şu an evimin tam önündeydim. Yol boyunca Shawn ile havadan sudan konuştuk. "Hey, sana kızmayacaklar. Sadece uzun zamandır kızlarını görmemiş gibi davranıp ilgi gösterecekler hepsi bu. Sakin ol, sevgilim." Derin bir nefes aldım. "Telefon açmama olayını ne diyeceğim? Hem ya George her şeyi anlattıysa?" Yanıma geldi ve sarıldı. "Akışına bırak, balım. Halledeceksin. Ah, bir de benimle tanıştığını ve erkek arkadaşın olduğumu söyle, tamam mı? Hem Charlie'ye dediklerim doğru olur." dedi. Gülümsedim "Shawn, um sana nasıl ulaşacağım." dedim ve bana "Burada!" dedi ve cebinden telefonu çıkardı. "Ah, kayboldu falan sanmıştım. Neyse, görüşürüz!" dedim ve telefonu aldım. "Seni seviyorum, görüşürüz." dedi ve arabasına binip uzaklaştı.
Eve girdim. Hepsine sarıldım. Babama tam olarak nereye gittiğimi bilmediğimi ama çayırlık bir alan olduğunu söyledim. Polis olayıysa babamla alakalı değil çünkü bahsetmedi. Herhalde kontrole falan geliyorlardır diye düşündüm.
Artık mutluydum, mutluyduk. Çünkü yanımda Shawn var ve onunla günlerim eğlenerek ve aşkla geçiyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For Blood/Mendes
VampireBu hikayede Shawn bir vampir işte, öyle olaylar yazmaya çalıştım.