Güzel bir günden sonra...(23.08.2018)

199 11 2
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21.08.2018 GÜNÜNE İSTİNADEN....

Hayatta yaşadığımız her şeyin tam da o ana özel olduğunu düşünürüm. Tam da o ana, o saate, o dakikaya veya o saniyeye ait olduğunu. Siz de düşündüğünüz zaman bana hak vereceksiniz eminim. Basit bir şekilde her sabah uyanırken bile temelde yaptığımız işlev aynı olsa bile farklı ruh hallerinde uyanabiliyoruz. Ya ruh halimiz iyi ya da kötü oluyor, ya saçlarımız daha dağınık, ya da uykumuzu almamışız. Bizim farkında olmadığımız ufak farklılıklar... 

Ayrıntılardan bütüne doğru ulaşırsak eğer, günlerimiz bile birbirinden farklı geçiyor. Oysa insanlar yaşamlarının hep birer rutine dönüştüğünü söyler. Halbuki öyle değildir. Aynı insan olarak güne başlasak da, gün içinde mutlaka yaşadığımız şeyler bizi farklı şekilde etkiliyor. Dün kadar huzurlu olamıyoruz bugün mesela. Ya da dün kadar kötü hissedemiyoruz. En basit şekilde dün aldığımız ekmek, bir önceki gün aldığımız ekmekten daha küçük ya da daha büyük. 

Ufacık farklılıkların, hayatımızın bölümlerine dikkatlice baktığımızda aslında her günümüzün birbirinden farklı olduğunu görsek şaşıracağız. 

Bayramın birinci günü, benim için çoğu günlerden farklıydı. 

Doğal olarak her bayram beklendiği gibi akraba ziyaretlerinde bulunduk. Şehir dışına çıktık. Doğrudan gittiğimiz yerde, yaylaya...mis gibi doğanın içine girdik. Yeşiller, yağmur...sis..HUZUR!!!! 

Ve bir de kalabalık. Hani sevdiğiniz insanlar.. öyle boş değil.

Normalde kalabalığı sevmem. Kalabalık beni sıkar. Ama bugün öyle düşünmedim. Diyorum ya, her gün, her an kendine özel. Kendine ait bir dünyası var sanki. Sıkılacağımı, eve gitmek isteyeceğimi düşündüğüm bir günün bu kadar güzel geçebileceğini de düşünmemiştim haliyle. 

Yayla o kadar güzeldi ki, yemyeşil ormanlar içinde yürüdüm. Derin bir nefes çektim içime. Şehrin o toz kokusundan uzakta, belki de ilk kez nefes aldığımı hissettim. İçime çektiğim havanın o tadını alabildim. Ağzınızda farklı bir aroma tadı oluşuyor. İnanın nasıl bir şey olduğunu anlatamıyorum ama o temiz havanın tadı bütün tat dokularınıza işliyor ve hayret ediyorsunuz. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra ağzınızda bir ferahlık oluşur ya, işte bu da öyle bir his zannımca. 

Kalem İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin