-Güzel annem bak her şeyi hallettim. Kendini yorma. Son bir ilacın kaldı onuda iç. Unutma. Bir şey lazım olursa da mesaj at, eve gelirken alırım. Acil durum olursa, ilk Ayten teyzeye haber ver. Sonrada bana. Ben gelene kadar yanında olsun.
Gülşen hanım kızının tek nefese sarf ettiği kelimelere göz devirmeden edemedi. Ne kadar hergün sarf ettiği aynı sözlere alışsada, yinede sıkılıyordu.
-Tamam, hadi git sen. Hergün söylüyorsun. Ezberledim artık. Biraz daha oyalanırsan geç kalacaksın. Taksi de geldi hadi çık. Allah yolunu açık etsin.
Eylül artık yıllardır devam eden rutin uyarılarını yaptıktan sonra evden çıktı. Oda alışmıştı artık buna. Son zamanlar annesi belli etmemeye çalışsada, Eylül durumun kötüye gittiğinin farkındaydı. Eylül ne kadar annesine belli etmese de ona bir şey olacak diye çok korkuyordu. Tek duası gerekli parayı bulup, annesini kurtarmak.
Derin nefes alıp taksiye bindi. Şöförün Ali olduğunu görünce ister istemez gülümsedi. Son 2-3 yıldır neredeyse herkes alışmıştı. Bu yüzden nereye gideceğini sormaya gerek duymadan arabayı çalıştırdı.
-Merhaba Ali nasılsın? Güliz nasıl?
-Iyiyim. Sen nasılsın? Güliz de iyi. Nasıl olsun, heyecanlı.
-Tabiki heyecanlı olacak. Az kaldı doğuma. Cinsiyetini hala öğrenmediniz mi?
-Hayır. Güliz istemiyor. Benim içinde fark etmez. En önemlisi sağlıklı olması.
-Evet. Önemli olan o. Hayırlısıyla inşallah.
Ali mahallenin çocuklarından biriydi. Mezun olduktan sonra güzel bir iş bulmuş, çalışmaya başladı. Aynı zamanda, boş vakitlerinde ve babasının taksi durağında şöför eksiği olduğu zaman burada da çalışıyordu.
Sohbet eşliğinde şirkete gelmiştiler. Parayı ödeyip, vedalaşıp, arabadan indi.
Başını kaldırıp 2yılının geçtiği şirket binasına baktı. Üniversitenin son senesinde yarı zamanlı çalıştığı şirket sonradan güzel bir iş teklifi yapmıştı. Şuan asistan olarak çalışıyordu. Tek isteği hayatındaki problemleri halledip, burada çalışan mimarlardan biri olmaktı.Adımlarını hızlandırıp binaya girdi. Kartını okuttu, asansöre binince 23e bastı. Saatini kontrol etti. Daha yarım saati vardı. Asansörden inince kendi masasına doğru ireliledi.
Bilgisayarını açtı. Ajandasını kontrol edip günün yorgunluğunu değerlendirdi. Yoğun bir gün olucaktı bugün. Saat 8:50 gösterdiği zaman aynı katta olan küçük mutfağa doğru adımladı.
Bir türk kahvesi, birde nescafe hazırladı. Kendi kahvesini masasına bırakıp, ajandasını eline aldı. Adımlarını Sedat bey'in odasına doğru çevirdi. Onunda kahvesini masaya bıraktı.
Saati kontrol etti ve 9:00, kapı açıldı bütün ihtişamıyla Sedat bey odaya girdi. Eylül'ün yüzünde hafif gülümseme yarandı. Sedat bey'in böyle dakik olmasını seviyordu.
-Günaydın Sedat bey.
-Günaydın Eylül. Bugün neler var programda?
Sedat bey bir yandan sabah kahvesini yudumlarken, diğer yandan Eylül'ü dinliyordu. İşinde başarılı olmasını seviyordu.-Bugün program biraz yoğun olacak. Yarım saat sonra mimarlarla toplantı var. Yeni katılacağımız ihaleyle ilgili toplantı bu. Sonra öğlene doğru bizimle ortak bir işe girmek isteyen "Aydın" holding'in sahibi Fırat bey'le toplantı var. Saat 16:00 dışarıda yemekli toplantınız var, 18:00'a eşinizle bir açılışa davetlisiniz. Sonrada yine birlikte, 20:00'da yardım derneği'nin düzenlediği bir davet var, oraya katılmanız gerek.
Sedat bey derin bir nefes aldı. Bugün gerçekten de yorucu olacaktı.
-Evime gide bilecek miyim bugün?
Eylül Sedat bey'e hafif bir tebessümle karşılık verdi. Kendi masasına döndü. Ve birazdan olacak toplantı için gerekli evrakları hazırladı.
Sedat bey'le katıldığı toplantı neredeyse öğlene kadar devam etmişti. İyiki arada 15 dakikalık mola vermiştiler. Toplantıdan 1 saat sonra aşağıdaki görevliler Fırat bey'in geldiğini haber verdiler.
"Aydın" holdingle Sedat bey'in istediği şartlarda sözleşme imzaladı. Saat 14:30'da yemekli toplantının hatırlatmasını yaptı. Sedat bey'le birlikte şirketten, toplantının olacağı restorana gittiler.
Bugünlük son işinide bitirince eve doğru gitmeye karar verdi. Son anda gelen mesajla yolunu markete doğru değiştirdi.
Gülşen hanım herzamanki gibi, bugünde kızını kapıda karşıladı. Çünki biliyordu ki, ona sıkıca sarıldığında günün yorgunluğunu unutuyor.
Gülşen hanım sofrayı kurana kadar, Eylül odasına geçip önce duş aldı, rahat birşeyler giyip mutfağa indi. Yemek boyunca anne-kız dertleştiler. Yemekten sonra bulaşıkları yıkadı, evi toparladı. Annesine 'iyi geceler' öpücüğü verip erkenden uyumaya gitti.
Her zaman olduğu gibi, duasını edip, geceye gözlerini kapattı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaştık mı?
Chick-LitBir kız düşünün annesini her şeyden çok seven, onun için her şeyi yapmaya hazır olan, babasının dönmesini umutla bekleyen biri. Bir adam düşünün sert, katı biri gibi görünen ama sıcak kalbi olan, sevdikleri için yapamayacağı şey olmayan biri. Belk...