Eylül güne yine aynı rutinle başlamıştı.
Sedat bey'in programını kontrol edip, günlük bilgiler verdi. Bugün de bir kaç toplantı vardı. Ve onunda girmesi gerekiyordu. Ama bir sorun var ki, Eylül o toplantılardan birine hiç girmek istemiyordu.
Aklına gelen anılarla yüzünü buluşturdu.
" Sinan bey aldığı ihalede 'Karahan' holdingle birlikte çalışmak istiyordu. Buraya gelinceye kadar aklında sadece iş vardı. Ta ki Eylülü görene kadar. O zaman aklına işten başka şeylerde gelmeye başladı.
"Burada sizin gibi güzel bir bayan olduğunu bilseydim, daha önce bu şirketle çalışmaya başlardım."
Eylül daldığı işten duyduğu ses sayesinde irkildi. Bu sesi hiç sevmemişti. Sadece soğuk bir tebessümle yetindi. Sedat bey'e bilgi verip, odasına kadar eşlik etti. Bu kadarıyla bitti diye sevinirken, Sedat bey onunda toplantıda olmasını istedi. Toplantı sırasında Sinan bey'in bakışlarından rahatsızlık duyuyordu. Galiba Sedat bey bunu anlamış olmalı ki, ona yapması için bazı projelerin çizimlerini istedi.
Eylül odadan çıkarken rahat nefes aldı. Arşive gidip gerekli olanları alıp geldiğinde ise toplantı bitmişti. O zaman Sedat bey'in asıl yapmak istediğini anlayıp, minnetle gülümsedi. "
Adam her ne kadar işinde iyi olsada tam kadın düşkünü biriydi.
SiRa holdingle yapılacak toplantı zamanı gelene kadar diğerlerini halletti. Öğle yemeğini iş arkadaşlarıyla yedi. Tekrar şirket mimarlarıyla Sedat bey durum değerlendirmesi yaptı.Eylül bir kaç dakikalık izin isteyip, odasında bulunan diğer odaya geçti. Burada acil durumlar için bazı kıyafetleri vardı. Ara sıra şirketten direk olarak yemeğe, davete gittiklerinde ortama uyum sağlamak için yedek elbise ayakkabı ve s. bulunduruyordu.
Sabah severek giydiği siyah büstiyerini çıkardı. Onun yerine beyaz bir bluz giydi. Bordo renk eteği ile güzel görünüyordu.
Yirmi dakika sonra toplantı başlamıştı. Sedat bey Eylül'de olan değişikliği fark edince yüzünde hafif tebessüm oluşmuştu. Kimse fark etmeden eski haline döndü.
Sedat bey karşısında oturan adamın işinde ne kadar başarılı olduğunu biliyordu. Ama özel hayatı da bir o kadar karışıktı. Toplantı bittiğinde o bile sevindi.
Eylül herşeyi yoluna koyup Sedat beyden izin aldı. Bugün biraz annesiyle birlikte vakit geçirmek istiyordu. Annesini alması için taksi yollamıştı eve. 'Neredeyse gelir şimdi' diye düşündü. Çantasını toplayıp çıktı. Beş dakika sonra annesini gördü.
Yüzünde tebessüm oluşmuştu. Bu şirkette çalışmak onu dakik birine çevirmişti. Öncesinde de gideceği yere geç kalmazdı. Ama şimdi zamanını hesaplayıp herşeye yetişe biliyordu.
İlk olarak sinemaya gittiler. Önceden biletleri almıştı. Annesinin durumuna göre komedi filmi seçmişti. Hüzünlü filmlerle onu üzmek istemiyordu. Sonra birkaç mağazaya girip bir kaç parça sevdikleri şeyleri aldılar.
Gülşen hanım ne kadar istemediğini söylesede Eylülün ısrarları sayesinde akşam yemeği için bir restorana girdiler.
"Canım benim, güzel kızım burası pahalı bir yere benziyor. Hadi kalkalım. Gidelim evimize. Ben sana lezzetli yemekler yaptım."
"Güzel olduğumu zaten biliyorum. Ne de olsa senin kızınım. Ayrıca ne zamandır böyle anne-kız çıkmıyorduk dışarı. Bak ne güzel vakit geçiriyoruz işte."
"Anneyle dalga geçilmez. Bu bir. İkincisi, çok para harcadık bugün güzelim benim. Biraz kendine sakla paranı."
"Annem ne zamandır biriktiriyorum zaten. Bugünde harcamak istemiyorum. Hep arkadaşlarla harcayacak değilim ya."
Anne-kız güzel sohbetle yemeklerini yiyordular. Eski anıları hatırladıkça yüzündeki gülümseme büyüyordu. Hafif kahkaha atıyordu. Ta ki masalarına doğru gelen adamı görene kadar.
Sinan Bey.Eylül bütün enerjisini bu adamdan kaçmak için harcamıştı. Ama gel gör ki insanın sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş.
Bazen birini sevmemek için bir sebepe ihtiyacımız olmazdı. Sadece sevmeyiz.
"Eylul hanım bu ne güzel tesadüf böyle. Sizinle burada karşılaşacağımız aklıma gelmezdi. Hadi gelin bizim masaya. Bende yeğenimle birlikteyim."
Eylül ise zarlada olsa tebessüm etmeğe çalışıyordu.
"Teşekkürler. Buna hiç gerek yok. Size afiyet olsun."Gülşen hanım yanlarına gelen adam hakkında bir şeyler sormak istesede vazgeçti. Yemeklerini güzelce bitirip kalktıklarında garsonun hesabın artık ödendiğini söylemesi Eylülü delirtmeğe yetmişti. Şu anda tek isteği evlerine gidip, güzel bur uyku çekmesi ve gerilen sinirlerinin rahatlamasıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaştık mı?
Romanzi rosa / ChickLitBir kız düşünün annesini her şeyden çok seven, onun için her şeyi yapmaya hazır olan, babasının dönmesini umutla bekleyen biri. Bir adam düşünün sert, katı biri gibi görünen ama sıcak kalbi olan, sevdikleri için yapamayacağı şey olmayan biri. Belk...