Karşısındaki adam biraz sendeledi. Adamın yere yıkılmadığına sinirlenmişçesine ayağına vurdu. Adam bu kez hepten dengesini kaybetti ve sırt üstü yere düştü. Bunu fırsat bilen rastalı adamın karnına bir kaç tekme attıktan sonra toparlanmasını bekledi. Emindi ki adamın karnı şimdiden morarmıştı. Adam yerde yatmaktan memnun gözüküyordu fakat o sadece yerde yatmakla yetinmeyecek kadar uyuzdu rastalıya. Kendini toparlamayı bekliyordu. Kafasında milyonlarca tilki vardı. Adam ayağa kalktı ve rastalının karnına doğru sert bir tekme attı. Tahmin ettiği gibi rastalı ellerini karnına götürmüştü. Adam bunu fırsat bilerek bir tekme de kafasına geçirdi. Rastalı geriye doğru düştü. Tekmenin etkisiyle kafası bi' milyon olmuştu. Yanılmıyorsa kaşı da kanıyordu. Adam fırsat bu fırsat diyerek beş altı tane de rastgele tekme savurdu. Adam rastalının kendine tanıdığı gibi ona toparlanması için biraz vakit verdi. Normalde böyle bir şey yapmazdı ama rastalı da ona tolerans göstermişti. Rastalı güç bela ayağa kalktığında kafasını sağa sola savurdu ve kaşından geldiğini tahmin ettiği kanı burnunu kaşındıran yerden sildi. Karşısındaki adamın hamle yapmasını bekledi. Adam da rastalının düşüncelerini okumuş gibi ona sağ eliyle güzelinden bir yumruk attı. Rastalı bu saçma sapan dövüşten sıkılmıştı ve ona ustalıkla karşılık vermeye karar verdi. Adam yumruk atarken o bir adım geri çekildi ve adam ne olduğunu anlayamadan elini tutup arkasına doğru büktü. O kadar çok bükmüştü ki adamın kolundan sesler gelmeye başlamıştı.
Karşısındaki adam inlemelerinin arasından bir s#$/^& çekti. Rastalı, adamın sırtına bir tekme geçirdikten sonra adamı yere doğru ittirdi. Sırt üstü uzanan adamın üzerine çıkıp ona yalan yumruklar atmaya başladı. Bu yumrukları adama acı vermekten çok onu şoka sokacak cinstendi. Yani sadece güçlü vuracakmış gibi yapıp adama dokunuyordu. Sihirli numarası da bazılarının gerçek birer yumruk olmasıydı. Adamın parmağını kıpırdatacak hali yoktu ve vakit kazanması gerekiyordu. Hemen "Abi tamam abi. Bir daha yanlışım olmaz dur n'olursun. Elimi hissetmiyorum! "diye yalvarmaya başladı. Rastalı, adamın rol yaptığının farkında olmadan "Bana değil kimseye yamuğun olmayacak tamam mı lan?!" diye homurdandı. Adam da yere tamamen serildi ve "Tamam abi dur yalvarırım." dedi son kez. Adam içten içe yaptığı kurnazlığa gülüyordu. Saf adamlar da hemen kanmışa benziyordu. Dostu rastalıyı adamın üzerinden kaldırmaya yeltendi. Sonuçta adam pes etmişti. İkisi birlikte parkın çıkışına doğru ilerlemeye başlarken yerdeki adam onlardan biraz sonra ayaklanmıştı. Etrafında kimseye bakmadan hızlıca toparlandı. Bunun hesabını dostum dediği adamlara sonra soracaktı. Şimdi rastalıya yetişmeliydi.
-----
Kahvesi bittikten sonra laboratuvarına uğramaya karar verdi. Fincanı dağınık mutfağına bıraktı ve koridorun sonuna doğru ilerledi. Eski kapıyı açtı. Ardından çıkan kapıya şifresini girdikten sonra kapıyı açtı ve cam kutulara yöneldi. 51. deneği hala orada yatıyordu ve hiçbir değişme yoktu. 52. deneğine doğru ilerlediğinde tüylerinin beyazladığını gördü aradan kaç dakika geçmişti 15 mi 20 mi? Diğer deneğinde bu kadar çabuk gözlememişti bu değişimi. Yani gerçekten bu sefer başarmış olabilirdi. Ayrıca bu sefer 2-3 gün bekleyeceğe de benzemiyordu. İçten içe sevinmişti buna.
Laboratuvarından çıktığında telefonunu aradı, annesine bunu söylemeliydi. Telefonunu mutfak tezgahında bırakmıştı. Mutfak tezgahına yaslandı. Annesini aramak için rehbere girdi. Fakat kız arkadaşının onu aradığını ve ona çokça mesaj attığını görünce önce onunla görüşmeye başladı. Kız arkadaşı onu uzun süredir görememesinden yakınıyordu. Doktor onun yapmacık olduğundan o kadar emindi ki bir daha bu konuyu açmadı fakat el mahkum buluşmayı teklif etti. Kız buna sevinmişti. Yarın için gün ayarladılar. Doktor kıza az da olsa üzülmüştü. Oraya onunla ayrılmak için gidecekti.
Doktor bu sefer annesini aradı. Onunla da kısaca sohbet edip faresinden bahsetti. Annesi oğlu için endişeleniyordu. Fareler için geçerli olanın insanlar için geçerli olmadığı veyahut farklı olduğunu unutmuşa benziyordu. Yani oğlu bir felakete bile sebep olabilirdi. Doktor annesine telaş yapmaması gerektiğini her şeyin kontrolü altında olduğunu bir kez daha söyledi. Bu sözler annesinin içine pek de su serpmiyordu. Annesi oğluna onun yanına gelmeyi teklif etti. Fakat oğlu onu nazik bir dille geri çevirdi. Kendine güveniyordu. Başaracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öldürme Sanatı (Zombi)
Science FictionHerhangi bir açıklama yapmak için erken. Kitap kapağı yapabilecek olan bana ulaşabilir mi?