Bundan sonra başlık gerekmeyen bölümlerde mavi kalp kullanıcam :) 🍑
O sabah birbirimize sarılmış bir şekilde uyandık. Aslında Barış uyandı ve benim dudağımı öptü, ben o şokla yataktan zıpladım ve yere düştüm. Bana bunlar bile yetmişken kahvaltı ederken yumurtanın üzerinde ki baharat benzeri lanet şey burnuma kaçtı ve beni hapşırık krizine soktu. Tabi bunlar yaşanırken sırık efendi anırıyordu. Birde gece uyumadan önce düşündüm ve Cem olayını çeteye anlatmaya karar verdim. Kahvaltıdan sonra motora binip okula gittik. Barış beni sınıfıma bıraktı ve kendi sınıfına gitti. Bizimkilere baktım. Hepsi bir köşeye çekilmiş birşeyler ile uğraşıyordu. Önce Ali'yi dürttüm sonra Sinan'a seslendim, Gökhan'a bağırdım Oğuz'u ise ittirerek sıraya oturdum. Hepsi bana 'Ne oldu?' anlamında bakarken anlatmaya başladım. Şükür Cem daha gelmemişti.
"Şimdi size birşey anlatmam gerek ama öfkelenmek, çocuğa gidip dalmak veya buna benzer şeyler yok, tamam mı?"
Hepsi kafasıyla onayladı Gökhan hariç, "Gökhan, tamam mı?"
"Tamam lan anlat hadi"
"Biz dün Barış'la evde otururken kapı çaldı, Barış kapıyı açmaya gitti. Bir baktım Cem gelmiş"
"Cem ne alaka amına koyayım?!"
"Gökhan bir kesmede anlatayım"
"Ya aslında olay daha önceden başlıyor, Cem'in daha okula ilk geldiği gün, telefonuma bilinmeyen numardan bir mesaj geldi o da Cem'miş, bana 'pembe fil' diyor. Neden falan dedim.Sonra anlatırım dedi,işte dün de o yüzden gelmiş."
"Ee nedenmiş?!"
"Lan bir susta anlatsın kız"
"Ay tamam be"
"Bana bir kitap verdi işte yanımda getirdim durun."
Kitabı çıkarıp bizimkilere uzattım.
"Pembe Fili Düşünme derken?"
"İşte neymiş, o beni ne kadar düşünmek istemese de aklına giriyormuşum falan filan"
"Lan siktirtmesin aklını!"
Diye bağıran Gökhan'dan başkası değildi tabiki.
"Ya sakin, ben kovdum zaten onu"
"Ee Barış, o ne yaptı?"
"Fazla tepki vermek istemese de baya sinirlendi."
"Tabi oğlum sevgilisine ilan-ı aşk ediyorlar..."
Biz böyle konuşurken Cem geldi ve yanıma oturdu. Oturur oturmaz bizim 4 oğlan da ayaklandı ve onu kaldırmak için harekete geçtiler. Ama ben izin vermedim.
"Cem Ali benimle oturacak, kalkar mısın?"
"Ama başka boş yer yok, Pem-"
"Yoo bak Bade'nin yanı boş geç oraya otur"
"Ama Yapr-"
"Hadi kardeşim, seri biraz , seri"
Böylelikle Cem'den de kurtulduk. Yani en azından yanımda oturmuyor."
Biz az daha konuşamadan içeri hoca girdi ve ders başladı. Dersin bitmesine 13 dakika kala telefonuma bir mesaj geldi. Cem'den...C- Yaprak, bak kendini benden uzaklaştırma, lütfen
Y- Bana mesaj yazmazsan sevinirim.
C- Ya Yaprak bak ben seni gerçekten seviyorum..
Y- Cem ben Barış'ı seviyorum, yapabileceğim bir şey yok üzgünüm.
C- Ama Yaprak bana bir şans bile vermedin.
Y- Cem bir daha mesaj atarsan engellemek zorunda kalırım.
C- Peki, güzelim. Sen nasıl istersen...
Y- Bir de bana güzelim deme lütfen.
Görüldü
Her ne kadar onu üzmemeye çalışsam da sinirlerimi gerçekten zorluyor. Gıcık işte ne olacak?!..
Böyle böyle dersi dinlemeden geçen 2 ders sonunda Barış'la tenefüslerde görüştük. Ona Cem'in mesajlarını göstermeyecektim. Çünkü başına bela almasını istemem, hele benim yüzümden...
Evet böyle bir yerde kesmek istemezdim ama kestim, neyse DMÖXÖCÖCÖ size iyi geceler 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Long Boy
Fanfiction' Tamamlandı ' 4N1K Yaprak ve Barış Fan Kurgusudur. Kitap benim ilk kitabım olmak ile beraber, içinde saçma bir duygu karmaşası vardır. Yazım yanlışları için şimdiden özür dilerim. Parti gecesi Ali'nin büyük bir hata yapması sonucu Barış'ı seçen ve...