-Benden bu kadar kolay kurtulacağını mı sandın?
-Bak ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama her neyse bunu bitirmen gerekiyor!
-Sen benim tüm bunlardan nasıl vazgeçeceğimi çok iyi biliyorsun.Gel benimle güzel bir evimiz olsun. Tatlı tatlı çocuklarımız olsun. Sende bizim gibi ol hayatım mutlu mesut yaşayalım.Bu kabus olmalıydı. Gözlerime inanamıyorum bu oydu. Nerden gittim o tatile. Keşke gitmeseydim. Herşey o tatil yüzünden oldu zaten.
O tatil;
Bodrum'a arkadaşlarımla birlikte tatile gitmiştik. Her şey çok güzeldi. Çok eğleniyorduk. Akşama kadar denizde yüzdük. Hava kararmaya başlayınca denizden çıkıp üstümüzü değiştirdik.Ordan bir cafeye gidecektik. Ali'nin kız arkadaşı Simge'de gelecekti cafeye. Biz cafeye gittik oturduk birer Türk Kahvesi istedik. Yengeyi bekliyorduk o gelince biz yanlız takılsınlar diye gidecektik. Yarım saat sonra yenge yanında iki kız arkadaşı ile birlikte geldi. Onlarda yanımıza oturup birer meyve suyu istediler. Biz zaten onlar gelene kadar kahvelerimizi bitirmiştik. Tam biz Hasan'la kalkacakken masadan, kızlardan birisi sert bir ses tonuyla:
-Nereye gidiyorsunuz daha tanışmadık bile.
Ali ile göz göze geldik oturun dercesine kafasını salladı.
-O zaman ben Yekta bu da Hasan.
-Tanıştığımıza memnun oldum ben Gamze arkadaşım da Sena.
Zaman geçiyordu yavaş yavaş sohbet etmeye başlamıştık. Daha doğrusu Hasan ile Sena konuşuyor bazen ben de eşlik ediyordum. Ama Gamze denen kız sürekli susuyor ve bana bakıyordu. Açıkcası biraz rahatsız oldum. Sena, Gamze'ye göre daha sıcakkanlıydı.Sena kahverengi saçlı, bal rengi gözleriyle çok tatlı şık giyinimiyle güzel bir kızdı. Bizim Hasan da ondan hoşlanmış gibiydi ikisi koyu sohbetlere dalmış bizi bile görmeden bir şeyler anlatıp kıkır kıkır gülüyorlardı. Biraz zaman geçtikten sonra telefonuma bir mesaj geldi. Bir de baktım mesaj Hasan'dandı. Mesajda şunlar yazıyordu ;Desene mecbur kaldım bu kızla sahile gitmeye. Ulan Hasan ben de sana bir yemek ısmarlatmazsam neyim.
-Şey Gamze bizde biraz sahilde dolanalım mı seninle ne dersin? Senin de canın sıkılmıştır.
-Tabiki de çok güzel olur.
Gamze kumral saçlı koyu kahverengi gözlü şık giyinimiyle güzel bir kızdı. Ama biraz soğuktu sanki hep gözlemleyip içinden sürekli bir şeyler düşünüyor gibiydi. Hasan'ların yanından ayrılanana kadar hiç konuşmamıştı. Hasan benden böyle bir şey istemese hayatta böyle bir teklifte bulunmazdım. Gamze hiç benim tipim değildi.
Sahile gelmiştik iskelenin ucuna oturdum. O da benim yaptığımı yaparak yanıma oturacaktı ki bir anda nolduysa Gamze suyun içine düştü. Arkasından hemen suya atladım ama bulamadım. Kafamı sudan çıkardım etrafa bakıyordum gözlerimle onu arıyordum. Belimde bir sıcaklık hissettim. Hemen arkamı döndüm bu Gamze'ydi. Ben arkamı döner dönmez dudaklarıma yapıştı. Hemen ittirdim.
-Ne yapıyorsun be deli misin?
-Diyelim ki deliyim hem de seni isteyen bir deli.
-Manyak manyak konuşma be ben gidiyorum sen ne yaparsan yap ister boğul ister delir umrumda bile değil!Neye uğradığımı şaşırmıştım hemen denizden çıkıp üstümü değiştirmek için otele gittim. Ali ile Hasan ben gittiğimde oteldeydi odada oturmuş bira içiyorlardı. Duyduğuma göre Hasan ile Sena'nın ilişkisini kutluyorlar. Sevgili olmuşlar. En azından bu kadar çektiğime deymiş.Beni görünce kadar gözleri açıldı şaşkınlıktan üstüm başım sırılsıklamdı. Hemen gülmeye başladılar.
-Oooo birileri sırılsıklam aşık olmuş galiba.
-Her şey sizin yüzünüzden oldu zaten kapayın çenenizi.
-Hayırdır nolmuş bizim yüzümüzden? Sayenizde diyecektin galiba?
-Oğlum bu kız manyak gözünüzü seveyim bir daha benimle karşı karşıya bile getirmeyin.
-Manyak falan ama çok zenginmiş haberin olsun.
-Banane lan zenginse zengin ömür geçmez bunla çok garip kız.
-Neyse ne ben Sena'yla çıkıyorum ya dile benden ne dilersen.
-Bir yemekle kurtulamazsın artık otel parası senden.
-Tamam olur he otel demişken yarın öğlene doğru çıkmamız gerekiyormuş.
-Çok iyi olur bir an önce gidelim.O günün sabahında yola çıkacaktık artık eve gitme zamanı gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavisel
ChickLitAşkı bazen hiç olmadık zamanda hiç düşünmediğiniz birinde bulabilirsiniz..