Forced Wedding ~KNJ

25. Bölüm

(Kim Hea Jung)

Namjoon'la öpüşmemiz bittikten sonra diğerlerine baktık. Hepsi evlerine dağılmış. Biz de eve gittik. Namjoon;

"Artık birlikte yatsak." Biraz düşündüm. Ben;

"Olur." Namjoon yine o gamzeleri çıkarttı. Canıma kast ediyor. Odaya çıktım. Geceliğimi giyindim. O da kendi odasında pijamalarını giyindi. Daha sonra benim odama geldi. İkimizde yattık. Saçlarımla oynamaya başladı. Namjoon;

"Saçlarını kestirme. Tamam mı? Oynamayı seviyorum." Kafamı salladım. Namjoon arkadan sarıldı. Namjoon;

"Hea Jung" Ben;

"Efendim." Namjoon;

"Biz evliyiz ya hani." Ben;

"Eee" Namjoon;

"Diyorum ki Juniorlar mı yapsak?" Ben;

"Başım ağrıyor Namjoon." Namjoon;

"Yalan söyleme. Hadi ya lütfen." Ben;

"Hmm... Hayır." Dedim. Ve ayağa kalktım. Başka bir yorgan aldım. Aramıza koydum ve uyumaya başladım. Namjoon;

"Neden istemiyorsun?" Ben;

"Ben seni affetmemiştim hatırlatırım." Ofladı. Aramızdaki yorganı alıp yere attı. Arkadan sarıldı. Boyun girintimi öptü. Huylandım.

.....

Sabah uyandığımda Namjoon'un kolu belimdeydi. Ona döndüm. Saçlarıyla oynamaya başladım. Hızla beni öpüp geri çekildi. Ben;

"Sen uyanık mıydın?" Namjoon;

"Evet." Dedi gülerek. Ben;

"O zaman sana ceza vereceğim." Namjoon;

"Ne?" Ben;

"Nefsi müdafaa." Dedim ve ben de aynı şekilde onu öptüm. Yataktan kalktım. Yerdeki yorganı alıp katladım ve yerine koydum. Namjoon hala yataktan kalkmadı. Elimi uzattım. Ben;

"Hadi kalk." Elimi tuttu ve beni hızla yatağa çekip altına aldı. Namjoon;

"Sence de artık bir bebek sahibi olsak fena olmaz mı?" Ben;

"Şu durumda hayır." Dedim ve onu itip kalktım. Aşağı indim. Kahvaltıyı hazırladım.

(Shin Se Gi)

Duştan çıktığımda ev telefonu çalmaya başladı. Gidip açtım. Bong Cha;

"Se Gi sen misin?" Ben;

"Evet benim." Bong Cha;

"Sen neden telefonunu açmıyorsun!!!" Ben;

"Aradın mı ki?" Bong Cha;

"Kaç kere aradım haberin var mı?! Telefonuna bak!!" Telefonu kapattı. Ben de dün giyindiğim pantolonumun ceplerine baktım ama yok. Evden çıktım. Taksiye binip Bong Cha'nın yanına gittim. Kapıyı açtığında bana sinirle baktı. Ben;