Forced Wedding ~KNJ

11. Bölüm

(Kim Hea Jung)

Sabah uyandığımda yanımda Namjoon'u buldum. Ne zaman ve neden geldi ki acaba? Ya da ben mi rüya görüyorum? Bunu Namjoon'a soramam. Çünkü tam bir sapık olduğum düşünmesini istemiyorum. Ona döndüm. Saçlarıyla oynamaya başladım. Huysuzlansa da umursamadım. Çünkü bunun bir rüya olduğu açık. Namjoon ölürde yanıma yatmaz. Bu yüzden bu rüyanın tadını çıkarmalıyım. Yanağına ve alnına öpücükler kondurmaya başladım. Gülümsemeye başladı. Ama gözleri kapalıydı. Gamzeleri gözüktü. Bu seferde gamzeleriyle oynamaya başladım. Daha sonra da arkamı döndüm. Uyumaya başladım.

.....

Uyandığımda arkamı döndüm ama Namjoon'u bulamadım. Evet düşündüğüm gibi rüyaymış. Yine hüsran. Yataktan kalktım. Karşı odaya gittim. Namjoon kendi yatağında yatıyordu. Böylece kanıtlanmış bir sapık olmuş oldum. Aşağı indim. Kahvaltıyı hazırladım. Namjoon'u uyandırmak için yukarı çıktım. Ben;

"Namjoooon hadi uyan. Kahvaltı hazır."

"Beş dakika daha." Uyanmayınca aşağı indim. Sürahiyi aldım. Vakit intikam vaktidir gardaşlarım. Gazamız mübarek olsun. Fetih bizden takdir Tanrı'dandır. Kafasına döktüm. Şokla uyandı. Namjoon;

"Ne yapıyorsun sen?!"

"İntikam." Dedim. Kolumdan tutup beni altına aldı. Ben;

"Ne yapıyorsun?" Şuan gözüme çok çekici gözüküyor. Islak saçlarla falan harika. Ölebilirim. Namjoon;

"Sen şimdi benden intikam aldın ya. Sana ceza vereceğim." Ceza ne? Yaklaşmaya başladı. Bu sırada elini havaya kaldırdı. Yanağımın üzerine koydu. Dudaklarımda bir şey hissettim. Şuan mutlu mu? Sinirli mi? Olmam gerektiğini bilmiyorum. Ayrıldığında gülümsedi. Canıma kast var. Beni kaldırdı. Ben de kendi odama gittim. Şu gecelikten kurtulmalıyım. Hemen Hoseok'un aldığı siyah elbiseyi giyindim. Jimin'in aldığı kolyeyi de taktım. Hafif bir makyaj yaptım. Saçımı da sıkı bir at kuyruğu yaptım. Aşağı indim. Namjoon bana bakıyordu. Ben;

"Çok mu kötü olmuş? En iyisi değiştireyim." Diyip merdivenlere yöneldim. Namjoon kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Namjoon;

"Hayır. Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkürler. Hadi kahvaltı yapalım." Dedim ve mutfağa gittim. Namjoon'da peşimden geldi. Kahvaltımızı yaptık. Ben mutfağı toplarken o da yukarı çıkıp üstünü giyindi. Taehyung'un aldığı ayakkabıları giyindim. İkimiz de hazır olunca şirkete gittik. Benim odama gittik. Yine benim koltuğuma oturdu. Kapı çalındı. Ben;

"Giir." Se Gi geldi. Elinde koltukla. Se Gi;

"Hea Jung, sana getirdim. Belki ihtiyacın olur." Dedi ve göz kırptı. Ben de ona göz kırptım. Namjoon yanıma geldi. Hızla Se Gi'nin elinden koltuğu aldı. Namjoon;

"Gerek yoktu." Dedi. Ben;

"Teşekkür ederim Se Gi." Se Gi;

"Rica ederim." Dedi ve odadan çıktı. Namjoon, sana getirdimmiş diye mırıldandı. Emin olmak için sordum.

"Bir şey mi dedin?" Namjoon;