1. Bölüm

66 14 61
                                    

"Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem. Güzel ve samimi bir hikaye olacağına inanıyorum. Umarım seversiniz. Keyifli okumalar."
YAZMAYA BAŞLADIĞIM İLK ANDAN BERİ DESTEKLERİNİ ESİRGEMEYEN CANLARIMA ESRA ABLAMA,BÜŞRA ABLAMA VE BEYZA'YA İTHAFEN esra_0625 _askmerdiveni_ nadveny

Sene 2015

Lise son sınıf öğrencisiydim. Son ders zilinin çalmasıyla toparlanıp çıktık Büşra'yla. Büşra benim çocukluk arkadaşım hatta olmayan ikiz kız kardeşim gibidir. Annem "Akşam aile dostumuz gelecek," dediği için oyalanmadan eve geçtik. Annem yemekleri yaparken Melike ablam evin tozunu alıyor,ikizim Burak ise bahçeyi suluyordu. Hızlıca üstümüzü değiştirip temizliğe yardım ettik. 3 saatin ardından temizlik bitmiş ve akşam olmuştu hemen yukarı odaya çıkıp hazırlanmaya başladık. Ben siyah ispanyol paçapantolon,beyaz gömlek ve siyah yelek giyerken;Büşra siyah deri etek,beyaz gömlek giymeyi tercih etmişti. Ayağımıza ayakkabıları giydik,hafif bir makyaj ile fıstık gibi olmuştuk. Aşağı indiğimizde herkesin hazır olduğunu gördüm.Burak bize ıslık çalarak tüm dikkatleri üzerimize çekmişti. Babam gelip bize sarıldı ve "Ne güzel olmuş benim meleklerim," derken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda şok olmuştum karşımda İsmail Amcam ile Tuba Teyzem vardı. Çocukken ne çok görüşürdük sonra İsmail Amcamın işi nedeniyle 4 yıl önce Manisa'ya taşınmışlardı ve biz görüşemez olmuştuk. Hemen içeri buyur edip ellerini öptüm.
Babam kadim dostuna sarılırken takılmayı da unutmadı "Manisa sana yaramamış İsmail. Yaşlanmışsın," dedi ve güldüler annemle Tuba Teyzem gözleri dolu dolu birbirlerine sarılıyorlardı. Ben ise kendi kendime "Acaba bizimkiler nerde?" diye düşünüyordum kapı çaldı ve karşımda Ali'yi görmemle şok oldum. Ne kadar da değişmişti! Eskiden bahçede beraber oynardık. Ali,ben,Ceren ve Burak çok iyi anlaşan arkadaşlardık. Genelde ben ve Ali bir takım,Burak ile Ceren bir takım olurdu.Ali o zamanlar beni hep abi tavırlarıyla korur kollardı. Aramızda 3 yaş olmasına rağmen bazen sinir olurdum. Çocuk kafasıyla bana yaklaşan bütün erkekleri döverdi,hiç bir zaman bunu neden yaptığını anlayamadım. Büşra'nın bana seslenmesiyle kendime geldi. Sofraya geçip güzelce yemeğimizi yemiş ve muhabbet etmiştik.

Uzun zaman sonra yeni İstanbul'a geldikleri için ikizim Burak dışarı çıkmayı teklif etti. İzin alıp cafeye gitmeye karar verdik. Burak bara gitmeyi teklif etsede Ali "Yanımızda bayanlar var Burak olmaz,"diyerek reddetti. Bunları gözümün içine bakarak söylemişti nedense. Arabalara binip cafeye doğru yol aldık yarım saat süren yolculuğun ardından mekana gelmiştik. Bunca yıldır İstanbul'da olmama rağmen ilk defa geliyordum buraya. İçerisi çok güzel dizayn edilmişti. Renkli koltuklar ve eskitme tarzı masalar içeriye sade ve şık bir hava katmıştı. Ortamda canlı müzik de vardı. Çok sevdiğim bir şarkı çalıyordu.
~Serkan Aydın,Buğrahan Denizoğlu Gözyaşım Dinmeden~
Masaya geçip siparişleri verdik. Ben,Ali ve Büşra kahve içerken ablam çay,Burak ile Ceren ise soda istemişlerdi. Çoktan muhabbet etmeye başlamıştık. Biz kızlar modadan konuşurken,erkekler futboldan konuşuyorlardı. Bir ara Ali sigara paketi çıkardı ve içmeye başladı. Ne güzel içiyordu öyle... Önce sigarasından derin bir nefes alıyor sonra kafasını hafif havaya kaldırıp dumanı kesik kesik dışarı veriyordu. Bir an Ali'yle göz göze geldik. Ona olan bakışlarımı yakalamış,dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı. Hemen kafamı kızlara çevirip lavaboya gideceğimi söyledim ve hızlıca masadan kalktım. Çok utanmıştım,normalde böyle şeyler beni utandırmaz güler geçerdim ama nedense Ali'ye karşı utanmıştım. Elimi yüzümü yıkayıp masaya geçerken kolumdan birinin tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Karşımda Taha Kadir'i görmemle şok oldum bir zamanlar çok samimiydik. Biz ayak üstü muhabbet ederken yanımıza Ali gelmişti.
Yanımda Taha Kadir'i görünce biraz sinirlenmişti sanki. Bir şey demeden elimi tuttu ve "Seni merak ettim," dedi. Acaba bugün daha ne kadar şok olacağım diye düşünürken Taha'yı arkamızda bırakıp beni terasa sürükledi.
- Bir daha o çocukla görüşmeyeceksin!
Ama neden? O kim ki bana karışıyor? Hem neden elimi tuttu? diye düşünürken devam etti:
- Taha'dan hoşlanmıyorum,tekin biri değil,dedi ve arkasına bakmadan gitti biraz daha hava alıp ben de yanlarına gittim ama sinirlenmiştim. Kimse benim kiminle görüşüp görüşmeyeceğime karışamazdı! Burak neden gecikdiğimi sorunca "Bir arkadaş ile karşılaştım,"dedim isim vermeden. Ancak moralim bozulmuştu bunu masadaki herkes fark ediyordu.Ali bir ara masadan kalktı az sonra geri geldiğinde elinde pasta vardı. En sevdiğimden hem de. Sevinmiştim, unutmamış çocukken de çikolatalı pastayı görünce her şeyi unuturdum. Masadakiler neden pastayı bana aldığını bilmese de ben biliyordum. Beni mutlu etmek içindi. Kırgınlığım geçmesede ayağa kalkıp teşekkür ettim. Kulağıma yaklaşıp:
- Gecem özür dilerim ama o çocuktan uzak dur olur mu ?
dedi. Sadece başımı sallamakla yetindim. Ben çocukken ne zaman canım sıkılsa çatıya çıkar gecenin sessizliğini dinlerdim. Bir iki kere Ali'yle beraber çatıya çıkmışlığım vardı ve Ali o zamandan beri bana "Gece"derdi.

Güzelce pastalarımızı yiyip kalktık,yarın buluşmak için sözleşmiştik. Zaten eve giderken aklımda mezuniyette ne giymem gerektiği vardı. Üniversite sınavını atlattığımız için rahattık artık. Odama çıkıp güzel bi duş alıp,hemen yattım çünkü sabah erken kalkacaktık. Sabah telefonun sesiyle uyandım. Hemen banyoda işlerimi halledip beyaz çiçekli elbisemi giyip saçlarımı düzleştirdim. Hafif makyajla tam olmuştum. Burak o sırada odama gelip bana sarıldı. Çok içten sarıldı,anlıma güzel ve uzun sayılabilecek bir öpücük kondurdu.
- Canım bir şey mi oldu?
- Hayır yani ikizimi öpemez miyim? dedi ve güldü onun gülmesi beni de mutlu etmişti. Burak ile kol kola aşağı indik,annemlere selam verip gitmemiz gerektiğini söyledi Burak.
Arabayı ben kullanacaktım. Buluşacağımız mekana gelmiştik.Ali bana ters bir bakış atıp Burak'la selamlaştı. Ne olduğunu anlamadım ama hadi hayırlısı. Hemen kahvaltımızı yaptık. Ali hiç konuşmayıp arada bana ters ters bakışlar atıyordu. Sebebini sorup sormamak arasında kaldım.Hesabı ödeyip arabalara yerleştik. İlk durağımız Fener Balat Cibali'ydi. Çok güzel bir yerdi,sesiz sakindi. Daha sonra Mihribat Korusu'na gittik. Orada güzelce oturup muhabbet etmeye başladık. Biraz yürümeye karar vermiştim ayağa kalkıp yürümek istediğimi söylediğimde Ali bana eşlik etmek için ayağa kalktı ve beraber yürümeye başladık. İkimizde tek kelime etmemiştik. En son dayanamayıp:
- Ali neyin var? Beni gördüğünden beri suratın asık.
- Serra sen çok değişmişsin,dedi. Nasıl yani? Ne demek istedi, anlamadım.
- Nasıl değişmişim? Anlamadım, dedim.
- Eskiden kıyafetlerin,davranışların daha düzgündü. Şimdi ise erkeklerle çok rahat konuşuyorsun,kısa şeyler giyiyorsun. Hiç hoşuma gitmiyor.

Ne demekti şimdi bu? Hem giydiğim kıyafet kısa bile değildi, dizimin hemen üstüne geliyordu. Dönmek istediğimi söyledim ve döndük. Kızlara yorgun olduğumu ve kalkmak istediğimi söyledim fakat yemek siparişi verdikleri için yemeği yiyip kalkacaktık. Bu sırada yarın için Vialand'a gidip alışveriş yapmayı teklif ettim. Hemen kabul ettiler. Akşam yemeğini de hızla yedikten sonra ayrıldık. Yarın mezuniyet elbisemi de almayı düşünüyordum haftaya mezuniyettim var ama kıyafetim yoktu. Bunları düşünürken eve gelmiştik. Burak yol boyunca beni konuşturmaya çalışsa da başaramamıştı. Güzel bir duş alıp elime kitabımı aldım biraz okuduktan sonra uyuya kalmışım. Yarının güzel bir gün olması için ediyordum .

 Yarının güzel bir gün olması için    ediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ali ile Serra'nın yürüdüğü yer ☝️

Ali ile Serra'nın yürüdüğü yer ☝️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fener Balat Cibali

Yüreğim Sana ÇevriliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin