8. Bölüm

17 2 1
                                    

- Babam ilk aşkım benden özür dileme ben sana kızmadım kırılmadım da asıl ben sizi üzdüğüm için siz beni affedin. Asker olmamı madem istemiyorsunuz bende olmam o zaman yeterki siz üzülmeyin hiç bir şey sizden kıymetli değil.

YUSUF'DAN DEVAM (SERRA'NIN BABASI)

Serra yemek boyunca bir şey söylemek istiyorda söyleyemiyor gibiydi aklıma okulla alakalı olabilir diye düşündüm. Yemekten sonra kahve içerdik hep onu içtikten sonra sormaya karar verdim. Büşra kahveleri yapmaya gittiğinde evimin gül goncasına bana bir şey bilip bilmediğimi sordu. Serra herşeyimi bana anlatırdı. Baba kızdan çok arkadaş gibiydik. Kahveleri içtikten sonra nereyi istediklerini sordum. İlk cevap Büşradan gelmişti onu bir gün olsun kendi öz evladımdam ayırmadım. O bana Taha Kadir'imin emanetiydi daha küçücük yaşında ailesinden ayrılmak zorunda kalan Büşrama gururla baktım. En büyük hayali savcı olmaktı bu millete babası gibi hizmet etmek istiyordu. Burak zaten mimar olucaktı tıpkı annesi gibi çizime oldum olası merakı vardı. Güzeller güzeli karımın yönlendirmesiyle mimar olucağını küçücük yaşında karar vermişti. Onların hangi mesleği seçicegini biliyordum ama Serram güzel kızım bu konuda hiç bir zaman ağzını açmadı açmazdı da dövüşe karşı çok merakı olduğu için hep antranör filan olacağını düşünüyordum. Serra konuşmaya başlayınca içime bir hüzün oturdu sanki bu konuşmanın sonunda kaybolacakmışım gibi.

-Baba anne bu hayattaki en değerli hazinem sizsiniz sizi asla üzmek istemem eğer karşı çıkarsanız da size hiç kızmam

- Kızım sizde bizim en büyük hazinemizsiniz

- Ben bir mülakata girdim sizden habersiz özür dilerim

Sinirlenmeye başlamıştım. Serra bunun farkındaydı. Bugüne kadar ne istedilerse yapmaya çalışmıştım hayatımı onlara adamışken benden habersiz kızımın bir şey yapması canımı yakmıştı.

- Ne mülakatı bu hemde bizden habersiz

- Yusuf bir sakın olurmusun kız anlatıyor işte devam et kızım

- Baba gerçekten özür dilerim ben kazanacağımı düşünmemiştim

- SERRA

- Ben TSK'nın yaptığı özel harekat sınavına girdim ve kazandım izniniz olursa asker olmak istiyorum dedi tek nefeste.

- Ne!!

- Anlamadım!!! Şok olmuştum kızım benden gizli askerlik sınavına mı girmişti hangi akılla nasıl nasıl diye beynimi kemiren soruları bir kenara bırakıp

- Sen ne dediğinin farkında misin bunu Burak söylese bir ihtimal kabul ederdim ama sen bir kızsın buna izin vereceğimi nasıl düşünürsün dedim ama dediğime ben bile inanmıyordum ne Burak ne Büşra ikiside söylese izin vermezdim evlat çok farklı bir kavram onlar canımdan öteler ben buna nasıl izin vericektim

- Baba kız olmam bir şeyi değiştirmez ben devletime vatandaşıma hizmet etmek istiyorum yalvarırım izin verin lütfen anne bir şey söyle

- Kızım buna nasıl izin verelim annecim seni bile bile ölüme nasıl göndereyim olmaz izin vermiyorum

- Anne polis asker olanlarda ana evladı değilmi onlar bizim canımızı vatanımızı toprağımızı korumak için yatağımızda rahat yatalım diye mutlu huzurlu olalım diye bu kadar çaba sarf ederken canlarını hiçe sayarken onların ailelerinin içi yanmıyor mu her an evlatlarının kötü haberi gelicek diye korkmuyorlar mı korkuyorlar anne hemde delice korkuyorlar onlar bu kadar fedakarlık yaparken izin verin bende yapayım eğer siz izin vermezseniz yapamam sizi çiğneyemem size arkamı dönemem yalvarırım izin verin bu vatan görevini bende yapayım 2 gün gibi bir sürem kaldı haber vermek için lütfen iyi düşünün yalvarırım zamanında bu şanlı bayrak için kaç milyon insan can verdi bırak bende vereyim. Biliyorum çok zor bir karar ama ben bu bayrak için canımı seve seve vermeye hazırım bu toprağın insanına canımı vermeye hazırım lütfen benim için iyi düşünün... dedi ve ağlayarak odasına çıktı.

Yüreğim Sana ÇevriliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin