İKİ AY SONRA

5 3 0
                                    

Bu sabahta her sabah gibi başladı. Savaş ve Firdevs yol boyu birlikte yürüyerek geldiler okula. Savaş yine onun o tatlı yüzüne bakarak yürümenin mutluluğundaydı. Firdevs ise hayatında ilk defa birisinin kendisini bu kadar çok düşünüyor olmasından ve kendini değerli hissetmesine neden olmasından dolayı minnet duyuyordu Savaş'a. Her şeyi birlikte yapar olmuşlardı. Aileleride tanıyordu artık birbirlerini sürekli görüşür olmuşlardı. Savaş'ın öğretmenliği sayesinde Firdevs'in dersleri de fazlasıyla düzelmişti bu sene sonunda okul hayatındaki ilk taktirini alacaktı, çok heyecanlıydı.

- Çıkışta kahve içelim mi evdekilere ben haber veririm dedi Savaş.

Firdevs Savaşla birlikte gidilecek her yere gidebileceğini ailesinin izin vereceğini biliyordu zaten. Nedense içinden gelmemişti.

- Bilmiyorum ki konuşuruz gene

- Tamam kahvaltı yaptınmı peki ilk teneffüs birlikte yiyebiliriz.

- Hııımm bak bu olabilir birazdan acıkmaya başlarım. Kantinde buluşuruz olurmu.

- Anlaştık ben şimdiden siparişi veririm kantinciye görüşürüz.

Savaş koşarak kantine girene kadar arkasından baktı. Sonra Bilge ve Seher'in heyecanlı bir şekilde konuştuklarını gördü. Yanlarına gittiğinde Bilge hemen elini tutup yanına oturttu.

- Firdevs biliyor musun Murat bana beni sevdiğini söyledi inanabiliyor musun ama çok zor oldu söylemeye pek niyeti yoktu aslında. Zaten böyle şeyleri söylemesi mümkün olmayan birisi çok çekingen ve ben ona çok aşığım sanırım. Anlatamıyorum ama sen anlıyorsundur Savaş'ın sana nasıl baktığını görüyorum. Sana aşık.

Firdevs, Savaş'ı seviyordu ama aşık mıydı bilmiyordu. Ona minnet ve saygı duyduğunu biliyordu ve bu aşk değildi olamazdı. Ama onsuz olmak onun varlığını hissetmemek kendisine olan ilgisinden mahrum kalmak onu korkutuyordu. Belkide onu bir arkadaş değil bir aşık gibi seviyordu ama birgün onu bırakıp gitmesinden korktuğundan kendini kaptırmamak için kendinide aksine ikna etmek istiyordu. Ya Savaş gerçektende bana aşıksa diye düşündü.

- Yanılıyorsun biz çok iyi arkadaşız çokta iyi anlaşıyoruz hepsi bu.

Bilge de Firdevs için aynı şeyi düşünüyordu bence de sen Savaş'a aşık değilsin diye geçirdi içinden. Savaş için üzüldü çünkü o çok iyi bir çocuk keşke Firdevs'te onu sevseydi çok yakışırlardı diye düşündü.

- Firdevs beni yanlış anlamanı istemiyorum evet ben bir zamanlar Savaş'tan çok etkilenmiştim ve sana yanlış davrandım ama o çok iyi birisi ve üzülmesini istemem ona senin için ne düşündüğünü sor ve kendi düşüncelerini paylaş eğer düşünceleriniz karşılıklı değilse seninle ilgili yanlış fikirlere kapılmasın.

- Haklı olabilirsin sanırım konuşmalıyız bugün halletmeye çalışırım bu meseleyi.

Seher ve Bilge derslerde sürekli sessizce fısıldaşıp gülüştüler çünkü Bilge'nin içi içine sığmıyordu mutluluğunu anlatabilmesi veya gösterebilmesi mümkün değilmiş gibiydi. Kimsenin onu anlamadığını biliyordu çünkü hiç kimse bir başkasını onun Murat'ı sevdiği kadar seviyor olamazdı ve hiç kimse Bilge kadarda şanslı değildi çünkü hiç birisi Murat kadar içten doğal kendi halinde böylesine güzel seven incitmekten korkan birisi tarafından sevilmeyecekti.

Bugün Murat'ı göremeyecekti ama olsun nasıl olsa ikiside birbirini çok seviyordu gerisinin önemi yoktu. Derslerde bir türlü geçmek bilmemişti. Son ders zilide çalınca tuttuğu nefesi bırakıp kendini hafiflemiş hissetti.

Seher, Firdevs ve Bilge hep birlikte çıktılar sınıftan okul bahçesiniden birlikte çıkıp servislerin durduğu yere doğru giderken Firdevs ve Savaş hakkında konuşup Firdevs'in bir karar verip bunu Savaş ile konuşması gerektiği fikrinde birkez daha karar kıldılar.

Çiçekler Bile Seninle BüyürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin