SAVAŞ

10 4 0
                                    

O sabah ilk defa annesinin kendisini uyandırmasını beklemeden kalktı ve banyoda her zamankinden daha uzun zaman kaldı. Elini yüzünü yıkadıktan sonra saçlarıyla biraz fazla uğraşmıştı.

Savaş onsekiz yaşındaydı, yedi yaşındayken çok zayıf bir çocuk olduğundan ailesi onu okula bir sene geç yazdırmıştı. Okuduğu okulun birincisiydi bu yüzdende okulda herkes tarafından tanınırdı. Açık kahverengi saçlarının alt tarafı tamamen kazınıktı üst tarafınıda yandan ayırırdı. Simsiyah gözleri ve kızların ilgisini çekecek kadar güzel bir yüzü vardı. Ama hiç kimseyle ilgilenmiyordu, bütün vaktini ders çalışarak geçirir boş bir zamanı olduğunda da kitap okurdu. Kızlarla çıkıp gezmeyi vakit kaybı olarak görür ve ona hiç bir şey kazandırmadığını düşünürdü. Zaten düne kadar ilgisini çeken bir kız hiç olmamıştı. Dün bütün gece nedenini bilemese de sürekli Firdevs'i düşünmüştü. Onu ilk gördüğü anı konuştukları her kelimeyi tekrar tekrar hatırlamıştı. Onunda kendisini düşünüp düşünmediğini merak ediyordu.

Annesi kahvaltıyı hazırlayıp çıkmıştı, servisini kaçırmamak için hep erken çıkardı. Otelde ön muhasebede çalışıyordu. Ayın başında ve sonunda çok yoğun çalıştıklarından bazen çok geç gelirdi.

Savaş sofraya şöyle bir baktı sonra belki Firdevs'le kahvaltı yapabilirim diye düşünüp kahvaltı etmeden çıktı.

Yolda giderken önden giden saçları örgülü kızı farkedince kalbi biraz daha hızlı atmaya başladı. Aynı yoldan okula gitmelerine birden çok sevindi. Hemen yanına sokulup

- Günaydın dedi

Firdevs ona bakıp öyle bir gülümsedi ki bu manzara larşısında Savaş'ın  mutluluğu anlatılamazdı. Ne güzel gülümsüyordu sadece dudaklarıyla değil yanağındaki gamzesiyle, gözleriyle, havaya kalkan kaşlarıyla yani bir bütün olarak o masum yüzüyle gülümsüyordu. Öyle içten, samimi, olduğu gibi... Savaş, hayatında hep yer tutacak bu ilk heyecanını hep bu gülümsemeyle hatırlayacak ve hiç unutmayacaktı

- Eeee bugün ilk günün sayılır heyecanlı mısın?

- Hayır, heyecanlı değilim aslında. Burada olmak istemiyor gibiyim.

- Neden?

- Daha yeni geldik bu şehre, kendimi yabancı hissediyorum ve burada olmak istemiyorum.

-bu kadar olumsuz olma sen çok güler yüzlüsün burdada kendine yeni ve iyi arkadaşlar edinirsin eminim. Hem bende varım deyip muzip bir gülücük attı.

Firdevs bu çocuğa ne demesi gerektiğini bilemedi. Usulca kendisine bakmadığı bir sırada yüzünü inceledi çok güzel diye düşündü ve iyi ilk defa kendini şanslı hissetti ve birisinin kendisini düşünmesinden mutluluk duydu.

-çok teşekkür ederim dedi.

- Kahvaltı yaptın mı? Ben yapmadım Firdevs hanım ve bana eşlik ederseniz çok memnun olurum

- Hayır, kahvaltı yapmadım ve Savaş bey size eşlik etmekten onur duyarım.

İkisi de kahkahalarla gülüyorlardı ve ikisi de kendilerine iyi birer arkadaş edindiklerini düşünüyorlardı.

Çiçekler Bile Seninle BüyürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin