Atlantis Efsanesi 1

228 4 1
                                    

Bugün Atlantis, şairler, romantikler, hayalperestler için yitirilmiş bir cennet, keşfedilmemiş bir El Dorado, mükemmel bir ütopya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün Atlantis, şairler, romantikler, hayalperestler için yitirilmiş bir cennet, keşfedilmemiş bir El Dorado, mükemmel bir ütopya... Yarın bilimin konusu olacak mı? 

Onca kitaba ve iddiaya rağmen, hiç kimse Atlantis'i ya da dünya yü­zeyinden nasıl silindiğini bulamadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onca kitaba ve iddiaya rağmen, hiç kimse Atlantis'i ya da dünya yü­zeyinden nasıl silindiğini bulamadı. 

Birçok şüpheci yazar ve insan, Platon'un felsefesindeki ideal kentine ilişkin düşüncelerine hazırlık olsun diye Atlantis'i yarattığına inanıyor. Bu düşünürlerin başında ise, Fransız tarihçi Pierre Vidal-Naquet ge­liyor. 

Ona göre, "Atlan­tis kavramı, zaman içinde bilginlerden, yarı-bilginlerin, ardından da mitomanların tekeline girdi. 

Bugün Sahra'dan Sibirya düzlüklerine, Ti­ticaca Gölü'nden Tibet yaylalarına kadar, dünyanın dört bir yanında Atlantis rüyasının peşinde koşanlar var. Tabii, bütün kabahat Platon­da... 

İlk dönem Atina toplumuna ideal kentini benim­setmek için uydur­duğu efsane, bugün yeryüzünün en bü­yük dedikoduların­dan biri haline gel­di..."

İtalyan Ananke Yayınları'ndan çıkan "Deniz, Avru­pa'yı Nasıl Yuttu?" adlı kitabın yazarı, Atlantik Okyanusu'na batarak kaybolan bu uygarlı­ğın gerçek olduğu kanıtlanmaya ça­lışıyor (kitap Türkçe'de yayımlanmadı). 

 Eski-yeni arkeolojik buluntu­ların yeniden yorumlanmasını, Platon'un Atlantis'in bulunduğu yere ilişkin arazi tanımlarıyla birleştiriyor. 

Platon, Atlantis'in Herkül Sütunları'nın (Cebelita­rık Boğazı, Akdeniz) ötesinde oldu­ğunu söylemiş ve 2385 yıl önce, Timaos diyaloğunda, eski olayları bi­len Mısırlı bir rahipten öğrendiklerini yazmıştı:

"Nitekim, o zaman, o denize geçmek mümkündü: çünkü adlandırdığınız gibi, Herakles (Herkül) Sütunları denen ağzın ötesinde bir ada vardı. 

Hem, o ada bir araya getirilmiş Libya ve Asya'dan (Kü­çük Asya: Anadolu) daha büyüktü ve ondan yola çıkanlara, başka ada­lara ve o adalardan, gerçekten deniz olanın tam karşı tarafında duran bütün anakaraya geçit veriyordu. 

Gizemli ilimler ve Sırlı olaylarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin