O gün kaydetmeleri gereken iki tane programları vardı. Aradayken Taehyung telefonunu kontrol etti ve Golden Disc'ten bir mesaj gelmiş olduğunu gördü. Mesajda onu seve seve görüşmek istediği kişi ile iletişime geçireceklerini yazmışlardı. Ama tuhaf bir şekilde bu haber onu mutlu etmemişti.
Jeongguk'a yaslandığı koltuktan kalktı ve aramayı yapabilmek için boş bir yere ilerledi. Aradığında bir kaç farklı kişiyle konuştuktan sonra sonunda onu istediği kişiye bağladılar. Kadın telefonu açtığında Taehyung hemen sesini tanıdı.
"Taehyung." Kadın sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi konuştu. "Senin ne zaman arayacağını merak ediyordum."
Taehyung kendini sanki bir film sahnesindeymiş gibi hissediyordu. "Evet, ımm, merhaba," Konuya nasıl gireceğinden emin olamadan devam etti. "Benimle konuştuğunuz için teşekkür ederim. Tavsiyenize ihtiyacım var." Bu konuşma yaşadığı en tuhaf konuşmaydı. "Kurabiyenin içindeki yazı gerçekleşti."
"Bu yüzden onları yememeniz gerektiğini söylüyoruz." Kadın sert bir şekilde cevap verdi.
"Şu an bunu anlayabiliyorum." Hattın diğer tarafından ses gelmeyince Taehyung konuşmaya devam etti. "Bunun ne kadar uzun süreceğini merak ediyordum, ımm... Sen biliyor musun? Nasıl durdurabilirim ya da? Sağlığıma zarar verebilecek duruma gelmeye başladı da."
"Cevap kağıtta yazıyor zaten." Sakince söyledi.
"Dürüstlüğün olduğu yerde rahatlık olması mı?" Taehyung araya girdi. "Üzgünüm ama bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum."
"Gözlerini açman gerek o zaman." Kadın söylendi. Taehyung'un idol olması pek umrunda değilmiş gibi gözüküyordu. "Ya da kendine yalan söylüyorsun."
Taehyung kadının onu göremeyeceğini biliyor olsa da yüzünü buruşturdu. "Anlayamıyorum." Aptal gibi hissediyordu.
"Kendine dürüst olduğun zaman etkisi geçecek." Kadın tekrar söyledi.
"Ama kendime ne ile alakalı dürüst olmam gerek?"
Kadın derin bir nefes aldı. "Hepsinin cevabı kağıtta Taehyung söylemek bana düşmez."
"Ama-" Taehyung bıkkınlıkla konuşmaya başladı.
"Senin için sadece bu kadarını yapabilirim." Kadın konuşmasını böldü. "Gerisini kendi başına çözmen gerek. İyi şanslar, Taehyung."
Taehyung'un aklını ilk başta olduğundan çok daha karışık bir hale getirmiş ve telefonu kapatmıştı. Hiç değilse artık delirmediğini biliyordu bunların hepsi başına o saçma şans kurabiyesi yüzünden geliyordu. Ama diğer taraftansa kendini yapması gereken şeyi bulmaya hiç yakın hissetmiyordu.
Diğer üyelerin olduğu odaya girdiğinde Jeongguk onu meraklı bir bakışla karşıladı ve yanına sığabilmesi için kollarını açıp ona yer yaptı. Onunla temas ettiği yerler öyle sıcaktıki Taehyung bu durum daha uzun sürse kötü olmaz diye düşünmeden edemiyordu.
"Şirketteki kadın beni aradı." Jeongguk ile parmaklarını birbirine geçirirken sessizce söyledi.
Jeongguk'un az da olsa gerildiğini Taehyung hissedebiliyordu. "Ne söyledi?"
"Pekala, ilk olarak delirmiyormuşum, bunların hepsi şans kurabiyesi yüzünden oluyor." Taehyung konuşmaya başladı. "Aynı zamanda cevapta kağıtta yazan şeyde ama ben bunun ne olduğunu anlayamıyorum."
Jeongguk hımladı ve çenesini Taehyung'un omzunda dinlendirdi "Peki kağıtta ne yazıyordu?"
"Dürüstlüğü bulmak hakkında bir şey." Hala diğerlerine "aşk" kısmından bahsetmekten kaçınıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fever started long ago •Taekook (çeviri)
FanfictionSevginin olduğu yerde sıcaklık vardır. Dürüstlüğün olduğu yerde ise rahatlık. Taehyung sihirli bir kurabiye yer ve Jungkook'un vücut sıcaklığına bağımlı olarak uyanır.