Taehyung Jeongguk'un odasına doğru ilerlerken aklından Jimin ve Namjoon ile yaptığı konuşmayı aklından çıkaramıyordu. Uzun zamandır bu konular hakkında düşünmeyi erteliyor olsa da şimdi zamanı gelmişti sanki. Jeongguk ile takılıyor olmaları bir şeylerin değiştiğini kanıtlamazdı. Zaten Jeongguk'un bu konuda ne hissettiğini bilmiyordu. Sadece seks partından en az kendisi kadar zevk aldığından emindi.
Yavaşça Jeongguk'un odasının kapısına tıkladı. Kapı yavaşça açıldı ve Jeongguk göründü, elinde telefon vardı.
"Siktir, özür dilerim, ben de tam senin yanına geliyordum." Taehyung'u içeri alırken hızlıca söyledi. "Annemi asla telefonda susturamıyorum, biliyorsun."
"Önemli değil." Taehyung sessizce söyledi.
Jeongguk yavaşça Taehyung'a yaklaştı ve yüzüne uzandı, yüzünden endişelendiği belli oluyordu. "Siktir, Tae, buz gibisin." söylendi. "Daha önceden gelip beni bulmalıydın."
"İyiyim." Taehyung iyi olmadığını bilse de ısrar etti.
Jeongguk onu görmezden geldi ve tişörtünü hızlıca çıkarıp onu yakınına çekti. Taehyung Jeongguk'un onu yanına çekmesiyle oluşan sıcaklık hissine gülümsedi ve yanağını Jeongguk'un çıplak omzuna yasladı. Sıcaklık yavaş yavaş bütün vücuduna yayılmaya başlamıştı. Bu şekilde sonsuza kadar kalabileceğini düşünüyordu. Bu düşüncesini Jeongguk'a söylemek isteyen bir kısmı vardı ama mantıklı olan kısmı onu susturuyordu.
"Uyumak ister misin?" Jeongguk Taehyung ensesine doğru esnemeye başlayınca sordu. Taehyung kafasını salladı, yorgunluk göz kapaklarına yük yapmaya başlamıştı.
Jeongguk yatağa giderken arkasından onu takip etti ve yanına yavaşça yattı. Jeongguk onu iyice yakınına çekip kollarını beline doladığında Taehyung kalbinin hızlanmasına engel olamıyordu.
"Yeterince sıcak mı?" Jeongguk sordu, sıcak nefesi Taehyung'un kulağına yumuşak bir şekilde değiyordu. Taehyung gözlerini sıkıca kapattı çünkü çok güzel hissettiriyordu ve şu anki pozisyonlarını ona hatırlatıyordu. Şu anki pozisyonların sebebinin sadece bir kurabiye olması aynı zamanda ona Jeongguk'un sadece iyi bir arkadaş olmaya çalıştığını da hatırlatıyordu. Jeongguk sadece iyi bir arkadaş olmaya çalışıyordu. Her zaman olduğu gibi.
Taehyung Jeongguk'un altında dudakları şişmiş ve kıp kırmızı bir şekilde uzanıyordu. Bir kaç dakikalık öpüşmeden dolayı tamamen yıkılmış ve edepsiz duruyordu, Jeongguk bu görüntü karşısında kendiyle gurur duymadan edemedi. Göğsünün büyük bir kısmı açılmıştı ve ve Jeongguk'un yapmak istediği tek şey onu mahvetmekti, bütün vücuduna izler bırakmak istiyordu özellikle de kalçasına. Siktir yapmayı o kadar çok istiyordu ki.
Şanslıydı ki, Taehyung kafasından geçenleri duyamıyordu ama büyük ihtimalle Jeongguk'un yüz ifadesinden anlayabiliyordu. Jeongguk uzanıp Taehyung'u ıslak bir şekilde tekrar öpmeye başladığında Taehyung'un sertleştiğini bacağında hissetti ve aklına başka edepsiz fikirler geldi. Taehyung'un tadına bakmak istiyordu.
Taehyung Jeongguk onu öpmeyi bıraktığında memnun olmadığını belli eden bir ses çıkardı ama Jeongguk boynunu öpmeye başladığında o ses inlemeye dönmüştü. Jeongguk hızlıca Taehyung'un tişörtünden kurtuldu ve göğsünün ucunu öpmeye başladı. Taehyung'un hassas teniyle ve göğüs uçlarıyla iyice ilgilendi. Taehyung da bu durumdan memnun gözüküyordu, kafasını arkaya atmış ve Jeongguk'un her hareketinde kendini inlememek için kendini zor tutuyordu.
"Hyung." Jeongguk Taehyung'un eşofmanının iplerine ulaştığında planladığından daha nefesli bir şekilde söyledi. Şu an Taehyung'un bacakları arasındaydı ve bir eli bacağının üstünde duruyordu. Penisine o kadar yakındı ki cümle kurmakta zorlanıyordu.
Taehyung dirsekleri üzerinde yükseldiği ve koyu gözleriyle ona baktı. "Evet?" Taehyung onun aklından geçeni bilmek istiyordu.
Sözcükler Jeongguk kendini durduramadan ağzından çıktı. "Hyung, ben," durakladı ve yutkundu. "Hyungbenseniağzımaalabilirmiyim," acele ile cümlesini bitirdi.
Taehyung ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladı, gözleri kocaman olmuştu. Jeongguk yanaklarının yanmaya başladığını hissetti.
"İstiyor musun?" Taehyung sorarken sesi kırıldı.
"Seni iyi hissettirmek istiyorum." Jeongguk fısıldadı. "bence senin iyi hissetmeni sağlayacak."
Bunu itiraf etmek istediğinden çok daha fazla kez düşünmüştü. Taehyung'u ısıtmak için çok fazla şey yapmışlardı ama o ağzının neler yapabileceğini merak ediyordu. Daha fazlası da vardı tabii ki içinde iken nasıl hisset-
"Siktir, Jeongguk, evet." Taehyung ağzı hala açıkken söyledi.
Beraber hızlıca Taehyung'un eşofmanını ve külotunu çıkardılar. İşlerini hallettiklerinde Jeongguk eski yerine Taehyung'un bacakları arasına yerleşti. Taehyung'un penisi hemen önündeydi ve Jeongguk ne yapacağından emin değildi. Ama Taehyung'un yüz ifadesini görünce düşünmeyi bıraktı ve yapmaya başladı. Alabileceği kadarını ağzına aldı ve dilini etrafında oynatmaya başladı.
Gerisi kendiliğinden olmaya başlamıştı, yanaklarını daha iyi bir iş çıkarabilmek için şişirmişti. Bir eliyle ise sürekli kalçalarını yukarı ittirmeye çalışan Taehyung'u tutmaya çalışıyordu. Daha önceden de Taehyung'un vokal olduğundan emindi ama şuan çıkardığı sesler o zaman kime göre çok daha mükemmeldi.
Taehyung geldiğinde ikisine de sürpriz olmuştu. Jeongguk biraz öksürüp öğürse de çoğunu yutmayı başarmıştı. Taehyung hemen kalkıp suçluluk ile Jeongguk'u aramaya başlamıştı.
"Üzgünüm, özür dilerim," utanmış bir şekilde söyledi. "Buraya gel,"
Jeongguk Taehyung'un yanına gitti, gözleri hala birazcık sulanıyordu ama umrunda değildi. Demin Kim Taehyung'un onun boğazına gelmesini sağlamış ve eşofmanına gelmemeyi becerebilmişti.
"Jeonggukkie," Taehyung tatlı bir şekilde konuştu ve Jeongguk'un dudağını baş parmağı ile yavaşça okşadı. Jeongguk'a bakış tarzı kalbinin hızlanmasına yol açmıştı. Taehyung yavaşça yanağını okşamaya başladığında gözlerini kapattı.
"Öp beni." Jeongguk yalvardı, Taehyung'un onun sesindeki umutsuzluğu duyup duymadığını merak ediyordu. Jeongguk demin ağzının olduğu yer yüzünden şimdi Taehyung'un onu öpmek isteyeceğinden emin bile değildi.
Cevabını 10 saniye sonra Taehyung onu öpmeye başladığında almıştı. Onu sadece öpmekle kalmamış dilinide ağzının içine yollamış ve orada kendi tadını aldığında inlemişti. Olabileceği en iyi şekilde olsa da utanmazdı. Jeongguk inledi ve ağızlarını iyice birbirine yapıştırdı.
Taehyung onların pozisyonlarını değiştirip üstüne çıktığında vücudunda aşağı inmeden önce dudaklarına "Senin sıran," diye fısıldadı. Jeongguk daha ne kast ettiğini anlayamadan Taehyung Jeongguk'un penisinin ucuna kedi gibi minik bir şekilde dilini değdirmeye başlamıştı. Beyni anında çalışmayı bırakmıştı.
Daha ne kadar bunu yapabileceğinden emin değildi, ama hiç bitmemesini istediğini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fever started long ago •Taekook (çeviri)
FanfictionSevginin olduğu yerde sıcaklık vardır. Dürüstlüğün olduğu yerde ise rahatlık. Taehyung sihirli bir kurabiye yer ve Jungkook'un vücut sıcaklığına bağımlı olarak uyanır.