0.7

383 54 6
                                    

Jeongguk'un sabah uyandığında gördüğü ilk şey onu gözlerini kırpmadan izleyen Taehyung'tu. Bu gözler onu o kadar güçsüz hissettiryordu ki onun ölümü olacaktı.

"Selam," Taehyung mutlu bir şekilde söyledi.

"Selam," Jeongguk cevap verdi ve elini Taehyung'un alnına götürüp sıcaklığını ölçtü. Normal gibiydi, belki biraz soğuk. "Yeterince sıcak mısın?"

"Mmm," Taehyung kafasını salladı. "Teşekkür ederim, seninle konuşmak istedim."

Jeongguk'un aklına dün gece yaşadıkları geldikçe tuhaf oluyordu. "Tamam."

"Bu durum hakkında cidden bana çok iyi davranıyorsun." Taehyung konuşmaya başladı. Taehyung'un tekrar sarılmaya ve el tutuşmaya dönmeyi istemesinden korkuyordu. "Sadece bu yaptıklarını yapmak zorunda olmadığını anlamanı istiyorum. Hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin anladın mı?"

Jeongguk kafası karışmış bir şekilde ona baktı. "Ama bana ihtiyacın var." Taehyung'un iyileşmesini istemesi gerektiğini biliyordu ama bencil olan kısmı bu zamanların her zerresinden zevk almıştı. "Yoksa üşürsün."

"Biliyorum," Taehyung devam etti. "Daha çok yaptığımız diğer şeyleri kastediyorum. Öpüşmek ve daha ilerisine gitmemiz gibi?" Yanakları kızarmıştı. "Sadece kendini zorunlu hissetmeni istemiyorum."

Jeongguk o kadar sesli bir şekilde homurdanmıştıki Taehyung şaşırdı. "Zorundaymış gibi hissetmiyorum." Jeongguk hızlıca söyledi. "İnan bana eğer yapmak istemiyor olsaydım sana söylerdim."

Taehyung'u yıllardır istiyordu. Yıllardır Taehyung ile olmak nasıl hissettirir diye merak etmişti. Keşke Taehyung'da onu kendi isteği ile isteseydi bir kurabiye yüzünden değil.

"Tamam, iyi."Taehyung rahatlamış görünüyordu. "O zaman..." durdu ve dudaklarını ısırdı. Jeongguk gördüğü görüntü karşısında çıldırmak üzereydi.

"Evet?" Jeongguk mırıldandı ve Taehyung'a destek vermek için kolunu yavaşça sıktı.

"O zaman," daha yavaş bir şekilde tekrarladı. "Şimdi seni öpeceğim."

Ve öptü. Ellerini Jeongguk'un ensesinde birleştirdi ve dudaklarını daha ıslak bir öpücük için araladı. Son 48 saat içinde bunu bir çok kez yapmış olsalar da Jeongguk hala alışamamıştı. Her dokunuşta midesindeki his artıyordu.

Yavaşça Taehyung'un alt duduğını ısırdı ve Taehyung'tan gelen inleme ile ellerini Taehyung'un tişörtünün içine kaydırdı. Taehyung kalçalarını kaldırdı ve Jeongguk'a iyice yaklaştı. Taehyung şimdiden sertleşmişti.

Taehyung'u bacağına karşı sert olduğunu hissetmesi ile ağzından bir inlemenin kaçmasına engel olamadı. Hemen kalçasını dün buldukları etkileşimi bulabilmek için yukarı doğru ittirdi.

"Jeongguk," Taehyung nefes verdi ve titreyen sesi ile sordu. "Bana dokun?"

Ve Jeongguk Taehyung'un neyi kastettiğinden emindi. Kendisi o kadar sertleşmişti ki artık acı vermeye başlamıştı. Jeonnguk ellerinden birini yavaşça Taehyung'un eşofmanının lastiğine getirdi ve orda bekletti.

Taehyung ağzının içine doğru tekrar sabırsızca inlediğinde Jeongguk ona baktı. Gözleri sıkı bir şekilde kapalaydı ve dudakları öpülmekten şişmişti. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı, umutsuz gibiydi. Jeongguk sonunda harakete geçti ve Taehyung'u eşofmanı üzerinden avuçladı. Taehyung anında kendini Jeongguk'un eline doğru ittirdi ve Jeongguk bunun yaşam boyunca gördüğü en seksi şey olduğuna yemin edebilirdi.

"Biraz daha," Taehyung Jeongguk'un dudaklarını kenarına ıslak bir öpücük bırakırken yalvardı. "Lütfen."

Jeonnguk itaat etti ve Taehyung'un eşofmanını aşağı indirdi. Jeongguk'un elinde sert ve ağırdı, Jeongguk her an bayılabilecekmiş gibi hissediyordu. Yavaşça elini hareket ettirirken aynı zamanda Taehyung'un bütün yüzünün zevk ile kasılmasını izledi. Jeongguk'un kendisi de eşofmanın içinde sertti. Taehyung inledi ve Jeongguk onu bu şekilde hissettirenin kendisi olduğunu fark ettiğinde bu hissi asla unutmak istememişti.

Jeongguk Taehyung'un penisinin ucundan sızan ıslaklığı dağıttı. Taehyung sarsıldı ve Jeongguk'u ıslak bir öpüşmenin içine çekti. Jeongguk çok özel hissediyordu. Taehyung'u aynı anda elinin içinde tutarken bir yandan onu öpmek çok özeldi. Elini daha hızlı oynatmaya başladı.

Taehyung parmaklarının boşluğunun arasında git gelmeye başladığında, Jeongguk onun yakın olduğunu biliyordu. Jeongguk onu öpüp geri çekildikten sonra Taehyung'un dudakları "o" şekliğini aldığında ağzından küçük bir inleme çıktı ve Jeongguk'un bütün karnına ve eline geldi. Jeongguk bu manzara karşısında dayanamadı ve inlememek için büyük bir çaba sarf ederek o da geldi.

"Siktir." Taehyung nefeslendi ve yavaşça Jeongguk'u öptü. "Bunu şimdiye kadar çoktan yapmalıydık." Jeongguk kendini gülmemek için zor tuttu çünkü bu zaten onun uzun zamandır istediği şeydi. Taehyung'un gerçekten bunu isteyip istemediğini merak etti. Belki büyünün altındaydı, ya da seksten etkilenmişti, belki de daha fazlasıydı. Jeongguk son seçeneğin doğru olmasını umuyordu.

Taehyung Jeongguk'un eşofmanının önüne uzandığında Jeongguk geri çekilmiş olsa da Taehyung ıslaklığı hissetmişti.

"Beni izlerken mi oldu?" Gözleri kocaman açılırken nefesli bir şekilde söyledi.

Jeongguk Taehyung'un yüzüne bakmaktan kaçınarak kafasını salladı.

"Bu çok seksi." Taehyung'un konuşması ile Jeongguk ona şaşkın bir şekilde baktı. Taehyung her zaman sürprizler ile doluydu. Taehyung dudakları birbirlerine değnek kadar yaklaştı ve fısıldadı. "Seni ellemek için sabırsızlanıyor olsam da."

Jeongguk bir anda duydukları ile öksürmeye başlaması ile Taehyung ona gülmeye başladı ve yüzünü Jeongguk'un omzuna yasladı. Şuanki durumlarının samimiliği ve özelliği Jeongguk'un kalbinin kasılmasına yol açıyordu.

"Aman tanrım, Taehyung," Jeongguk sızlandı. "Bu tarz şeyleri söyleyemezsin, siktir."

"Kim demiş?" Taehyung Jeongguk'a gülümserken konuşmaya devam etti. Bu adam Jeongguk'un ölümü olacaktı. "Bence senin hoşuna gidiyor."

Jeongguk tekrar kızarması üzerine Taehyung kıkırdadı ve onu başka bir öpücüğe çekti.

Fever started long ago •Taekook (çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin