UMUDUM SENSIN

17.

IYI OKUMALAR📖📖😍

Sabah holdinge gitmek için 06.00 da kalktım. Kıyafetlerimi giyip hafif bir makyaj yaptıktan sonra alt kata indim. Herkes uyuyordu. Arabamın anahtarlarını askılıktan alıp dışarıya çıktım. Arabayı yerinden çıkarttım ve yola koyuldum. Holdinge vardığımda arabayı görevlilerden birine teslim ettim. Içeri girip üst katta bulunan mutfağa çıktım. Herkesin günaydınlarına maruz kaldıktan  sonra kahve makinasından kahvemi alıp 3. kata çıktım. Odama girdiğim gibi sekreterim yanımda bitmişti. Ona bakıp sırıttım.

"Sekreterlik sana çok yakıştı. Bu kadar hızlı hareket etmene gerek yok seni işten atacak değilim. Işini temiz ve sağlam yqpıyorsun. Güvenimide kazandın. Için rahat olabilir."

Önümde hafifçe eğildi.

"Çok teşekkür ederim küçük hanım. Beni işe alarak kardeşlerimi ve beni kurtardınız. Size söz veriyorum bir daha hırsızlık yapmayacağım."

"Rica ederim. Bu haber mutlu etti gerçekten. Bugün neler yapmam gerekiyor anlat bakalım."

Min Joon bugün yapmam gereken şeyleri sırasıyla söyledi. Yapmam gereken sadece birkaç imzalamam, birkaç telefon görüşmesi ve bugün yapılacak önemli toplantı. Min Joon odamdan çıktığında kendimi koltuğuma bıraktım. Kahvemi yudumlayıp uykusuzluktan ağrıyan başımı ovaladım. 2 dakika dinlenip önüme imzalanacak dosyaları aldım.

2 saat sonra bütün işimi bitirmiştim. Toplantı saat 12.00' de olacaktı. Ve şuan saat 10.21 geçiyordu. Odamda bulunan koltuğa geçip uzandım.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Birinin beni dürtüklemesiyle uyandım. Içim geçmişti anlaşılan. Karşımda duran Min Joon' a 'ne var ulan' bakışlarımdan attım. Suratıma tip tip bakınca gözlerimi devirdim.

"Bay Joon bir sorun mu var?"

Kafasını sallayıp onaylayınca kaşlarımı çattım.

"Neler oluyor?"

Boğazını temizleyip sorumu cevapladı.

"Küçük hanım toplantı birazdan başlayacak."

Bunu demesiyle koltuktan hızlı bir şekilde kalktım. Kolumdaki saate baktığımda saat 11.46 geçiyordu. Aceleyle gereken dosyaları Min Joon'a
verip toplantı odasına yolladım. Toplantıyı Kim Taehyung'un babası Kim Kang Dae ile yapacaktım. Kore'de ün salan Kim Holdingin müdürüyle toplantı yapacaktık. Her şeyin tam ve eksiksiz olması gerekiyordu.

Elime aldığım birkaç dosyayla aşağıya toplantı odasına koştum. Koşarken önümde direk gibi duran kişiye çarptım. Özür dileyerek yere düşen dosyaları topladım. Kulaklarımı dolduran kahkaha sesiyle kafamı kaldırıp gülen kişiye baktım. Tam karşımda kare gülüşüyle kahkaha atan Taehyungla karşılaştım.

Ben şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Eğilip yerdeki son iki dosyayı eline aldı. Dosyaları alırken eğdiği başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Aramızda 3-4 santim vardı. Bunun farkına varınca biraz uzaklaştım. Hala şaşkın olan ben en sonunda konuşmaya cesaret ettim.

"Senin burada ne işin var? Okulda olman gerekmiyor mu?"

Gülümseyip havada asılı kalan sorumu cevapladı.

"Bugün babamın önemli bir toplantısı vardı. Bana okula gitme dedi. Beni de toplantıya bir şeyeler öğrenmem için davet etti. Duyduğuma göre büyük bir toplantı olacak. Bana yaşlandığını söyledi Kim Holdingi bana devretmeyi istiyor."

"Ah tamam şimdi anladım."

Ayağa kalkıp elini uzattı. Ilk eline sonrada ona baktım. Nazikçe elimden tutup kaldırdı. Bakışlarımı yüzüme yakın olan yüzüne odakladım. Gülümsemesi donmuştu. Tam ne olduğunu soracakken beni kendine çekti ve yere düştük. Refleks olarak  kapattığım gözlerimi açtığımda yüzlerimiz o kadar yakındı ku yanlış bir şey olmasın diye kıpırdamıyordum.