7.

293 161 158
                                    

Uzaktan sesler geliyordu. Ne olduğunu anlamdıramıyorum. Kolumdaki şiddetli baskı ile gözlerimi açtım. Sağıma baktığımda Kumsal tutmuş hatta nefesini de tutmuştu. Suratı domates gibiydi.

"Kumsal iyi misin?"

"Doğa ölüyorum ben çok korkuyorum."

"Neyin var ne oldu?"

"Tuvaletim geliyor ama korkudan gidemiyorum."

"Allahım sen sabır ver.(Amin👐) Kızım sen mal mısın? Gitsene tuvalete. Altına işiyecen be."

Koluma vurup,

"Mal mısın sen ya? Tabii ki de burada yapmayacam. Benimle gelirsen tuvalete gidecem. Hadi kalk beraber gidelim."

"Yürü benim korkak ve bir o kadar da mal arkadaşım."

Kumsal'ı yanıma alıp sürükledim. Tuvaletin önüne geldiğimde yüzüme bakıp duruyordu.

"Ne yani bende mi girecem seninle?Yok artık saçmalama Kumsal."

"Ne kafayı mı yedin sen Doğa. Çekil."

dedikten sonra tuvalete girip kapıyı çarptı. Arkasından kıs kıs gülerken,

"Doğa sakın ordan bir yere ayrılayım deme. Açım zaten çıkarsam seni yerim."

Bu dediklerine gözlerimi devirdim. Bizimkilere baktığımda Naz ve Hayat yan yana oturuyorlardı. Naz ayağını Hayat'ın üstüne atmış. Kollarını elindeki her neyse ona sarmış bir vaziyette uyuyordu. Hayat rahatsız olmuş olacak ki kalkıp Ece ve Ozan'ın arkasındaki koltuğa geçti. Ozan ve Ece ise uyuyorlardı. Ece kafasını Ozan'ın omzuna yaslamış Ozan ise kafasını Ece'nin kafasına yaslamış uyuyordu. Ikiside çok tatlı görünüyorlardı.

Kumsal tuvaletten çıktıktan sonra ben,

"Pilotun yanına gidip bir bakayım ne kadar kaldı diye soracam."

Bunu söylediğimde gözlerini pörtletip bana baktı. Ben de gözlerimi devirip onun kolundan tuttum. Sonra da Hayat'ın yanına oturttum. Kumsal Hayat'a kedi gibi sokulurken Hayat'ta benim gibi göz devirdi. Pilotun yanına gidip kapıyı tıklattım.'Gel' kelimesini duyunca içeri girdim. Pilot ve yardımcı pilot yanyanalardı. Onlara bakıp selam verdim.

"Ne kadar kaldı?"

"5 dakikaya inişe geçmiş olacağız. Sizde gidip oturun. Kemerlerinizi takmayı unutmayın."

"Pekala kolay gelsin."

"Teşekkürler Doğa hanım."

Salona geçtiğimde bizimkiler uyanmıştı bile. Kumsal hala Hayat'a yapışmış duruyordu. Naz esniyordu. Ozan telefonla oynuyordu. Ece ise Ozan'a hayran hayran bakıyordu. Ece gözlerini bana çevirdiğinde göz kırpıp pis pis sırıttım. Ece utançtan girecek yer arıyordu.

"Gençler birazdan inişe geçiyoruz. Kemerlerinizi takın."

dediğimde. Kumsal daha panik oldu. Gülmeden duramadım. Yerime geçip kemerimi taktım. Pilotun inişe geçeceğini bildirdiği duyuru ile uçak harekete geçti.

Uçak indiğimde içime güzel hacayı çektim. Bizimikilere baktığımda Ece esniyordu. Ozan geriniyordu. Hayat etrafı inceliyordu. Kumsal yeri öpüyordu! Allah'ım bu kız beni öldürecek.

2 saat sonra

Biz Güney Kore'nin caddelerinde geziyorduk. Her şey o kadar güzeldi ki.

Bir restorana gidip yemek yedik. Yemekleri değişikti ama güzeldi.

Ece"Biz domuz eti yemedik değil mi? Kendimi çok tuhaf hissediyorum."

Dedi. Bunun üzerine Kumsal rahat dururmu(Tabii ki hayır😄)

UMUDUM SENSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin