1.2

795 39 47
                                    

İyi okumalar dilerim efenim!

"Wanda... Vision için gerçekten üzgünüm ama kafasındaki taş benim olayım değil."

Tony kalın camlı gözlüğünün altından yorgun bakışlarını Wanda'ya yönlendirdi. Yorulmuştu. Neredeyse 2 haftadır sadece 5 saat uyumuştu ve Bucky ile o günden sonra fazla konuşamamıştı bile.

Onu da özlemişti ama zaten etrafında kim kalmıştı ki? Yenilmezler zaten dağınıktı ve iyice dağılmıştı. Yalnızca Wanda, Vision, Steve, Natasha, -tanrı onu kahretsin diye düşündü Tony, kısa bir an.- Bucky ve kendisi kalmıştı.

Wanda'dan bakışlarını masasındaki kahve bardağına çevirirken hızla titrediğini farketti ve istemsizce ayağa kalkarken Wanda'nın bileklerini tuttu. "Sakin ol, Wanda. Onu iyileştireceğiz. Sadece şuan değil."

Wanda derin bir nefes alırken Tony'e politik gülümsemelerinden birini takınarak odasından çıktı.

Tekrar kafasını bilgisayara çevirip yerine yerleşirken gözlüklerini gözüne ittirdi. Çok bitkindi, göz altları o kadar şişmişti ki taşıyamıyordu neredeyse. Saçları darmadağındı, 2 haftadır banyo yapmıyordu ve mağara adamı gibi göründüğüne emindi.

Aynı anda hem lanet Ultron ve diğer silahların saklandığı Hydra bölgesini araştırıyor hemde Bucky'nin yeni kolunu tasarlıyordu.

İç geçirerek dijital gözlüğünü çıkarttı ve şakaklarını ovuşturdu. Bu sırada masada kendi tasarladığı telefon titrerken bilgisayarının da kapağını kısa bir süreliğine indirdi.

imwhitewolf : hey, Tiny

imwhitewolf : Steve ile dışardayım da ve bilirsin...

imwhitewolf : istediğin birşey varsa alabilirim

youknowhoiam : ismim Tony, Barnes. Tony!

youknowhoiam : ayrıca Steve ile dışarı çıkacağını bilmiyordum

imwhitewolf : sadece iki saniyeliğine o siktiğimin bilgisayarından başını kaldırsaydın haberin olabilirdi Stark, değil mi

youknowhoiam : bebeğim... ne kadar kızsan haklısın ama korkuyorum

youknowhoiam : zamanı geldiğinde elimden geleni yapamayacağım diye korkuyorum

imwhitewolf : ah, tamam, herneyse. istediğin birşey var mı?

youknowhoiam : bilirsin birkaç çikolata iyi giderdi

imwhitewolf : hmm, biraz da prezervatif?

youknowhoiam : hem azgın hem ihtiyarsın

youknowhoiam : ama teklifini kabul ediyorum

youknowhoiam : başka bir zaman için

imwhitewolf : öyle olsun, kulede görüşürüz

imwhitewolf : ve seni seviyorum

youknowhoiam : bende seni seviyorum

Tony suratındaki aptal sırıtışla telefonunu cebine atarken odasına çıkıp temizlenmekte pek bir zarar görmedi.

Asansöre yöneldiği sırada Natasha ile karşılaşırken belli etmeden gözlerini devirdi. "Kaçıncı kata?"

Natasha uzanıp zemin kata basarken Tony kaşlarını kaldırdı. Hatırladığı kadarıyla onun sinirli olması gerekiyordu?

russian killer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin