part of the journey's end. :')
Gecikme için tekrardan çok üzgünüm bu arada...İyi okumalar dilerim!
Tony önündeki uzun masanın üzerinde boyluca uzanan harita üzerinde kırmızı kalemle işaretler çizerken masanın etrafına dizilmiş herkesin üzerinde göz gezdiriyor, onların görevlerini anlatırken gözlerine bakıyordu.
İçinde çok tuhaf ve sürekli kendisini rahatsız eden bir his vardı, ezici. Kalbine yavaşça eline götürüp ovuştururken Bucky'nin soran gözlerine baktı. Eliyle iyi olduğunu işaret ederken belki nefessiz konuştuğunun farkında değildi, zaten nefes alamıyordu.
Elleriyle masadan destek alırken yutkundu. "Anlamayan varsa diye tekrar ediyorum. Yapacağımız şey zor değil. Kaptan ve Nat, önden girip güvenlikleri etkisiz hale getireceksiniz. Eğe yardıma ihtiyacınız olursa Bucky arkanızdan gelecek."
Bir süre soluklandıktan sonra kendi masasına ilerleyip elleri titreyerek bardağına su doldurmaya çalıştı. "Sikeyim, çok mantıksız..."
Bucky belinden düşmemesi için onu tutarken Natasha panik-atağı için aldığı ilaçları çekmecesinden çıkarmaya çalışıyordu. "Bu aralar çoğalmaya başladı Tony."
Nefes almaya çalışırken Bucky'e bakıp kafasını onaylar şekilde salladı. "Ben ne- ne yapacağımızı biliyorum. Ama içimde hep kötü birşeyler var."
Bucky'nin yardımıyla koltuğa otururken ilaçlarını içip soluklanmaya çalıştı. "Tamam, iyiyim. Sakin ol."
Bucky dizleri üstüne çöküp Tony'nin dağınık saçlarını düzeltirken ona biraz daha yaklaştı. "Tony bunu şuan yapmak zorunda değiliz biliyorsun değil mi? İyi değilsin."
Tony gözlerini kapatırken Bucky'nin ellerini kibarca yüzünden ittirdi. "Herşeyin başlamasının sebebi zaten benim Buchanan. Bunu şuan yapmak zorundayım. İyi olmasam da, sonunda ölecek olsam da yapmak zorundayım."
Bucky kafasını olumlu anlamda sallarken derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve takımla birlikte odayı terk etti.
Tony gözlerini ovuştururken ilacın ağzına verdiği iğrenç tadı yeni farkediyormuşçasına kapağı zaten açık olan ilacı sinirle yere devirdi. "Zırhlarım..."
Ayağa kalkarken saate kısa bir bakış attı. Saat tam gece ikiydi. Şafak sökmeden ellerinde olan herşeyle saldırmaları ve başarılı olmaları gerekiyordu.
Başarısızlık korkusu kafasında yankılanmaya başlarken boğazını tutup ovuşturdu. "Zırhlarım..."
Sendeleyerekte olsa asansöre sonunda ulaşmayı başarıp bodrum katına bastı. Asansörün demirlerine tutunup ayakta durmaya çalışırken aynadan kendisine baktı.
Son birkaç haftadır herşey mükemmel gidiyordu; Bucky ile arasında olan, takım dayanışması...
Strese girmesini anlayabiliyordu ama en son panik atak geçirdiği zamanı hatırladı; buna kıyasla şuan yaptığı stresin hiçbir şey olduğunu biliyordu çünkü en son panik atağında evi yıkılmış, zırhları çoğunlukla hasar almıştı... birde Pepper'a yeterince zarar vermişti.
Onunla çok uzun zamandır konuşmadığını anımsarken asansörün duruşunu hissetti. "2 gün sonrası için bayan Potts'tan randevu alabiliyor muyuz kontrol et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
russian killer
Fanfictiongerçekten hiç kimsem kalmadığı halde sana inandım, inanmak istedim. S:[20.09.2018] F:[28.01.2019] tw/// anxiety enemies to lovers düzenleniyor... belki?