➰Two➰

45 6 2
                                    

Keyifli okumalar...

Aish arkamda çok yakışıklı bir çocuk vardı şuan ağladığımı unutup mal mal çoçuğa bakıyordum.

Birden söylediği şeyle kendime geldim
"Neden ağlıyorsun"

Ne ara yanıma gelip oturduğunu anlamadım bile neyse kendi kendime
" Ona güvenmelimiyim yani tanımadığım birine olanları anlatmalımıyım"

"Bana güvenebilirsin"
"Ha"
Sanırım şuan salak gibi görünüyordum içimden söylemem gereken şeyi sanırım sesli bir şekilde söylemiştim nasıl bi Malım ya ben. Hemen yüzümün ifadesini sildim ve ağlama moduna tekrar döndüm.

"Bana güvenebilirsin eğer için rahatlıyacaksa bana anlayabilirsin iyi bir dinleyicimdir"

Ona güvenmiştim olanları ve başıma gelenleri anlattım.

Hala ağlıyordum göz yaşlarım beni dinlemeden firar ediyordu.

Bana doğru yaklaştı ve başparmağıyla gözyaşlarımı sildi ve şöyle dedi

"Böyle bir şerefsiz için ağlamaya değmez. Sen onu değil o seni kaybetti"

Söyledikleri içimi rahatlatmıştı.
O haklıydı böyle biri için ağlamıyacam aksine daha güçlü durup ve pes etmiyecem.

Hemen yüz ifademi değiştirip buruk bir gülümseme sundum ve

"Sanırım haklısın ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum nereye gideceğimi bilmiyorum eve dönemem"

"Eğer istersen benim eve gelebilirsin"

Şuan ufak çaplı bir şok geçiyorum galiba
"Nasıl anlamadım "

"Yanlış anlama en azından kalıcak bir yer bulana kadar benim evimde kalırsın"

Söylediği şey baya mantıklı sokakta kalmazdım eve de dönemiyeceģime göre başka çarem yoktu. Ona döndüm samimi bir tebessüm sergiledim

"Teklifin için teşekkür ederim bir ev bulana kadar senin evinde kalıcam zaten çok kalmam ben bir ev bulurum kendime bu arada senin adın ne tanışamadık"

Elimi uzattım "Ben Eunha "

O'da aynı şekilde elini uzattı elimi sıktı şuan kalbim durabilir.

"Ben de Yugyeom"

"Memnun oldum" dedim sadece

"Ben pek memnun olmadım ama"

Nasıl yani benimle tanışmaktan memnun değilmiydi buda erkek değilmi hepsi aynı odun ne olcak.

İstemsiz bir şekilde
"Neden" diye sordum

"Böyle bir adam için ağlaman pek hoşuma gitmedi"

"Haaa sen o yüzden dedin bende başka bir şey sandım"
Böyle bir şeyi ne maksatla söyledim bende bilmiyorum

"Anlamadım"

Tanrıya şükür anlamamıştı.

"Yok bir şey"

" Eunha Sahilde yürümeyi severmisin"

"Evet ben sahili çok severim de niye sordun?"

"Hadi gidiyoruz"

Şaşkın bir şekilde
"Nereye" diye sordum

"Sahilde biraz yürüyelim belki biraz rahatlarsın"

Sahile doğru yürüyorduk ağlamak istiyordum ama nikah masasında bırakıldığım için değil öyle biri için ailemden vazgeçtiğim içim evimden vazgeçtiğim için ağlamak istiyordum.

Tek başımaydım sadece ben ve yalnızlığım başbaşaydı ha bir de Yugyeom vardı neden bilmiyorum ama ona çok güvenmiştim çok samimiydi ama bu kadar güvenmemeliydim Sonuçta erkek milleti ne yapacakları belli olmaz.

Sahile gelmiştik kimse yoktu sadece ben ve Yugyeom vardı.

Jungkook ayakkabılarını çıkarmaya başladı bende ne yapacağını merakla bekliyordum
Ayakkabılarını çıkardı ve eline aldı

"Hadi sende ayakkabılarını çıkar

"Niye"

"Ne yani ayakkabılarını çıkarıp yürümüyecekmisin"

"Bilmem "

"Bence denemelisin çok rahatlıyorsun ama yine de sen bilirsin"

Bence denemeliydim ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım.
Yugyeom elimi tuttu ne yaptığını anlamıyordum elimi tutup yürümeye başladı kalbim çok hızlı atıyordu .

Yugyeom hala elimi tutuyordu elimi o kadar güzel tutmuştu ki bîrakmasını istemiyordum.

Bir yanda deniz bir yanda kumsal ve hafif esen rüzgar beni çok rahatlatmıştı. Tabi birde elimi tutan Yugyeom.

Vote atmayı unutmayın.
Bakalım bir sonraki bölümde neler olacak.
Umarım hikaye iyi gidiyordur.
😊😚


♡CONTİNUES♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin