~
"I'm like exploring, I'm Caillou!"
Şarkıya eşlik edip yerimde zıplarken bir bölümün daha bitişini acıyla izliyordum. Keşke Caillou erkek arkadaşım olsaydı. Nazik, düşünceli ve cömertti. Ideal tipim.Arthur'un başlayacağını görünce hayal kırıklığına uğradım. Arthur Jaemin'e benziyordu. İkiside tehlikeli derecede zeki ve arkadaş gruplarının popüleriydi.
Niye Jaemin demiştim ben? Bana neydiki ondan?You believe god is a woman.
Zil sesim büyük salonda yankılandığında belki Jaemin arıyordur düşüncesini kovarak telefonu elime aldım.
Cute as dick calling you???
Jaemin arıyordu! Ama açmamalıydım. Sonuçta bu kural işini boşuna koymamıştım. Kendi kendime saçma kuralımın ilk maddesini tekrar etmeye başladım.
Bir, telefona cevap verme.
Biliyorsun ki o seni yalnız ve sarhoş olduğundan dolayı arıyor.Telefona cevap verme, telefona cevap verme, telefona-
"Ne var Jaemin?"
"Hahahahhah biliyordum, beni seviyorsun kabul et." Kahkahası kalbimi parçalarken nasıl sevmeyebilirim diye düşündüm. Onunla tanıştığınızda sevmemek gibi bir seçenek verilmiyordu, ek porsiyon olarak acı çekmek sunuluyordu.
"Kes sesini, niye aradın? Yalnız canın sıkılıyor değil mi? Oyuncak arıyorsun?"
"Hayır, nedenini yüzüne söylemek istiyorum. Kapıyı aç." İstemsizce saate baktım. Onbirdi, babam eve gelmemişti çünkü gece nöbeti vardı. "Kapıyı açamam Jaemin, evine git." cümlemi bitirir bitirmez söze atıldı. "Bütün semtin zillerine tek tek basıp hepsini ayağa kaldırmamı istemiyorsan, aç şu kapıyı güzelim." Yapma ihtimali ileride evlenip çoluğa çocuğa karışma ihtimalinden daha yüksek olduğu için kapıya yöneldim.
"Pekâlâ geliyorum."
Kendimden nefret ediyordum, şimdiden iki kuralı çiğnemiştim.
Çiğnenen kural iki, içeri girmesine izin verme tekrar kovmak zorunda kalacaksın.İç çekip kapıyı açtım. Omuzunu ve başını duvara yaslamış gülerek bana bakıyordu.
Sikeyim, ağlamak istiyordum.
Düşüncelerimi duymuş gibi gülümsemesi genişledi, baştan aşağı süzüp iki üç küçük adımda içeri girdi. Konuşmuyordu. Sadece gözleriyle vücudumu dokuyordu. Yine hiçbir şey demeden sağ ayağıyla kapıyı kapattı, üstüme eğildiğinde öpeceğini düşünsem de kafasını boynuma gömerek beni şaşırtmıştı.
"Baban ne zaman gelecek?" sorusu gülümsetmişti. Beni sevdiği zamanlarda sık sık pencereden girer bu konu hakkında söylenirdi. "On ikide." Yüzünü yüzümün hizasına getirip burnumun ucuna üfledi. "Güzel bir saatimiz var demektir."
"Jaemin sorumu cevaplamadın seni içeri bu yüzden aldım-"
Öpmeye başladığında pes etmek üzereydim. Tamam, aradığı andan itibaren pes etmiştim, farkındaydım. "Cevap falan yok yalan söyledim. Sadece sen varsın Izzy. Baştan alalım, arkadaşmış gibi." Gözlerimi kapatıp bitecek yalana kendimi inandırdım. Öpüşüne karşılık vermeye başladığımda ise biliyordu, her zamanki gibi kazanmıştı.
Üç, arkadaşı olma. Sabah yatağında uyanacaksın, biliyorsun ki altındaysan onu atlatamayacaksın.
Kucağına alıp ezberlediği yatak odama yol aldığında kurallar işe yaramıyordu. Ona karşı savaşmadan kaybediyordum.
Ayıldığında ise yenilgimi içimde yaşayacaktım.
-
şu azıcık fingirdeşmeli yerler için üzgünüm ama kitap şarkı ile tamamen bağlantılı o yüzden detaya girmesem de değinmek zorundayım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
『ηεω яυℓεs』Na Jaemin ✔
Truyện Ngắn❝O beni hiç kimseymişim gibi hissettiriyor.❞ 『Boy X Girl』 ◣Jaemin X .... ◥ ✪ ΤΛΜΛΜLΛΝDI ✪ Kitap kapağı @zdtrbl'ye aittir.♡