Alarmın sesiyle uyandım. Başımda çok sert bir ağrı vardı. Alarmı kapatıp banyoya gittim. Rutin işlerimi halledip çıktım. Kahvaltı etmek için mutfağa ilerledim. Gerekli malzemeleri çıkartıp masaya koydum ve yemeye başladım. Kahvaltım bittikten sonra odama giyinmek için çıktım. Üstüme kırmızı siyah kazak, altıma siyah pantolon giyindim. Ve bir bere alıp aşağıya indim.
Botlarımı giyip evden çıktım. Kulaklığımı takıp Shawn Mendes-Running Low açtım.
Eski çalıştığım kafenin yanından geçtim. Tiksinerek baktım. Beni işten kovmuştu. Neymiş işime dikkatimi veremiyormuşum. Ondan 2 gün önce bana övgüler yağdırıyordu. Gözlerimi devirdim.
Fakülteye vardığımda dersimin başlamasına az bi zaman kalmıştı. Bende hemen sınıfa gittim. Hoca gelmişti. Boş bir yere oturup dersi dinlemeye başladım.
Dersim bittiğinde çıktım. Bugün başka birdersim yoktu.
-Haneul! HANEUL!
Arkama döndüm.
-Jungkook, ne oldu? Nefes nefeseydi.
-Bugün bir işin var mı?
-Hayır yok neden?
-Oh iyi. Seni arkadaşlarımla tanıştırıcam.
-Tamam olur.
-Ben sana nerde buluşacağımızı konum olarak atıcam. Sen sadece 3'te hazır ol.
-Tamam. Görüşürüz.
-Görüşürüz. Arkamı dönüp fakülteden çıktım. Yürüyerek eve gidicektim bugün.
Eve vardığımda odama çıktım. Kıyafetlerimi çıkartıp bir eşofman üstüne beyaz uzun kollu tişört giydim. Yatağa oturdum. Aklıma nerdeyse bir haftadan beri günlüğüme yazmadığım geldi. Yatağın altından eski günlüğümü çıkarttım. İçimden günlüğümü okumak geldi. Bir sayfasını açıp okumaya başladım."22.10.2016
Annemin ölümünden sonra hayatım hep sorunlu geçti. Babam daha fazla içmeye başlamıştı. Gece çok geç geliyordu. Beni bazen dövüyordu ya da bağırıyordu.
Liseye başladığımda bu şeyler biraz azalmıştı. 4 yılın sonunda hep okumak istediğim mesleği okuyacaktım. Psikoloji...
Babama bunu söylediğimde belki sevinir diye düşünmüştüm ama bana söylediği şey çok kötüydü. "Artık büyüdün kendin çalışıp yaşayabilirsin." Beni evden kovmuştu. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Ağlayarak sokaklarda yürüyordum. Bir duvarın dibine çöküp ne yapıcağımı düşünüyordum. Omzuma bir el değmişti. Kafamı kaldırdığımda bana endişe ile bakan pek de yaşlı olmayan bir yüz ile karşılaştım. Bana "Neyin var tatlım?" demişti. Kadının sesi çok tatlıydı. Ona gidecek bir yerim olmadığını söyledim. O da beni evine aldı. Onlarında benim yaşlarımda bir oğlu olduğunu şehir dışında okuduğunu söylemişlerdi. Adını hatırlamıyorum.
1 yıl orda kaldım. Sonra bana bir ev tuttular ve bütün ihtiyaçlarım için her ay para gönderdiler. Bende bir kafede çalışmaya başladım. Aldığım maaş çok azdı. Sadece evin kirasına yetiyordu. Bay ve Bayan Kim, Onları çok seviyordum."
Gözlerim dolmuştu. Göz yaşlarım yağmur gibi yağıyordu. O günleri hatırlamak istemiyordum. Günlüğüme hiçbir şey yazamadan kapattım ve yerine koydum.
Saat daha erkendi. Canım sıkılıyordu. Üstüme kalın uzun kollu bir tişört altıma gri bir pantolon giydim. Ve beyaz bir atkı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTE
FanfictionYaşadığı şeylerden dolayı psikolog olmak isteyen asi bir kız... Hayata hep mutlulukla bakan bir çocuk ... Peki ya aşk? Bunun neresinde... Gelin hep beraber görelim. Benimle birlikte bu sürükleyici, komedi dolu aşk hikayesine katılmaya ne dersiniz? ...