Üç Büyükler'in Savaşı

Bölüm 5

Arkadaşlar,biliyorum bölümler çok geç geliyor. Ama oy ve yorumlar o kadar az ki moralim düşüyor. Bölüm sonlarında bazen sorular soruyorum ama nerdeyse hiç cevap veren olmuyor. Sürekli bakıyorum ama hikayenin beğenildiğini bazı arkadaşlar sağolsun onların sayesinde anlıyorum. Ama okuyorsanız ve tabii ki beğeniyorsanız lütfen oy verin. Yorum yapın.
Buraya kadar okuduysanız çoook teşekkürler :)
091287346n
SuperHeroFanGirl89
eenbudak105
NeoQuennSerenity
kitap_dostu_8
Bu arkadaşlara bir önceki bölümdeki yorumları için çok teşekkürler:))
Bu bölüm pek içime sinmedi ama kitaptaki percy nin ilk anlattığı bölüm karşınızda...

Percy'nin b.a.

Jason, hazel ve Thalia gitmişti. Ama Nico inatçılık yapmış ve yanımda kalmıştı. Tamam beni korumak isteyişini anlayabiliyordum sonuçta arkadaştık. Ama şimdi hem savaşıyor hem de ona dikkat etmek zorunda kalıyordum.

"Jackson önüne dön ve savaş!! İkide bir bu tarafa bakıp durma!!" Diye bağırdı nico. Evet arada da böyle bağırıyordu. Haklıydı ama. Biraz daha o tarafa bakmaya devam edersem delik deşik olacaktım. Bir süre daha savaştık. Dalgakıran artık elimden kaymaya başlamıştı. Nico ya baktığımda onun da aynı durumda olduğunu gördüm. önüme döndüğümde asla savaşmak istemediğim biriyle burun buruna geldik. ona zarar veremezdim ki.

Annabeth... Tüm bunlar olmadan önce her konuda yanımda durmaktan kaçınmayan ama şu an bana hançerini çevirmiş ve savaşmaya hazır olan kız...

"A-annabeth?" dedim. Onu uzun zamandır görmemiş olmanın etkisiyle sesim titremiş ve olabildiğince sessiz çıkmıştı .Annabeth eskisi gibi görünüyordu ama gözleri tuhaf, robot gibi bakıyordu. Annabeth bana bir an eskisi gibi baktı , o bir an bile gözlerinde gördüğüm acı, beni onları kurtarmak için daha iyi savaşmaya itti.

"jackson!! kendine gel!! Annabeth e bakmayı kes. böyle yaparak onları kurtaramazsın. savaş onunla!!" Nico nun sesi ile kendime geldiğimde annabeth koluma çizik attı. ben de sadece savunma yapıyor ve karşılık vermiyor, veremiyordum.

"Annabeth kendine gel! Beni tanımadın mı!?" bağırıyordum ama annabeth odaklanmış bir şekilde savaşmaya devam ediyordu.

"sen benim düşmanımsın! büyük tanrıça da seni istiyor!! " Onun son söylediği sözlerle zaman benim için dururken, Nico önüme geçti ve beni korumaya başladı. Annabeth beni düşmanı olarak görüyordu. benim için daha kötü ne olabilirdi ki şu an.

"percy bana bak! kendine gelmen gerek! Annabeth kendinde değil , büyü altındalar. Onları kurtarmamız için benimle beraber savaşman gerek!"

Nico bana bağırdığında onun arkasından çıkıp savaşmaya devam ettim. Ama bu sefer Annabeth den uzak durarak savaşıyordum. Arada bizimkilerden biri önüme denk geliyordu. Onlara karşı sert savaşamayınca Nico araya giriyor beni onlardan uzağa itiyordu. tabii bizim tayfanın özellikle Reyna nın ne kadar iyi savaştığını unutmuşum. Nico nun koluna derin bir çizik bıraktığında aklım başıma geldi. sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Ne yapalım anca basıyor. Nico yu Reyna nın yanından çektim. Ben savaşmaya devam ettim . herkes üstümüze geliyordu. Daha şimdiden bir sürü yaramız olmuştu. Nico ya yaklaştım. bu arada da Reyna ile dövüşüyordum. O Reyna ise ben de Percy Jackson'dum.