Bölüm 5

120 6 0
                                    

Kapıyı tereddütle açıp içeri girdim. Gözlerim odanın içini incelemekle meşguldü. Sol tarafı geniş bir kitaplık ele geçirmişti. İçinde ne tür kitaplar olduğunu merak etmemek elde değildi. Genelde hepimizin elinde Yansıma tarihi ile ilgili birer kitap bulunurdu. Dünyalı kitapları pahalı ve nadirdi. Acaba Oswald ne tür kitapları odasında tutuyordu?

 Tavanın tam ortasında oldukça büyük bir lamba vardı. Halkalardan oluşan bu lamba içe doğru küçülüyordu. Kapıyı ardımdan kapatıp sağa döndüğümde ise çalışma masasında oturmuş, ellerini çenesinin altında birleştirmiş Oswald'ı gördüm. Bakışları önce düşünceliydi ama ben içeri girdikten sonra değişti. Artık daha .. meraklı bakıyordu. Yarım saniye boyunca birbirimize bakmaya devam ettik. Nasıl davranacağımı yada ne diyeceğimi bilmiyordum o yüzden sadece duruyordum. Oswald'ın sert çene hatları ve ensesine kadar uzanan koyu renk saçları vardı. Dustin'in otuz yıl sonraki hali gibiydi.

"Adın?" Ses tonu kalın ama aynı zamanda yumuşaktı.

"Crystal."

"Crystal, ne?" dedi aynı sert bakışlarla.

"Crystal, efendim." dedim. Oswald konuşmaya başladı.

"Geleceğini haber aldım. Neler olduğunu duydum. O düşüncesiz çocuk sadece kendini yaralamakla kalmadı aynı zamanda bölgemizide lekeledi. Dediğim gibi, düşüncesiz çocuk.. Ama merak ettiğim şey başka. Sen, Crystal, niçin bu kadar aşırı tepki gösterdin? Sonuçta o bir hain, sence de öyle değil mi?"  Oswald'ın bana neden böyle bir soru sorduğunu anlayabiliyordum. Ne tepki vereceğimi ölçmek için böyle yapıyordu. Bana verdiğim tepkiye göre bir ceza verecekti. Oswald'a güvenip güvenemeyeceğimi kestiremiyordum. Bu yüzden olsa gerek bildiklerimi yada tahmin ettiklerimi kendime saklamaya karar verdim.

"Dikkat .. dikkatleri üzerime çekmek istedim." Hafifçe şakağımın biraz altını kaşıdım. Yalan söylerken bu hareketi yapardım. Neyse ki Oswald bunu bilmiyordu. Devam ettim. "Ben ilgiye muhtaç biriyim .. efendim. O an partiye damgamı vurmak istedim sadece. Biz normaller basit düşünürüz, sonrasında başıma gelebilecekleri düşünemedim. Efendim." Oswald gözünü bir saniye bile kırpmadan beni izliyordu. Yalan söylediğimi anlamış olamazdı, değil mi?

"Göz rengin ... ne kadar güzel.  Çok nadir bulunduğunu bilir misin?" dedi boğazını temizledikten hemen sonra. Kafamı olumsuz anlamda sallayınca devam etti. "Gözlerin bana yıllar önce kaybettiğim birini hatırlatıyor. Çok tanıdık ... Ailen kimdi, Crystal?"

"Maalesef, ailemi hatırlamıyorum efendim. Bir yıldır hafıza kaybı yaşıyorum." Oswald kaşlarını çattı ve, 

"Hafızanı nasıl kaybettin?" dedi. 

"Bilmiyorum. O günlere dair her şey bulanık. Tek hatırladığım Gloria'nın beni hava boşluğunda bulmuş olması. Başka bir bölgeden buraya transfer olduğum sırada ve ben yaralı bir haldeyken. Aileme dair ise hiçbir şey yok. Nasıl öldüklerini dair bilmiyorum .. efendim."

"Demek başka bir bölgeden transfer oluyordun?" Ben kafamı evet anlamında sallarken Oswald bir kelime mırıldandı. Ama ne dediğini anlayamadım. "Bana acilen Gloria lazım." 

"Efendim, ceza alacak mıyım?" dedim tereddütle. 

"Durumuna göre bakacağız kızım. Bu arada sen Gloria gelene kadar kapıda bekle." Kafamı tekrar salladım ve dışarı çıktım. Ama az önce yaşananlar beynimi gıdıklamaya başlamıştı. Oswald ne planlıyordu?

***

 Oswald'ın kapısının önünde beklemeye başlamamdan kısa süre sonra Gloria geldi. Normalde Gloria dışarıdan kaba görünürdü ama şuan olduğundan çok daha fazla sert görünüyordu. Kızgındı ve bu kızgınlığını üzerime alınmıştım. 

"Neler oluyor?" dedim ama bana aldırmadan geçti. İstemeden de olsa yanlış bir şey yapmış olabileceğimi düşündüm. Kapıya iyice yanaştığımda bağırışmalarını duyabileceğimi sandım ama dışarıya hiç ses gelmiyordu. İçeride her ne konuşuluyorsa duyamayacaktım. 

 Gloria kapıyı açıp beni içeri çağırdığında şaşkınlıkla ilerledim. Oswald ayaktaydı ve volta atıyordu. Ben içeri girince durdu. Masasının önüne geçti ve anlatmaya başladı.

"Dinle Crystal, kim olduğunu hatırlamadığını biliyorum. Ben de Gloria da kim olduğunu bilmiyorduk. Buraya bir yıl önce ilk geldiğinde senin potansiyelini göremediğim için normallerin arasına girdin. Ama artık görebiliyorum .. anlıyorum. Gloria'nın dediği gibi," Bir an duraksadı ve Gloria'ya kızgın bir bakış attı. "Başka bir bölgeden transfer oldun ama senin soyun bu bölgeye ait. Annen .. o benim kızım gibiydi. Sağ kolumdu. Yani anlayacağın annen bir asker üstüydü, Crystal." Dediklerini sindirmek çok zordu. İmkansızdı. Hatta yarım santim aralanan ağzımı hala kapatamamıştım.

"Onun adı neydi?" dedim hüzünlü bakan gözlerimle.

"Meredith." Gözlerimi kavuran güneş ışınları. İçimi ısıtan bir kahverengilik. Kulağımda çınlayan bir kahkaha. Tek bir isim bana bunları nasıl yaşatabilirdi ki? Tek bir isim yüreğimde nasıl bu kadar derin bir sızı oluşturabilirdi?

"Peki ya babam?"

"Onu boşver, önemli olan-" dedi Oswald aceleci bir tavırla ama sözünü kestim.

"Ne demek boşver? O benim babam!"

"Gloria, açıkla." Oswald bize arkasını döndü ve düşüncelerinde kayboldu. Gloria'ya döndüm ve bekledim.

"O da asker üstüydü, elbette. Birbirlerini çok sevdiler, canım. Her şeyden vazgeçecek kadar çok.

"Neden başka bir bölgeye gittiler ki? Burasının nesi bu kadar kötüydü?" dedim titreyen sesimle. 

"Bu bilgiyi seninle paylaşamam." dedi tekrar bize dönen Oswald.

"Onlar benim ailem! Seninle paylaşamam da ne demek?!" O kadar öfkeliydim ki saygı kurallarını unutmuştum. 

"Kimi azarladığına dikkat et, çocuğum. Dikkat et." Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve,

"Özür dilerim, efendim. Lütfen açıklar mısınız?" dedim.

"Öncelikle sen daha bir adaysın. Üstelik normal bir adaysın. Bu bilgi yalnızca asker üstü olanlarla paylaşılır. Bölgemizde gizlilik esastır."

"O zaman bu bilgiye asla ulaşamayacağım, öyle değil mi efendim? Asla bir asker olamam. Kurallara aykırı bu."

"Sen ististasın. Hafızasını ve yolunu kaybetmiş bir yetimsin. Sana yolunu göstermek bizim görevimiz. Öyle değil mi, Gloria?" Oswald, Gloria'ya zorlama bir bakış attı ama Gloria ifadesizliğini bozmadı.

"Yani ne demek istiyorsunuz?"

"Dediğim şey şu: Yarından itibaren eşyalarını topla. Bundan sonra bir asker adayı olarak eğitim göreceksin. Az bir zamanın var bu yüzden sıkı bir çalışma programın olacak. Ama sonunda eğitimin bittiğinde bir asker üstü olarak istediğin bilgiye erişimin olacak ve tabi ulusun için hizmet edeceksin. Benim için, hizmet edeceksin."

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin