Arkadaşlar yorumlarınız benim için çok önemli ve açıkcası onları çok merak ediyorum. Sizce hikayem nasıl gidiyor? Yada beğendiniz, beğenmediğiniz yönleri var mı? Bunları benimle paylaşıp hikayeme oy atarsanız çok mutlu olurum gerçekten.
Multimedia'da ki şarkıyı dinlemeyi unutmayın.. Çok sevimli bir şarkı bence. :))
"Dustin, ittirme!"
"Sessiz ol!"
"Bağıran sensin. Asıl sen sessiz ol."
"Hemen. Konuşmayı. Kes."
Dustin'le birlikte zindanlara giden merdivenlerden iniyorduk. Seri ve ufak adımlarla ilerlerken Dustin kolumdan tutmuş beni peşinden sürüklüyordu. Odaların olduğu koridora ulaştığımızda gözleriyle etrafı taramaya başladı ve sola dönerek odama doğru ilerledi. Olabildiğince sessiz bir şekilde,
"Ne o şimdi de centilmen oldun ve beni odama mı bırakıyorsun?" diye sordum.
"Hayır, dahi. Bir saniye bile gözümden ayırmaya gelmiyorsun, hemen bir yerlere kayboluyorsun bu yüzden en iyisi seni gözümün önünden ayırmamanın bir yolunu bulmak."
"Neymiş o yol?"
"Seni odana hapsetmek." Gülerken,
"Çok komiksin." dedim. Bana kafası karışmış bir şekilde baktıktan sonra tam odamın önünde durdu. Kapıyı açmak için kartımı çıkardım ama Dustin kartı çıkarır çıkarmaz elimden aldı.
"N'apıyorsun?!" dedim sinirle.
"Sessiz!" Dişlerimi sıkarak,
"Kartımı ver." dedim. Ama o beni hiç duymamış gibi yaptı ve kartı okutarak kapıyı açtı.
"Sen ciddi miydin? Bu kadar ileri gidemezsin, Dustin. Ver şunu." dedim sinirle ona bakmayı sürdürürken. Elinden kartı kapmaya çalıştım ama bana göre uzun kalıyordu. Sonunda beni içeri itekledi ve,
"Bundan sonra kartın bende kalacak. Sabah gelip seni çıkaracağım, akşam da tekrar odana bırakacağım. Bundan sonra seni bir saniye bile gözümün önünden ayırmayacağım. Anlaşıldı mı? Eğitimin bir saat sonra başlayacak bende tekrar gelir seni çıkartırım. Ha, bu arada Kate'e güvenip sana kartını vereceğini düşünüyorsan bir daha düşün derim. Kate senin istediğin hiçbir şey yapmaz." dedi.
"Oswald'a söylerim. Yaparım."
"Söyle. Sana vereceği tek şey sert bir bakışın ardından beni tebrik etmek olur."
"Saçmalama. Onun sözüne kulak asmadığın için seni cezalandırır. Bende senden kurtulmuş olurum." Dustin güldü ve,
"Yaptığım şey onun sözlerine daha doğrusu emirlerine kulak asmak zaten. Oswald başından beri böyle olmasını istemişti." dedi. Uzun bir süre anlamsızca Dustin'in suratına bakakaldım. Sonunda şaşkınlıkla ağzımdan şu kelime döküldü:
"Neden?" Cevap olarak kapıyı suratıma kapattı ve tahminimce gitti.
***
Bundan sonra zaman sıradan bir döngü halinde akmaya başladı. Sabahları kalkar kalkmaz ayılmak için soğuk bir duş (nedense bazı alışkanlıklar değişmiyordu), kahvaltı, vücut eğitimi, öğlen arası, spor, dinlenme, vücut eğitimi, akşam yemeği, vücudumun yorgunluğunu üzerimden atabilmek için sıcak bir duş ve uyku. Bu döngü arasında gördüğüm nadir yüzler, gardiyan edası ve duvar gibi ifadesiz suratıyla sürekli peşimde olan Dustin, benimle sadece talimat vermek yada beni azarlamak için konuşan Vincent ve günde en az iki defa bana laf sokmadan rahat edemeyen Kate'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANSIMA
FantasyGözlerimi yavaşça yukarı kaydırdım. Bir çift karanlık... Tek gördüğüm bir çift karanlıktı ve beni içine çekiyordu. O karanlığın içinde kalp atışlarım vardı. Dağılmış ve ufalanmış aklım vardı. Her zerremin titremesine sebep olan o his vardı. Korkuyo...