¤38¤ Benim üstüme oynamak

226 12 1
                                    

38 ={Benim üstüme oynamak}

Aradan geçen günler bana Alkan'dan olabildiğince uzak durmam gerektiğini öğretmişti. Alkan bana okulda nefes aldırmıyordu artık. Onun için ne kadar değersiz olduğumu artık anlamıştım. Okay bana yaptığı şeyi unutturmak için elinden gelen her yardımı yapıyordu ama şiddetle benden uzak olmasını sağlıyordum.

Çünkü artık ona olan güvenim de yok olmuştu. Gurur flaş belleğin sahte olduğunu öğrenmişti ve bir süredir beni arıyordu. Okulların ara tatile girmesine üç hafta vardı ve bizim okul resmen erken tatil ilanı vermiş gibiydi. Okula sık gitmiyordum. Gurur'un aracını bir kaç kez bizim mahallede görsem de daha benden şüphelendiği yoktu. Sadece gerçek flaş belleği bulmamı istiyordu ama bir gerçek daha var ki o da artık hayatım da Alkan diye birinin olmadığıydı. 

Onu reddettim ve Gurur da sebebini pekala iyi biliyordu.

Kulağımda ki telefonun ucunda olan Belin'nin ısrarlarına karşılık bıkkın bir nefes verdim. "Olmaz Belin." Dedim bilmem kaçıncı kez. Ama o dinler mi? Cevabını en az benim kadar iyi biliyor olmalısınız.  "Hadi ama Ezre. Ufak bir kutlama. Gidelim ama. Hem dediğim gibi bizim okulun yakınında ki barda olacak. Halana kafe dersin olur biter."

Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde havaya bıraktım. "Olmaz!" Sesim umduğum kararlılıkta çıkmadı. Resmen tükenmiştim. Belin sinirli bir şekilde "anladım sen Alkan yüzünden gelmiyorsun. Salaksın kanka sen! O piçten korktuğun için gelmiyorsun. Bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum!" Dediğinde sinirle kaşlarımı çattım.

"Saçmalama!"

Ama Belin beni dinlemedi. Telefon yüzüme kapandığında sinirle ekrana bakmaya başladım. Gerçekten böyle mi düşünüyordu? Belki de haklıydı. Ya sınıfta böyle düşünüyorsa?

Telefonu yere atıp kendimi de yatağa attım. Ben korkak mıydım?  Bu zamana kadar onca şey yaşamıştım. Bunlara korkmak için iyi nedenlerim varken Alkan'dan mı korkacaktım. O bana ne yapmıştı ki. En fazla okulda ve sınıfta beni rezil edip, tonla hakarete maruz bırakmıştı. Kızların aşağılayan bakışlarına maruz kalmama sebep olmuş, erkeklerin ise bana orospu muamelesi yapmasını sağlamıştı. Gerçekten ne yapmıştı ki?!

Sinirle yataktan kalktım. Ani kalkışım nedeniyle dönen başımın durmasını bekledikten sonra yerde ki telefonumu elime alıp Belin'e geleceğim diye mesaj attım. Hızla dolabın karşısına geçip iki saat sonra ki parti için kıyafet seçmeye başladım. 

Bir kaç dakika gözlerim dolapta ki kıyafetleri taradı sonunda kışlık pudra pembesi geçen yaz aldığım bir elbise giymeye karar verdim. Üstümü değiştirmeden hemen önce televizyon karşısında ki halama gidip bu akşam ki partiden 'kafe de' olacak diye bahsettim. Israrlarım üzerine isteksizce kabul etti.

Artık benden iyice şüpheleniyordu.  Bu düşünceyi kafamdan atıp üstümü değiştirdim.

Hazırlanıp dışarı çıktığım da kutlamaya yarım saat kadar bir süre vardı. Kabanıma iyice sarınıp yürümeye başladım. Kutlamanın yapılacağı yere geldiğim de yağmur yağmaya başladı. Kim yine üzüldü kim bilir. Bulutlar da bugün kimin için yas tutuyordu.

İçeri girdiğimde ilk dikkatimi çeken boğucu bir havanın hakim olduğuydu. Derin bir nefes alıp iki saatin burada nasıl öleceğini düşündüm. Düşününce daha fazla bunaldığımı hissettim. Ve düşünmek yerine ilerleyerek Belin'i bulmaya çalıştım. Belin köşe de beni görünce el çırptı. Yanına gittiğim de sevinçle boynuna sarıldı. "Geleceğini biliyordum kanka." Dediğinde hafifçe tebessüm ettim.

O sözlerden sonra bende kendi üstüme kumar oynardım.

Partinin ilerleyen saatinde herkez dans edip eğlenirken bende Belin ile birlikte bir köşe de sohbet ediyordum. Daha doğrusu ben etrafta ki insanları izliyor ve Belin'in anlattıklarını dinliyor gibi yapıyordum. Bazı çiftler duvar diplerinde birbirini sömürüyordu.

Psikopatlar ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin