✿
"Yah!" dedim yorulmuş ifadeyle.
"Sabahtan beri bu girdiğimiz bininci mağaza ve sen hala alacağın şeye karar veremedin mi?!"
Aynadan kendisine bakmayı bırakıp bana döndüğünde, elime tutuşturduğu onlarca kıyafeti yüzüne fırlatmak istedim.
"Bak eğer bir daha mızmızlanırsan," elindeki telefonu gösterdi. "Abime mesaj atarım." dediğinde gözlerimi pörtlettim.
"Bunu yapamazsın!"
Tek kaşını kaldırdı ve sinsice güldü.
"Sence? Bir mesajıma bakıyor her şey kızım."
Tamam, abisinden hoşlanıyor olabilirdim ama bunu biliyor olması bana her zaman şantaj yapabileceği anlamına gelmiyordu ki!Göz devirdim.
"Neden çalışanlarından birini çağırmadın ki?"
Başımı geri ittirdikten sonra "Aptal," dedi ve devam etti. "Abime olan aşkın seni aptallaştırmış." aynanın karşısına geçti tekrardan.
"Sana da malzeme çıktı değil mi? İki de bir bana şantaj yapıyorsun. Sanki küçük kardeşine istediğini yaptırmak isteyen abla gibi. Üstelik biz seninle çok yakın arkadaşız Gri Na! Bunu bana yapıyor olman haksızlık!" dedim ve tavana baktım. "Aish, neden Taehyung, neden bu gerizekalının abisi olmak zorundasın ki, nedeeen!"
"Tam bir aptalsın." dediğini duyduğumda elimdeki askılığa geçirilmiş olan kıyafeti fırlatacaktım ki, çalışanla göz göze gelmemizle gülümsedim ve atmaktan vazgeçtim.
Keşke fırlatsaydım da çenesini kapatsaydı.
Cebimde titreyen telefonu güçlükle çıkardım. Annem arıyordu. Bu saatte niye arardı ki? Hiç vakit kaybetmeden cevaplayıp kulağıma götürdüm.
"Efendim anne?"
"Hemen eve gelmelisin kızım, acil." sesi neden telaşlı geliyordu?
"Nol-"
Ardından gelen bip sesi.. Yüzüme kapatmıştı. Adrenalin yaşatmayı seviyordu bu kadın! Bari ne olduğunu söyleseydi ya!
Elimdekileri Gri Na'nın bedenine iktirdiğimde şaşırdı ve refleks olarak tuttu.
"Benim acil gitmem gerek." deyip yanından uzaklaştım.
"Ne oldu, nereye!"
"Sonraa!"
İbnelik değil mi, söylemeyeceğim işte!
✿
Arabamı kilitleyip anahtarını elimde çeviriyordum. Acayip bir şekilde gerilmiştim ki bu, az önce salona atmış olduğum adımla yüzüme çarpan odadaki gerginlik rüzgarıyla ikiye katlandı.
"Neredeydin sen bakayım?" diyen anneme göz devirdim.
"Çıkarken söylemiştim ya sana anne. Gri Na ile alışverişe gidecektik hani?" Ne olmuştu bu kadına?
"Şu Taehyung'un kardeşiydi değil mi?"
"Anne sen iyi misin? Başına saksı falan düşmüş olabilir mi, hafıza kaybı yaşıyor musun?" deyip arkasına gittim ve elimle başını yokladım.
"Aaa çek elini kafamdan iyiyim ben." elimi başından çekti.
Kolumdan tutup odama doğru sürüklerken şaşkın şaşkın arkadan profiline bakıyordum. Ne yapmaya çalışıyordu bu kadın?
"Anne ne yapıyorsun?" dememe kalmadan odama girmiştik. Kolumu bırakıp yatağımın yanına gitti ve üstüne özenle bırakılmış kıyafetleri aldı.
"Hemen bunları giymelisin. Ve bir güzel de makyaj yap. Gerçi makyaj konusunda senin üstüne insan yok da neyse. 1 saatin var."
Şaşkın olduğunu düşündüğüm bakışlarımı ona atarken;
"Ya ne oluyor anne açıklığa kavuşturur musun? İlk önce beni arayıp buraya gelmemi söyledin, şimdi de bunları giymemi söylüyorsun?"
"Ne çok soru sorar olmuşsun sen öyle! Kızıyorum bak!" deyip yalandan kaşlarını çattı ve elindekileri yatağa bıraktı. Yanımdan geçip giderken konuştum.
"Tanrı aşkına anne! Neden babamla bu kadar beni adrenaline sokmaktan zevk alıyorsunuz anlamıyorum kii!" yalandan ağlıyormuş gibi yaptım.
-
Annemin yanımdan ayrılmasının üzerinden neredeyse bir buçuk saat geçmişti ve ben anca hazırlanabilmiştim. Tabii güzel görünmemi bizzat istediği için çok özenerek yapmıştım her şeyi. Bir şey itiraf etmem gerekirse, ilk defa bu kadar özeniyordum görünüşüme.
Keşke bu halimle Taehyung'un yanında olsaydım...
Kapının "lönk" diye açılmasıyla yerimde zıpladım ve aynadan kapıyı açan kişiye baktım. Annemdi. Kendisi de süslenmişti ve... güzel görünüyordu!
"Hayırdır anne diskoya falan mı gidiyoruz? Neden süslendik söyle artık!"
"Kes soru sormayı da kalk bakayım ayağa." dediğinde göz devirerek ayağa kalktım ve boş gözlerle ona baktım.
"Dön bakayım."
Bir 360 derece dönmediğim kalmıştı onu da yaptırdın anne!
"Ah benim güzel kızım. Çok güzel olmuşsun." deyip alnımdan öptü.
Kocaya falan mı veriyordu beni?
"Hazırsanız hadi çıkalım." diyen babama döndüğümde o da en sevdiği takım elbisesini giymişti.
Sen de mi baba!
"Nereye gidiyoruz baba?" deyip koluna girdim.
Anneme kötü kötü bakarak, "Annem söylemiyor bari sen söyle." dedim. Ama babam beni takmıyordu bile. Büyülenmiş bir şekilde anneme bakıyordu ve çapkın gülüşüyle "Çok güzel olmuşsun." dedi.
"Yiaa teşekkür ederim sen de çok yakışıklı olmuşsun." deyip babamın koluna girdiğinde ben kolundan çıktım ve ikisine anlamını henüz bilmediğim bakışlar gönderdim.
"İyi be söylemezseniz söylemeyin, ben arabaya gidiyorum." dedim ve evden çıktığım gibi arabanın kapısını açtım. Arkaya oturup beklemeye başladığımda hemen geldiler ve onlar da yerini aldı.
Merak duygusu vücudumda kol gezerken ben sadece camdan nereye gideceğimize bakıyordum. Evet, bu karanlıkta.
Bir süre sonra durduğumuzda ortaya kaydım ve arabanın farlarının aydınlattığı yere baktım.
Bir dakika!
Burası Taehyungların eviydi!
zamanımın çoğunu gif bulmak için harcadım. noled olası wattpad beğendiklerimin hiçbirini boyutu büyük diye koymadı -,- bu koyduğum hariç tabii ki ssöxnxklsmsöncsk
umarım beğenirsiniiz!
görüşlerinizi belli etmeyi unutmayıın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ceo ⚘ kim taehyung ✓
Fanfic"Birleşmemizin sadece babalarımız tarafından mı istenildiğini düşünüyorsun? Üzgünüm, sana yalan söyledim Taehyung." KLİŞE KİTABI DEĞİLDİR!1!1 parkjimin#1, 6.5.19 minyoongi#5, 6.5.19 tamamlandı.