"Birleşmemizin sadece babalarımız tarafından mı istenildiğini düşünüyorsun? Üzgünüm, sana yalan söyledim Taehyung."
KLİŞE KİTABI DEĞİLDİR!1!1
parkjimin#1, 6.5.19
minyoongi#5, 6.5.19
tamamlandı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- "bana bak Gri Na!" deyip yastığı kafasına geçirdim.
"babama sen sıçtın değil mi abinden hoşlandığımı?"
attığım yastık yüzünden geriye birkaç adım sendeledi ve anında bana döndü.
"ne saçmalıyorsun, mi na?" dedi yerdeki yastığı alırken.
"bilmemezlikten gelme, kafana yumruğu indiririm şimdi." dediğimde, ellerini teslim olmuş gibi yukarıya kaldırdı.
"tamam, ben söyledim."
ellerimi yumruk yaptım ve yanına gittim.
"neden yaptın bunu?"
"bilmiyorum, o anlık gaza geldim ve söyledim."
"geldiğin gazı sokucam şimdi götüne!" deyip peşinden koşmaya başlamıştım. O önden koşarken, halimize gülmemek için zor tutuyordum kendimi. 20 yaşına basmış insanlardık ama hala çocukça davranıyorduk.
Bir bedene çarptığımda popom yerle buluşmuştu. Acısıyla gözlerimi kapatırken, tanıdık ses kulaklarıma doldu.
"ne yapıyorsun tanrı aşkına?"
Kim Taehyung!
"çocuk gibi davranmayı kesmelisin. Gri Na sen de!"
gözlerimi yavaşça açtım ve başımı yukarıya kaldırarak göz teması kurdum.
Elimden tutp kaldırmadan yanımdan öylece giderken, gözlerimi kıstım ve ne kadar kaba olduğuyla ilgili birkaç cümle fısıldadım havaya. Gri Na yanıma gelip elini uzattığında tuttum ve ayağa kalktım.
"tam bir aptal."
"ona şüphe yok zaten." deyip onayladığımı belirttiğimde, gülümsedi.
"üzülme be yavru kuş, ileride mutlu olacağınıza eminim."
dedikleriyle gözlerimi sonuna kadar açtım.
"yavru kuş sensin mankafa!"
• "hey anne, saçmalama ve o elindekini yavaşça aldığın yere bırak."
"hayır, yavru kuş, bunu da deneyeceksin."
"anne sen de mi?"
"evet ben de. sözümü dinlemediğin her an, sana yavru kuş diyeceğim. Bence güzel bir tehdit ha?" dedi tek kaşını kaldırıp elindeki gelinliği bana uzatırken.
Göz devirerek elindeki gelinliği aldım ve denemek için kabinlere girdim.
Sabahtan beridir başımın etini yiyordu. Benim için -daha doğrusu taehyung için- önemsiz olan bu nikah töreninde, bu kadar süslenmeye ne gerek vardı. Aa doğru, biz Bae'ydik. Bae'lerin kızı evleniyordu, hem de Kim'lerle. Nikah törenine bir sürü medyadan insanlar sızacaktı. Gösterişli olmalıydım, haklısınız.
Her kızın hayali beyaz bir gelinlik giymek ve hayatı boyunca sevebileceği, sevilebileceği bir erkeğe sahip olmaktır. Ben de şuan gelin giyecektim, erkeğe de sahiptim ama sözde. En azından bunu sadece babam, ben, Gri Na ve Taehyung biliyorduk.
Varlığın içinde yokluktaymış gibiydim.
Gelinliği bir çırpıda üstüme geçirip fermuarını da yukarıya çektiğimde, dışarıya çıktım ve aynanın karşısına dikildim.
Beklemediğim şekilde çok iyi durmuştu üzerimde, şaşırmıştım. Annem yanıma gelip beni süzdüğünde, başıma ona doğru çevirmiştim. İrisleri titriyordu.
"ama bu sana çok güzel oldu." sesi çatallaşmıştı belli ki duygulanmıştı. Kendime çekip sarıldım.
"melekler gibisin, kızım."
"annee" dedim.
"ağlamana gerek yok."
daha da sıkı sarıldım.
"hele ki, aptal ve gerçek olmayan bir düğün için hiç ağlamana gerek yok."
dipnot; annesi italik yazılan yeri duymadı arkadaşlar mzlslsnx henüz değil. ee nasılsınız görüşmeyeli? bayağı uzattık arayı, hm?
