Arabasına bindikten sonra yol boyu konuşmamıştım. Evine geldiğimizde durdu ben de indim.
Evi sade ve büyüktü. Ormanlık alandaydı, doğayı seviyordu çünkü. Buraya genellikle kafasını dinlemeye geliyordu. Birkaç kez Hoseok'la kavga ettiğinde beni de alır beraber takılır, bira falan içerdik ki bugün de büyük ihtimalle onu yapacaktık. Arabadan indikten sonra onun peşinden eve doğru yürüdüm. Gri Na, deri ceketinin cebinden çıkardığı anahtarı deliğe soktu ve tek hamlede çevirdi. Kapı açıldığında, soğuktan yanan yüzüm salondan gelen sıcaklıkla uyuşmuştu. Gri Na'nın ardın girip kendimi koltuğa attığımda o da mutfağa gitmişti. Genelde geldiğimizde evi ısıtma işini biz yapardık ama bu sefer birini görevlendirmiş olmalıydı. Elinde iki bira şişesiyle geldi ve birini bana uzattı. Aldım ve yere çöktüm o da karşıma oturmuştu. Bir yudum alıp boğazımı yakmasına izin verdim. Gözlerimden akmak için diretenleri de zapt etmeye çalışıyordum.
Bir süre sonra kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım."Neden bana bakmıyor Gri Na? Neden ona olan aşkımı göremiyor?"
Bir yudum aldıktan sonra konuştu:
"Artık söyleme vaktin gelmedi mi sence de?"
Ellerimle yüzümü kapattım.
"Hayır, söyleyemem!""Neden? Neden ona söylemiyorsun Mi Na? Söylesen belki bir şansınız olabilir?"
"Olmaz! Söyleyemem. Ona, onunla evlenmek istemediğimi söyledim. Gerçi o bana istemediğini söyleyince söyledim ama ayyy neyse söyleyemem işte Gri Naa!" dedim ve sesli ağlamaya başladım.
"Ben çirkin miyim? Bana o yüzden mi bakmıyor?"
"Aptalsın. Abim de aptal. İkiniz de aptalsınız. Sen, söylemediğin için aptalsın o da önündeki taş gibi kızı göremediği için."
Yanıma geldi ve sarıldı. "Sen cidden bayağı aşık olmuşsun Mi Na. Seni 4 yıl öncesi hiç böyle hayal etmezdim."
Ben de kollarımı ona sardım. Şişemi bitirdiğimde tamamıyla sarhoş olmuştum.
"Biliyor musun Gri Na? Ona benzeyen bir bebeğimiz olmasını istiyorum."
"Arsız kız seni. Hem aptal hem de arsız." dediğinde kendimi salmış ve onun bacağında sızmıştım.
—
Gri Na gülümsedi ve zar zor cebindeki telefonu çıkardı. Hoseok'u aradı. Onu buraya çağırmalıydı. Mi Na bacağında sızmıştı, olduğu yere bıraksa üşüyüp hasta olabilirdi. Sevgilisini işte tam da bu yüzden aramıştı. Onu odaya taşıması için."Efendim aşkım?"
"Ah, Hoseok? Evime gelir misin? Mi Na bacağımda sızdı ve odaya taşımamız gerekiyor."
"Hemen geliyorum!"
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum!"
Tam 20 dakika sonra kapı açıldı ve Hoseok içeriye geldi.
Gri Na arkasını döndü ve Hoseok'u görünce sevindi.
Hoseok, Mi Na'yı kucağına aldı ve merdivenlerden yukarıya çıktı.
Gri Na ise, bacağındaki ağırlık kalkınca rahatladığını hissetti. Uyuşmuştu.
Hoseok'un peşinden gitti ve dolaptan battaniyeyle yorgan alıp yatakta yatan bedenin üzerine örttü.
Yanağında baskı hissedince huylandığını hissetti ve kollarını sevgilisinin beline sardı.
"Ne oldu da içtiniz yine?"
"Bildiğin şeyler işte. Aptal platonik arkadaşım abimle tartıştı."
"Açılmayı düşünmüyor mu hala?"
"Aptal olduğu kadar inatçı da. Asla!"
Hoseok kahkaha patlattığında Gri Na da ona katıldı ve birlikte salona gittiler.
—
Sabah güneş ışığının yüzüme dokunmasıyla gözlerimi açmıştım ki, başıma giren ağrıyla tekrar kapatmak zorunda kalmıştım.Tanrım! Dün fazla mı içmiştim? Gözlerimi tekrar açmaya çalıştığımda başarmış ve yatakta doğrulmuştum.
Bir dakika? Ben neden Gri Na'nın yatağındaydım ve Gri Na neredeydi?
Hiçbir şey hatırlamıyordum.
Aniden başıma tekrar giren ağrıyla inledim.
"Aah, siktir!" dedim ve başımı ellerimin arasına aldım.
Yataktan zor zor kalktığımda lavaboya gittim ve aynadan kendime baktım. Göz altlarım mordu.
Pezevenk Taehyung, diye geçirdim içimden. Hepsi onun yüzündendi. Elllerimle yüzüme sur çarptıktan sonra yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım.
Aynanın karşısında bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım ve aşağıya indim.
"Jung Hoseok! Ve Kim Gri Na!" diye bağırdığımda Hoseok ürktü ve koltuktan aşağıya düştü. Gri Na da bir hışımla doğruldu ve düşen sevgilisine baktı. Sonra göz göze geldik. Bu halleri beni kahkaha atmama itse de son derece ciddi durmalıydım. Televizyon başında uyuyakalmış olmalılardı çünkü televizyon açıktı. Romantik çiftler birbirlerine sarılmış uyuyakalmışlardı ama bu beni asla ilgilendirmezdi. Olan vardı olmayan vardı.
"Ah, Mi Na! Ne diye başımın dibinde bağırıyorsun seni aptal."
"Olan var olmayan var şerefsiz." dedim ve kaşlarımı çattım.Sonra sessizce kendi kendime konuştum.
"Görmüşün bir sevgilisi olmuş tutmuş şeyini.. neyse ağzımı bozmayacağım!" dedim. Donra da koltuktan ve yerden bakan iki çift göze kötü kötü bakışlar yolladım.
ürkek sevimli bir hoşik ekledim kurguya. ndödödnd
taehyung'a sövmek serbest canlarım öxöxnxmzb neyse fazla da şey etmeyin de çarpılmayak kaçsöxmsödn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ceo ⚘ kim taehyung ✓
Fanfiction"Birleşmemizin sadece babalarımız tarafından mı istenildiğini düşünüyorsun? Üzgünüm, sana yalan söyledim Taehyung." KLİŞE KİTABI DEĞİLDİR!1!1 parkjimin#1, 6.5.19 minyoongi#5, 6.5.19 tamamlandı.