Ağaçların yosun tutmuş dallarında,
fısıltılar duydum dünden kalma.
Kayıp bir gözyaşı dokunuşuydu bu.
Ceviz dalını kıran.
Kırılan.
Kuyunun yarım kalmış suyunda,
kahkahalar duydum yarınlar için.
Sağır bir sultandı bu.
Paslı gelinliğin içine hapsedilen,
yuvasız bir kelebek.
Artık kimse ne kadar sonsuz olduğunu bilmiyor.
Artık kimse gökyüzüne bakıp,
bulutlarla ağlamıyor.
Sevimsiz bir çocuğun,
kırmızı bir örümceğin
ya da mor bir sümbülün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞÜM
Poetry"Sen rüzgara uzat kalbinin mimarını ve çöz suyu deryadan , kat mermere , acıt yeryüzünü ! "