3. Bölüm

9K 814 135
                                    

"Çok iyiydin." Jungkook balkon zeminine oturup sırtını cam kapıya yaslarken yumuşak bir şekilde söyledi. Artık etraf sessizleşmişti, Seokjin misafirleri bir şekilde sakinleştirmiş olmalıydı. Jimin telefonunda yüzlerce cevapsız arama ve mesajın olduğuna adı gibi emindi fakat onu soyunma odasında bırakmıştı. Muhtemelen hiçbirini bile okumadan silecekti.

"Gerçekten mi?" Jimin de dudaklarını dişleyip balkonun diğer bir ucuna oturduktan sonra sırtını parmaklıklara yasladı. Neden bir onaya ihtiyacı olduğunu bilmiyordu, her zaman sıkı bir şekilde pratik yapmış, kendini en iyiye adamıştı fakat Jungkook'tan gelen iltifatlar onu çılgına çeviriyordu. Onu becerirken "çok güzelsin" dediğini her şeyden ayrı bir şekilde hala hatırlayabiliyordu. Ama seks sırasında söylediğini hesaba katmıyordu. Konuşan arzuydu, Jungkook değil.

"Harikaydın." Jungkook çocuksu bir şekilde gülümsedi, gençliği gözlerinin önünde titriyordu.

Jimin göğsünün ısınmasına engel olamadı. "Teşekkür ederim." Gözlerini ellerine indirdi, kafasında bir milyon tane soru vardı ama hiçbiri dudaklarından çıkıp soğuk havaya karışamıyordu.

Jungkook'un neden burada onunla birlikte oturduğu hakkına hiçbir fikri yoktu, ama şaşırtıcı bir şekilde güzeldi. Ama daha sonra Jungkook bir daha asla büyük bir pislik olmamıştı- kenarları kalın ama içi sımsıcak olan bir kalbe sahipti o, belki de Jimin kötü çocukların yumuşak noktasıydı, yırtık kotlar giyer, piercingler takardı. Sigara bunu o olmadan yapmış olabilirdi, buna rağmen o iğrenç, kalın dumanlı kokuyu ve tadı takdir etmiyordu. Jungkook'un onu kabaca öptüğü, Jimin'in onu geriye ittiği ve yüzünün tiksinti içinde olduğunu günü düşündü. "Tanrım, sigara içtikten sonra dişlerini fırçalar mısın, lütfen? Bu iğrenç ve kötü bir alışkanlık. Sağlığın için zararlı hale gelmeden önce bırakmalısın."

Jungkook onu tekrar göğsüne çekmeye çalışmadan ve itilmeden önce gözlerinde eğlence ve inançsızlık karışımı vardı. "Sen ciddi misin?" Şaşkın ifadesi neredeyse tatlıydı.

"Evet," Jimin inatla cevap verdiğinde Jungkook inlemiş, Jimin arkasını dönüp oradan ayrıldığında ise bakakalmıştı. Giysilerine yapışan o kokuya rağmen Jimin ile görüşmeden önce bir daha sigara içmedi.

Şimdi yanan bir sigaranın kokusunu aldığında Jimin, geçmişe dönmeye zorlanıyordu.

"Nasılsın?" Jungkook nazikçe sordu, ses tonu endişeliydi.

Jimin parmaklarını saçları boyunca gezdirip karanlık gökyüzündeki yıldızları görmek için kafasını arkaya yatırdı.

"Onu gerçekten sevdin mi?"

Jimin ağzındaki ekşi tadı yuttu, Jungkook'un bunu bu kadar kolay sormasından nefret etmişti. "Evet, evet sevmiştim."

Tıpkı seni sevdiğim gibi. Ve bu aptalcaydı çünkü yaptığımız tek şey sevişmekti- randevu yok, el ele tutuşmak yok, birbirimizin kulaklarına tatlı şeyler fısıldamak yok. O kadar aşıktım ki seni mutlu edebilmek için her şeyi yapardım. Ama ben bu konu hakkında tüm iyi şeyleri görmeni isterken sen, ne olursa olsun dünyaya kızgın kalmıştın. Beni neredeyse altına sürüklüyordun ve bazen başarılı olmanı isterdim çünkü seni çok sevmiştim. Herhangi bir şey için lanetler ettiğin zaman bile sevdim, para hakkında şikayet ettiğinde bile, beni sadece geçen gece görmene rağmen okulda görmezden geldiğinde bile, konuşmaktan kaçındığında ve seni asla anlayamayacağımı söylediğinde bile, öylece çekip gitmeme izin verdiğinde bile. Peşimden gelmeni istedim ve bu yüzden kapının önünde bir kaç dakika bekledim. Senin için bir şey ifade etmek istedim, bir kalp atışında bile seni affederdim.

Jimin, Jaebum hakkında geçmiş zamanla cevap verdiğini fark etti ve bunu yaptığında hiçbir şey hissetmemişti. Doğru olmadığından değildi- Jaebum'u sevmişti ama belli ki yeterli değildi. Jaebum nazik ve cömert biriydi, onunla her zaman ilgilenirdi. Ama kişilikleri birbirine uymuyordu, Jimin bazen o patavatsız olsa bile biraz daha açık olmasını isterdi, ya da öfkesini kaybettiğinde ona karşılık vermesini veya çocukça davranmasını ve Jimin'e onunla ilgilenmesi için izin vermesini. Gitmeleri gereken yolu tıkamışlardı ve Jimin zihninin arkasında bu evliliğin en başından beri büyük bir lanet olduğunu biliyordu.

You Broke My Heart • Jikook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin